Yak partimiz vardi her gece. Acilimi yumurta at kaç. Kopek gibi bir gecede mahallenin isigi acik olan tum evlerin camlarina atip kacardik. kacarken az dusup asfalti opmedik, Ulan ne itmisiz be.
-sevmediğim yaşlı bir kadının vardı onun evinin önünü kirletirdik ama öyle böyle değil
-kapı zillerine basıp kaçardım demicem zaten onu yapmayan yaşamasın
-istediğim kanalı açmadıkları zaman şalterlerini indirirdim
-mahalledeki çocukları kız-erkek farketmeden dövüp sonra saklanırdım
-daha üç yaşındayken evden kaçardım gitmediğim yer kalmazdı.
-balkonda bakınıyomuş gibi yapıp aşağıdan geçenlerin kafasına ne bulduysam onu fırlatırdım.
düşündüm de umarım çocuğum bana benzemez. *
balkondan sarkıp şırıngayla insanların üstüne portakal suyu sıkmak. şırıngayla yaptığım için bazı vatandaşlar tükürük sanıyordu, o işin eğlencesi tabi.
* Boncuk silahını alıp, daha sonra karşı apartmanın pencerelerine sıkmak çok eğlenceliydi. Tabi silahta öyle küçük değil baya bir güçlü sıkıyordu sonunda karşı apartmandan birisi görmüş evin camına sıkarken geldiler eve şikayete tabii biz uslu çocuk olarak tanındığımız için inanmadılar evdekiler.
* Memlekete gittiğimizde ay çiçeği tarlaları olurdu, oradan 5-10 tane alır evde yerdik, bazen abilerim ile yerken içini yerdim kabuğu kırılmamış şekilde üzerine geri yerleştirirdim.
komşunun bahçe duvarı pirkettendi. ve o duvara taş ata ata büyük bir oyuk açmıştım. ne hikmetse kimse görmemiş. defalarca sordular her seferinde reddettim. ama en kötüsü o oyuğu dedem kapatmıştı.
kendime 'niye dedem yaptı' diye sorduğumda ise biri ben kırarken gördü de sonra gidip söyledi mi acaba diye soruyorum.
ulan gördüysen niye mani olmadın seninde mi art niyetin vardı o komşuya.