sevilmeyen misafirin, çayına tükürmek.
büyüdüm kocaman oldum, hala kimi uyuz misafirlere yapasım geliyor, ama kendime engel oluyorum. büyümek böyle bir şey sanırım.
şıpsevdi marka cikltleri alıp özenle açılıp itinayla içine aynı şekilde çamur yerleştirilip bakkala aannem sekersiz sakız istiyomuş deyip değiştirmek.6 yaşında komşunun oğluyla evlenme hayalleri kurarak parka kaçmak saklanma gece gece apartman sakinlerinin sizi aramaya cıkması..arkdaşalrınızı sizi güzelleştircem diye kandırıp saçına yüzüne şampuan krem karışımı bi ikksirr bulamak..sıkıldıkça corapların topuğunu kesip halıları ıslatıp üzerinde ferahlamak...gbi örneklendirilebilecek davranışlar bütünü.
kardeşle balkonda oynarken sinir olunan kara sinekleri bayıltıp üşenmeden ayaklarından ipe dizmek, alttan çakmakla tutuşturup hızla yukarı doğru yanışlarını izlemek ve akşam anneye bunun kardeşinin fikri olduğunu söylemek; annenin kardeşi merhametsizlikle suçlamasını ve uzun nasihatlerini zevkle izlemek. aynı anda hem bir hayvana hem de kardeşe yapılabilecek şerefsizliği yapmak. **
alarmı olan arabalara balkondan soğan atmak...
miting alanına tepeden yumurta atmak...
ve en tehlikelisi ve en şerefsizi hareket halinde olan bir aracın sürücüsüne açık olan pencereden ensesine vurup kaçmak. *
dört-beş kişilik bir ekip toplanarak bir müzik markete sıra ile gidilip sallama bir ismin albümünü ısrarla sormak sureti ile adama dükkanı kapattırıp imç 6. blok yolunu tutturmak...
mahalledeki en sevmediğin çocuğun bir sene boyunca peşinden koşup, mektuplar vermesi üzerine; mahalledeki diğer çocuklar seninle dalga geçmeye başlar ve sonunda çocuğun kafası taş atılarak yarılır ve kafasında iz bırakılır. ve hala çocukla aynı mahallede oturulur çocuğun yüzüne hala bakılamaz.
burnunu karıştırıp koltuğun altına sürmektir.
evde anne yok iken ayakkabıyla gezmektir.
süs eşyasını kırıp allah belamı versin ki ben kırmadımdır.
porno kanalları açıp babam izliyor demektir.
(bkz: şerefsizliğin daniskası)
bir erik ağacına operasyon yapmışsınızdır arkadaşlarınızla.
operasyon başarılı geçmiştir ve baya erik koparmışsınızdır.
tabi hemen pay edilir ve erikler afiyetle mideye indirilir.
ama bir şerefsiz çocuk muhakkak çıkar ve o an o erikleri yemez.
yer gibi yapar ama yemez.
aradan 1 saat geçmiştir. hepimiz mahallede oturuyor muhabbet ediyoruzdur.
bu şerefsiz çocuk cebinden bir erik çıkarır ve hepimizin gözünün içine bakarak yavaş yavaş yemeye başlar.
+olm yemedin mi lan?
-yoo kalmış öyle bir tane
+tamam hadi çabuk ye amk şunu
-tamam
+bakma lan gözlerimizin içine at işte ağzına ye. ne öyle fare gibi tırtıklıyorsun.
bu şerefsiz arkadaşınız her 2 dakikada 1 erik çıkartır cebinden ve yavaş yavas size eziyet ettire ettire erikleri yer.
siz geberirsiniz artık.
+hadi olm sikecem ya ye şunları bitir hemen canımız çekiyo
-banane olum siz yediniz bunlarda benim payım istediğim gibi yerim.
+hay senin abura koyim ipne pezevenk
biraz daha dayanırsınız falan ama bu işkence bitecek gibi değildir.
arkadaşlarınızla o şerefsiz arkadaşınıza dalarsınız cebindeki bütün erikleri alır onun payınıda yersiniz.
o çocuk ağlak bir surat eriklerinin gitmesinin verdiği moral bozuklukla ağlayarak size küfürler ederek yanınızdan uzaklaşır.
siz hain bir kahkaha atarak siktir git lan ibine der eriklerde pek güzelmiş zuhahahaha diye gülersiniz.
durun lan durun eksilemeyin önce anlatayım okuyun sonra eksi verirsiniz. *
şimdi efendim kızları bilmiyorum onların teravih olayı baya gün gibi oluyormuş bir kaç arkadaşımla konuşmuştumda. baya sarmalar falan gidiyormuş.
bizim olayımız erkek bölümü.
evet efendim ne diyorduk. bu teravih'ler allah affetsin ama çocukluk işte yani.
şimdi efendim tabi biz giderdik arkadaşlarla ve pek uslu durmazdık.
en arka saf'ta konuşlanırdık. ilk 4 yahut 8 rekat normal kılardık. lakin bir süre sonra içimizdeki kurt rahat durmazdı ilk başlarda secdeye giden arkadaşımızın kafasına elimizle vururduk. o arkadaşımız bir rüku'ya eğildiğimizde pandik atardı ve olaylar gelişirdi.
evet tam anlamıyla olaylar gelişirdi.
arkadaşımız rüku için eğildiği anda poposuna saglam bir tekme ile öndeki cemmatin üzerine uçmasını sağlardık arkadaşımızı.
tabii millet namaz kıldığı için o an bize bir mudahale edemezdi.
aramızda muhakkak namaz'ı ciddi kılan arkadaşlarımız olurdu onun burnuna osuran arkadaşım gözümün önünden gitmez. adam resmen cami'nin içinde zarttt diye osurmuştu tabi daha sonra kendisi bir daha cami'nin önünden dahi geçemedi. imam baya resmini cami kapısına asmıştı ''aranıyor'' diye. *
neyse efendim. işte rüku'ya gidenlere tekme atardık cemaatin üstüne düşerdi falan. bazen bu cemaat içinde bir kişi namazını bozar arka saf'a gelir bizi döver ve yanına alırdı. işte işkence başlardı.
siz mecburen bütün teravih namazını kılardınız.
yakalanmayan ibne arkadaşlarınız ise arka saftan ''kikiki'' diye güler dikkatinizi dağıtırdı her rekat arasında cemaatten homurdanmalar yükselirdi ama katiyyen bir ''soğutma'' olmazdı. hoş görürlerdi o çocukları.
çürük elmaları ağaçtan toplayıp,mahalledeki tüm evleri kapı kapı dolaşıp,kan kanseri arkadaşımıza yardım amaçlı satıyoruz diyerek duygu sömürüsü yapmak. para kazanmak ve sonra harcamak.
düşünüyorumda insanların merhametini kötüye kullanmakmış bu tam bir şerefsizlik işte.
valide komşuya gider ve bana beşikteki kardeşini salla der bende hiç sevmem sallamayı(başka bişeyi değil haa beşiği) neyse bi taraftan beşiği sallıyor bir taraf tanda tv izliyordun bir süreden sonra sallamaktan kolum yoruldu çünkü kardeşim ağlıyordu hemen bir beyin fırtınası ve ocağın telini getirdim(yadigar bi ocağımız vardı telli kopmuştu peder yeni tel almış ama daha takmamıştı..)işte o tellin bir ucunu beşiğe diger ucunuda kapı koluna bağladım uzanaraktan kapıyı hareket ettiriyordum bu sayede sırt üstü uzanıp tv izleyebiliyordum bir süre sonra valide aniden kapıyı çarparak girer ve o çarpmanın etkisiyle küüüttt beşik devrilir valide onun şokunu üzerinden atamadan 20cm teli 2metre şekline geldiğini görünce sinirlendi ve peşime verdi ben tabikii vıııınnnn dışarı ama bunun akşamıda var dimi..
akşam babam duyunca yaptıklarımı koptuğunu görmüştüm mm halbuki ben kendimi okkalı biii dayağa hazırlamıştım ama...
-karıncaları dövüştürmek. az elimi ısırmadılar. hele ki büyükleri çok fena.
-saksıların içindeki küçük taşları bulup balkondan atmak. hatta soğan-patates atmışlığım da vardır ana caddeye. ama kendi evimde hiç yapmadım. babaannemgile ne zaman gitsem yapardım bu piçliği eheh. bakmayın güldüğüme çok utanıyorum şimdi lan. o zaman benim kadar piç bir kuzenim vardı onla beraber planlardık. aynı gün giderdik ki orda sıkılmayalım. sonra girerdik balkona onlar bizi muhabbet ediyor sanırken biz saksıların içindeki toprağı ayıklayıp küçük taşları bulur itinayla 6.kattan insancıkların kafasına atardık. ama patates ve soğanları kimsenin kafasına atmazdık. yazık lan kafaya atılır mı büyük şey o kadar da aklımız var heralde. onları caddeden geçen arabalara atardık. şimdiki sayısal zekamı yaptığım bunca şeye borçluyum. nitekim ne kadar süre önce atacağımı hesaplıyordum ve hiç şaşmıyordu. küçük şeyleri ve büyük şeyleri atarken ona göre hesaplıyodum. rüzgar varsa ne tarafa doğru hangi açıyla atacağımı belirleyip hedefi 12'den vuruyodum bilemedin 11 buçuk.
bir de balkondan aşağı tükürme olayı var ki rüzgarın en büyük sorun olduğu olay buydu. ha bi de etrafı kolaçan ederdim karşı binalarda beni gözetleyen hınzır mı hınzır ispiyoncu mu ispiyoncu yaşlı teyzeler var mı diye. "adamın kafasına değil de yüzüne nasıl tükürürüm"ü düşünürdüm. ve var gücümle ileri tükürürdüm. rüzgarın da etkisiyle tükürüğüm zaten geriye giderdi. halihazırda ilerlemekte olan kurbanımızın yüzüne de şap diye oturdu mu neye uğradığını şaşırırdı zavallı. en büyük mutluluk kaynağım buydu. "ilerde büyük adam olacam olum" diye kendimi avuturdum.
ha bi de uçak yapıp balkondan atardım ama bu sıradan uçaklara benzemezdi. içine aklıma gelen bütün küfürleri, sapıkça lafları yazıp fırlatırdım. artık okuyan hakkımda ne düşündü bilmiyorum.
mahallenin küçügü ve aptal görünümlü veleti göze kestirilir.3 kafadar incir yapraklari arasina kum doldurup biraz islatir ardindan çocugun yanina gidilir "annem sarma yapti" diyerek zorla çocuga yedirtilmeye çalisilir ardindan uzaktan gelen bir azarlama sesiyle tabanlar yaglanir..o çocuktan tekrar ve tekrar özür diliyorum :$
ufak x'in yuzu kremle bembeyaz boyanir,sonra mahalle pazarinin ortasina salinir..