belki bilirsiniz eski mercedeslerde el freni direksiyonun solunda ve çekmeli mekmeli birşeydi. işte o çekmeli şey 4 yaşında bir çocuk için bulunmaz bir uğraş olabiliyor. tabi o çekmeli şeyi çekmekte... malum el freni inince de araba yokuş aşağı kaymaya başlıyor. neyseki yan taraftan abi kuzen koşarak açık olan camdan elini sokarak direksiyonu sağa kırıyor(ve direksiyon kilitleniyor) ve arabayla beraber 4 yaşındaki çocuk bir ağaca tosluyor ve yara almadan kurtuluyor.
not: o 4 yaşındaki çocuk bendim. o değil de 10 yaşına kadar arkadaşlarıma ''ben araba sürdümki oğlum'' diye anlattım.
yeterince kağıt ve koli bandıyla top yapmak içine torpil sokup terastan atmak, torpili arkadaşının montunun şapkasına koyarak kafasına geçirmek, kapıya tırmanıp düşmek ve dilini yarmak, buzdolabı kapağı beni taşır mı diye deneme yapmak, bisikletle hızlanıp gözünü kapamak sonra amcanın birine çarpıp hastanelik olmak,aranızda bir yaş olan kardeşi köpekbalığı hikayeleriyle korkutup denizde açığa doğru sürüklemek, boyunun yetmediği tezgaha tırmanmaya çalışıp kaymak ve çeneyi yarmak, alt ranzayla oyuncak savaşı yaparken hızını alamayıp kendini de atmak geceyi hastanede geçirmek..... gibi bi dolu hikaye. Ama ben aile standartlarımıza göre uslu bi çocuğum.
yeni doğan kardeşin burun deliklerine parmağı sokup ne kadar genişleyebileceğini öğrenmek...(genişliyormuş, kardeşin burun delikleri domuz gibi şu anda.)
merdaneli çamaşır makinasında çamaşır sıkmaya kalkıp, eli merdaneye kaptırmak.. iyi tarafından bakarsak sağ kolu kullanamama sebebiyle bir ay boyu ödevlerden muaf tutuluyorsun, imzalı şiirli bir alçın oluyor, annen en sevdiğin yemekleri yapıyor -ona yardım ederken başına geldi sonucta vahim kaza-..
(yanlış başlığa girdim entryi. tehlikeli birşey değilmiş, aksine eğlenmişim)
gazı bitti sanılan çakmağı başka bir çakmakla ısıtmak.meğer gazın bitmemiş olması.kısa bir süre sonra çakmağın patlaması.elin ufak çapta yanması.tabi yanıda patlama sesiyle ödün bokuna karışması*