size burada onlarca kitap sayabilirim; charlie'nin çikolata fabrikası, küçük prens, mektup arkadaşları, şeker portakalı, 1001 gece masalları, klasik masallar, dede korkut hikayeleri, anneannem serisi ... ve daha yüzlerce belki. ancak ona bunları vermeden önce evdeki televizyonun fişini çekebilmeli ve ondan önce siz bütün bir gününüzü sabah ve gece uykunuzdan feragat ederek bir kitabın başında geçirebilmelisiniz. başka bir şekilde o çocuğa kitap sevgisini verebilmeniz mümkün değil. özellikle de 'teknoloji'nin metalik canlılığına tutulmuş bir çocuğa 'git bunu oku' diyerek hiç bir şeyi okutamazsınız. sadece harfler üzerinden gözüyle geçer ve sirkte eğitilmeye çalışılan bir fil gibi o işkence dakikalarının bitişini umutsuzca bekler. bir süre sonra da ''onu okudum ben'' diye yalanlar söylemeye başlar.
eskiden çoktan seçmeli hikaye modunda öyküler vardı. kapıyı açıyorsan sayfa 17 ye, koridordan devam edeceksen sayfa 46 dan okumaya devam et gibi. ben o şekilde okuma alışkanlığı kazanmıştım.