b: naber abin nabıyor?
ç: nabıyor?
b: onu soruyorum iyi mi?
ç: iyi.senin?
b: benim abim yok ki.
ç: özendin mi benimkine?
b: yok canım o senin abin.
ç: tamam ben cheetos alcam bay bay.(bisikletle hızla uzaklaştı, bense öyle kalakaldım. tatlı ufaklık)
kız yeğen bir haftadır bizde kalmaktadır. mahalledeki çocuklarla kaynaşmış oyun oynuyorlar. bir gün eve gelirken dışarıda yeğeni gördüm sevmek için yanına gidip başını okşadığımda erkek fırlamanın biri
-dokunma lan karıma dedi
evcilik oynuyolarmış fırlama bizim yeğenin kocasıymış. yok artık dedim.
yeğeni almışım kolumun altına güya utandırıcı sorular soracağım yok çükün kalkıyormu yok kızlar ne yapıyor neyse. diyalog:
+kız arkaşın var mı len çakal?
-ııh.
+sınıfta kız varmı?
-var.
+sen hangisini seviyorsun bakem?
-yok ki
+sınıfta sevdiğin yok mu?(sıkıştırıyorum)
-var.
+ismi ne ulen?
-Ahmet
+!!!?? dıkandı...
bir bayram günü kuzenin arar yanında da ufak kızı azra vardır.telefonu azra alır.
azra-sizin eve bayram celdi mi.*
dortyuzonyedi-geldi tatlım.
azra-ver konuşucam.
dortyuzonyedi-öhöö ıhmm ne yapsak havasında bayram uyuyo ablacım der annesini ister.
sonradan öğrenilir ki azra bir önceki gün komşunun oğlunun sizin eve bayram geldi bize gelmedi diyerek bir güzel pataklamıştır.
edit:eksileyen şahıs.çocukla girdiğim diyalogu senin keyfine göre mi yaşamam gerekiyordu.bilemedim bak şimdi.
kuzu: iki yaşını yeni doldurmuş bücür bir cadı.
y: yasasinakmayanrimel
z: satış danışmanı
mekan: zara kids
efendim şimdi maksatımız bu kuzuya bir adet ayakkabı almak. mağazadaki bütün ayakkabılar incelenir ve en sonunda pembe bir babette karar kılınır.
y: kuzum bak bunları beğendiysen abiye söleyelim versin numarasını.
bu arada abi yanımızda biter ve rafta duran ayakkabıları direkt verir.
kuzu: bu kaç?
z: 24
kuzu: büyük bu! küçüğü yok mu bunun?
çocukcağız resmen mavi ekran verdi. işim komiğiyse bizim bücür allah allah diye şaşkınlık ve sinir tonlamalarıyla mağazada gezinmeye devam etti. evde niye sinir yaptığımızı sorduğumuzda ise "benim ayaklarım büyük değil abi büyük dedi ama" diye serzendi.
komşu ziyaretine gidilmiştir. gelen misafirleri karşılamak için eve gelen komşunun annesi, bir türlü susmak bilmeyen, hazırcevap 7 yaşındaki torunu * torunu ve emma beraber oturmaktadırlar. büyükanne, yaş itibariyle biraz kiloludur.
küçük kız: ebe *, sen karnında çocuk mu taşıyorsun, hamile misin yoksa?
büyükanne:...
ayıp olmasın diye kendini zor tutan emma, en sonunda dayanamayarak kahkaha atar, ama bir şey de söyleyemez. * küçük afacan devam eder.
küçük kız: yastık mı koydun oraya yoksa? tamam işte; yastık koymuşsun.
büyükanne:...
emma:... *
küçük kız: * çok kilolusun!
büyükanne:...
emma gülmeye devam ederken ayar gelir.
küçük kız: hahaha, çok komik!
emma:... **
ortapedi doktorunun oğluna arkadaşım kalça filmi çekicek.çocuk 5yaşında falan.arkadaşımla,çocuğun arasındaki konuşma şöyle:
_baba , çıksın bu odadan o.
+oğlum olmaz kim çekicek filmini ozaman?
_utanıyorum baba lütfen ama.
+oğlum bi sus ya filmini çeksin kurtulalım daha.
_baba bak şu kız varya (beni gösteriyo)
+eee?
_ o çeksin baba filmimi.
+oğlum saçmalama be.
_baba o daha güzel ,bu kız çok çirkin.ona kalçamı da açarım.hatta kilodumu da indiririm baba.
+oğlum sus be.babasının oğlu işte kusura bakmayın.
insana sanki arada laf sokuyorlarmış hissi veren diyaloglardır. genelde çocuklardan beklenmeyen cümleler çıkar ki insan bunca yıl nerde yaşadım ben diye düşüncelere kapılır.
ben ve kuzenim zıpır arasında geçen bir diyalog. mekan sokak ve yokuş aşağı inilen bir cadde.
ben: yavaş olsana zıpır koşma.
zıpır: ama sen büyüksün, irisin ***ben zayıfım kendimi tutamıyorum.
ana sınıfına giden küçümenle aramızda geçen diyalog:
-siz okulda futbol oynamıyor musunuz?
+oynıcaz, öğretmen çıkarcak bizi dışarı ama daha hiç çıkarmadı.
-ne zaman çıkaracakmış?
+hani kırmızı kar yağıyo ya o zaman.
-(çocuğun benimle dalga geçtiğini düşünerek)nasıl lan ne kırmızı karı?
+hani yağıyo ya işte
-kırmızı kar olmaz saçmalama lan.
+öğretmen öyle dedi yağıyomuş yağdığı zaman çıkcaz.
2.5 yaşındaki kuzenim ile aramda geçen bir diyalog ;
- oy yerim seni kuzu gözlüm
+ diil !
- ne değil
+ kuzu gözlü diil
- ama kuzu gözlü güzel demek
+ diil kuzu
- tamam hadi parka gidelim
+ sen gelme sen üşş
- ben üşürüm öylemi
+ evet sen üş
- hadi ordan kuzu gözlü
+ kuzu gözlü diiiil !
arkadaşımla telefonla konuşuyorum. kardeşi ısrarla telefonu almak istiyor fakat henüz konuşamıyor. arkadaşım da ağlamasın diye veriyor kardeşine telefonu, aramızda geçen diyalog;
-ardaaa ablacım nasılsın?
+ıııışlmtrn
-konuşmayı öğrendin mi? (neblim küçücük çocuğa ne sorabilirim ki başka?)
b:hanım bana bi kahve yapar mısın?
c:anne ben de kahve içicem...
b:küçük çocuklar kahve içmez lan!
c:(geçen günkü konuşmayı hatırlar-oğlum sen 12 yaşına geldin bak büyüdün artık.)laf başı geldim büyüdün demeyi biliyosunuz ama di mi!?
alt komşunun zibidisi bize misafirliğe gelmiş * ve olay başlar.
- dedicik * ben de yazayım mı?
+ hayır işim var sonra
- ama yazayım
+ olmaz şimdi hadi içeri git sen
- yazayım noluuuur
böyle uzunca cebelleşmeden sonra ikna oldum ve:
+ tamam gel yaz
- ama ben yazmayı bilmiyorum ki?
hala düşünüyorum amacı neydi? *
çocuk: bütün sabunlar başka başka renklerde ama neden elimizi yıkarken hepsi beyaz köpük yapıyo? kodinjection:??!!!!
çocuk: yıldızlar neden üstümüze düşmüyolaaar? kodinjection:+%&!?
çocuk: beni leylek getirdiyse onu kim getirdi? kodinjection: (bkz: çünkü eşeğin .ikinden dolayı)
