Mahallede elektrik direğine bağlı bulunan taksi çağırma butonuna basmak ve kaçmak.
not:Ankara-etlik'teki bütün taksici abilerimizden özür diliyorum-sözlükte olduklarını zannetmesem de-
arabayı çizip, alarm çalmaya başlayınca '' kaçmayın lannn '' diye bağıraraktan arabanın yanında beklemek.
- kim bu çoçuklar tanıyon mu sen?
+ aşağı mahalleden gelmişler amca tanımıyom.
- piç kuruları.
+ benim de bahçedeki topumu kesmişlerdi bi gün.
- ???
süreki yatağa işeyen kardeşle aynı odada yan yana yatarken, gece çişi gelip de tuvalate gitmekten korkan ağabeyin yaptığı, kardeşin yatağına işeme eylemi. sabah kalkınca kardeşin yediği dayağa dayanamayıp içli içli şerefsizce ağmalak da cabası.
bir gün çocuklarla saklambaç oynuyoruz saklanma amacıyla iki sokak ilersine kaçtım o zaman her taraf dolu değil tabi boşluklardan kestirme yollardan dalarak bir arabanın altına yattım resmen. saklanıyoruz ya ulan saklan saklan sıkıldım. tekerlere bakınca bir çubuk gördüm ucu tıpalı tıpanın ucunu çıkardım fısss diye bir ses çıktı. korktum ilkin ama daha sonra o ses, o rüzgar hoşuma gitti. ondan sonra mahallede ne kadar araba varsa lastiklerini indirdim. başka sistemli lastikleri indirmek için 2 dakika uğraşıyor sonra da öğreniyordum tabi. en son sistemini bilmediğim, yani beceremediğim bir lastiği indiremeyince bırakmıştım o hobimi. ama baya kişiyi de mağdur etmiştim...**
bir gün bakkala gidiyorum, tanıdık bi ses geldi hemen yanımdan, ağlayan ses. kardeşimmiş, yere tükürerek attığı kumları ve üstünün başının halini görünce kafayı yicek gibi olmuştum. "noldu sana?" dedim telaşlı halde. konuşamıyodu, yuttuğu kumların etkisiyle tiksinerek tükürmeye devam ediyodu. yardım ettim bi süre, en sonunda konuşacak duruma geldiğinde, söylemek istemedi kimin yaptığını. söylettim tabii.
benden bi yaş büyük, kardeşimden 5 yaş büyük, kendini mahallenin ağası sanan budala yapmış. kardeşimin topunu istemiş aralarında tartışma çıkmış bilmemne bilmemne.
o sıralar mahallede kazı vardı, yaklaşık 4 metre kazılan bi çukur vardı çakıllı bi yerde. o yapan çocuğu getirdim o çukurun önüne, önce bi dayak attım, sonra bisikletinin jantlarını yamulttum, sonra da çocuğu çukura atmakla tehdit ettim, ödü koptu itin. özür de dilettim kardeşimden.
çok şerefsizmişim sözlük.
sonrasında çocuğun abisi gelip medeni bi şekilde konuştu benimle. *
dünya kupasında penaltı kullanan schillaci ile beraber penaltı kullanıp televizyonu patlatmak.
bunun şerefsizlik olmadığını düşünen bi zahmet babama da söylerse sevinirim.
1) balkon veya pencereye çıkıp yoldan geçenlerin kafasına tükürmek.
2) arabalara patates,taş fırlatmak.
3) komşu kızları kenara çekip dudaktan öpmek.
4) karıncaları tükürük içinde yüzdürmek.
sinek ya da arı yakalamak, kanatlarını koparmak, kolonyaya batırmak, sonra yakmak, karıncalar hızlansın diye ateşi onlara yaklaştırmak,karınca yuvalarına su doldurmak, apartmanda kapıların önünde duran ayakkabıların yerlerini değiştirmek,yoldan gecenlerin kafasına tükürmek,zeytin çekirdeği atmak, çamurdan toplar yapıp evlerin camlarına atmak, kışları kartopu oynuyoruz diye gelen geçene atmak, ilkokulda sizi dövdü diye öğretmeninizin evinin kapısına işemek...
komşumuzun arabasının anahtar deliğine cam macunu doldurmak.(o zamanlar kumandayla kapı açmak yok tabi) ama napayım çok kızdırmıştı beni. hemde sadece apartmanlarına işedim diye.ehe!
meyvelerin bolluğundan dolayı bahçemizdeki ağaçların dalları neredeyse yerlere değecekken, ısrarla gidip komşunun bahçesindeki ağaçlardan gizli gizli aşırmak.
