soğuk kış gecelerinde çiş için uyandığımda bahçedeki tuvalete gitmeye üşenir, sintineyi koyuverirdim yatağa... sessiz sedasız işerdim yatağıma.. ılık ılık.. sabah olunca annem "bu çocuk hala altına kaçırıyo herif, bi doktura götürem bunu" diye söylenirdi. hiç sesimi çıkarmaz, masum masum bakardım. ne günlerdi!
abinin kulağına patlamış mısır sokmak. tamam hatırlamıyorum ama her defasında söylüyorlar. hastane hastane dolaşmışlar. vallahi hatırlamıyorum. ama yapmışım.
ilkokulda iki gruba ayrılıp kartopu savaşı yaptığımız sırada, sürekli isabet almam ve atışlarımın etkisiz kalmasına aşırı bozulmam neticesinde ağlamaklı bir ifade ve son bir umutla, duvardan sarkan küçük ve sivri bir buz saçağını kırıp kartopunun içine koymam, sonrasında karşı gruba rastgele sallamam sonucunda bir çocuğun kaşının açılmasına sebep olmam, öğretmen dayağı korkusundan sessiz kalmam, çocuğun faili meçhule gitmesi..
Annanenin saksısını ve halısını tuvalet olarak kullanmak gibi şerefsizliklerdir. Az işemedim hiç sesini çıkarmadı kadıncağız, bilmez etmez yaşı küçük diye. Nereye bilmiyorum bak daha bilinç altımda, gelmiş ulu'ya rezil ediyorum seni.
büyük ablalarla iyi vakit geçirmek
dedeye babaya küfür etmek
evde çıplak gezmek
amcaya pipini göster dediklerinde -amca kör mü görmüyo mu? demek *
arkadaşlarına oyuncak değil bu diyip bilgisayar oynamaya devam etmek
hocanin otoritesini sarsmak
bi kizi dudaktan öpünce tüm arkadaşlarina o kizin folloş olduğunu söylemek
başlicalaridir.
Özellikle ilkokulda tasoları aslıp tahtaya çıkmak ve çocuk tabiriyle "kapış" yapmak için tasoları havaya fırlatmak sonrasında yere düşen tasoları almak için yere eğilen çocukların hepsini hunharca tekmelemek buna verilen bir örnektir.
sürekli sinirli olan yaşlı amcanın bahçesindeki meyvelere sulanmak. hemen yan tarafındaki komşu bir şey demez ama illa gidip, o bahçedeki ağaca çıkıp, o amcayı sinirlendirmek. uğraşması meyveye daha bir tat katardı.
Apartmanın zillerine basıp kaçmak, ardından 70 yaşındaki emekli subayın sizi kovalaması, sonrasında eve yakalanmadan dönmenin verdiği gurur derken çalan zil..En son olarak; mavi köşede annem, kırmızı köşede ben. **
7,8yaşlarındayken kendimden bir yaş küçük kuzenimle birlikte 155 i aramıştık.konuşan kuzenimdi.sonrasında polislerin telefonlarında numaramızın çıkabileceğini düşünüp,polisler şimdi evi arar da annemler öğrenirlerse diye tekrardan polisi arayıp,az önce arayanın küçük kızım olduğunu,rahatsızlık verdiği için özür dilediğimi söyleyip kapatmıştım.
aynı gün (hala vicdan azabı çekiyorum)terasa çıkıp karşıda pencere önüne yuva yapmış bir kuşa taş atıp durmuştuk ve yumurtalarını kırmıştık.sonradan çok üzüldüm ama iş işten geçti.
annenin de çalışmasından dolayı evde geçen yalnız günlerden birinde, patates baskısıyla odanın camından duvara karşı sert atışlarla, apartman boşluğunun duvarını farklı soyut tekniklerle sürrealist bi çalışmayla bezemenin ardından uzuuuun bir süre aile bireylerinin görmesinden çekinilir, ve işte o karşılaşma anı gelir. Duvarı gören babanın keskin bakışlarının ardından gelen