Dubleks dairede alt kat ve üst kat girişlerimiz ana kapıdan sonra ayrılıyordu. Yani önce bir demir ana kapıdan giriliyor; sonra karşınıza bir çelik kapı ve merdiven çıkıyor ve malum, merdiven dubleksin üst katına ulaşıyor. Sistem böyleydi.
sanırım 11 yaşındaydım, kardeşim ise 6.
alt katın anahtarını içerde unutmuşum, çok fena tırsmışım babam kızacak diye. Neyse ki çok zeki bir çocuktum, hemen çözüm buldum.
Bir arkadaşımı da yardıma çağırarak (benle yaşıt okul arkadaşım) arka terasa geçtik. sevgili kardeşimi belinden balkonu yıkadığımız hortumla bağladık (sıkıca ama) ve alt katta annemlerin açık olan yatak odası penceresine doğru sallamaya başladık. teras binanın 5. katına denk düşüyor, biz kardeşi 4. kata sallıyoruz hesap edin.
sonuç: kardeşim hala hayatta ve enteresan ama beni seviyor.
annem ise hala bu anıyı anlatırken buz kesilir ve 'ne kadar salakmışsın kızım yaa, aklın kesmiycek kadar küçük de diildin oysa' der.
ben mi? hala nick'im gibi pratiğim ...
balonu tüp gazıyla doldurup, helyum gibi uçacağını sanmak. anneannem yakalamıştıda bizde beraberinde uçmadık balonla. bir de bir çocuğa uçan balonun mantığını anlatırken içinde sadece gaz var demeyin. ne gazı olduğunu da belirtin.
okuldaki kale direklerine atlamak hele ki kale direkleri yere sabitlenmemiş ise yapılmaması gerekir. denenirse kale direkleri ile birlikte beton zemin çakılma tehlikesi vardır.
3 ya da 4 yaşlarında *evcilik oynarken yiyecek diye zehir gibi acı biberi doğrayıp yemişiz elimize yüzümüze sürmüşüz,arkadaşla..eee gerisi malum,cehennem acısı.
komşumuz olan adama annemin o gün aldığı iç çamaşırını normal bir şekilde anlatmak.
arı kovanının olduğu yere iki sopa alıp vurarak müzik yapmak. aşırı eğlenmiştim ama tüm vücudumdan sokmuşlardı, özellikle yüzümden.
aşağısında ısırgan otlarının bulunduğu bir duvarın üstünden tek ayak genişliğinde hizada yürümeye çalışmak. bunda da kocaman duvardan ısırgan otlarının arasına açık saçık düşüp vücudumun mahvolduğunu hatırlıyorum. akdeniz iklimi ne güçlüsün..
kapalı ve sokakta duran derin dondurucuda nefes tutmaca oynamak. o buzdolabının kapısının içeriden açılmaması. sıra bana geldiğimde şerefsiz arkadaşlarımın oradan kaçması ve havasız kapalı dolapta azraille başbaşa kalmam.
allahtan yoldan bir abi geçerken sesimi duymuş da kapıyı açtı.
(bu kelimeyi hep kullanmak istemişimdir)metruk binalarda boru oynardık. katlar arası base olurdu. almaya çalışırdık falan. ne casaret anasını. biri kesse veya alıp kaçırsa kimsenin haberi olmaz.
bir gece arkadaşımla beraber erik çalmak için alt sokağımızdaki erik bahçesine dadandık. biz ağacın tepesindeyken adamın biri elinde köpeğiyle dibimizde belirdi ağacın altına köpeğini bağladı artık aşağıya inip kaçmamız mümkün değildi. adam tam arkasını dönüp gidecekken durdu "adınızı ve kimin çocukları olduğunuzu söylerseniz sizi salarım." dedi. benimde aklıma direk kuzenlerimin adını vermek geldi daha sonra da amcamla yengemin adını verdim. köpeği söktü, inmemize yardımcı oldu ve kulağımızdan çekip; "yarın babanızla görüşeyim de bir güzel dövsün sizi." dedi ve bizi bıraktı. ertesi günü adam amcama şikayet etmiş olacak ki amcam işten gelir gelmez kuzenlerimi dövmeye başladı tam o sırada baş kahramanız erik bahçelerinin sahibi geldi. amcama erik çalanlar bunlar değildi ki derken, dün beraber erik çaldığımız arkadaşım belirdi arkada. amcamlarla evlerimiz aynı bahçeye baktığı için arkadaşım o bahçeyi kullanmak zorundaydı ve maalesef ki yakalanmıştık. dün babamdan dayak yemeyeceğim diye sevinirken bugün hem babamdan hem amcamdan dayak yemiştim. üstelik arkadaşım misafir diye paçayı sıyırmıştı ve köşeden beni gülerek izliyordu. ben de bu sinirle ertesi gün arkadaşımı babasına gammazladım bu sefer de o dayak yerken ben de onu seyretmiştim. vay be hainlere bakın bu nasıl arkadaşlık demeyin sakın. bu olay bizi daha çok bağladı birbirimize. hala görüştüğüm arkadaşlarımdan biridir ve hala meyve çalmaya devam ediyoruz. ne yapalım bu da bizim serseri serbest stilimiz.
Mahalle sutcusunden aldigimiz sütü ablam karistirirken kiskanip bende karistircam deyip kasigi daldirdim, o süt bacagima dokuldu ve 10 gün hastanede yattim.