sabah programında gördüğüm ellere bakım niyetine patatesleri haşlayıp, ezip, ellerime sürüp o şekilde uyumam ve sabah kalktığımda buruş buruş olduklarını görmem büyük saçmalıktı.
yüzme bilmediği halde pet şişeleri koltuğunun altına alıp yüzmek.
lan ne cesaret amına koyayım, şişeler kaçsa kolunun altından göte geldin.
ondan sonra 3. sayfa haberlerinde çıkarsın oda belki.
Bi gün kirazın çekirdeğini yutmuşum. Temizlik yapan anneme korka korka 'annee sana bi şey söyliceem.. Kirazın çekirdeğini yuttum ben, nolucak şimdi' demiştim. Fırsatçı annem de 'sen ciddi misin otur şuraya sakın kımıldama yoksa ölürsün' demişti. Saatlerce o koltukta put gibi oturmuştum, çocukluk işte. Annem temizliğini bitirmişti ve ben yaşıyorum..
şimdi sana --spoiler-- buraya o an ki duruma uyan hayvan yazılacak --spoiler-- diyecem ama --spoiler-- söylenen hayvan(lar)a--spoiler-- saygısızlık yapmış olurum.
şimdi sana dana diyecem ama danalara saygısızlık yapmış olurum; mesela. hiç yapmazdım, hep maruz kalırdım.
Kocaman dikiş ipinin ucuna siyah bir poşeti bağlayıp içine de kime yazıldığı umursanmayan bir mektubu koyup o güzel el emeği göz nuru uçurtmayı balkonlardan uçuşturmaktır.
abi ile yapılan kavga sonrası beslenme çantasına en sevilen birkaç oyuncağı doldurup evi terketmek. bahçedeki ceviz ağacının altında yaşayabileceğine inanmak.