Elde yaprak patlatmak.
Bir elimizle ortası boş olacak şekilde yumruk yapılır. Yaprak boşluğa yerleştirilir ve diğer el ile hızlıca üzerine vurulur. Gül yaprağı favoridir. Bu çocukken sıklıkla yapılırdı. Biraz once yaptım. ne saçma şeymiş mk.
ortamlari ilaclayan kamyonlar vardi. arkalarindaki makineden beyaz bir duman cikardi. onun arkasindan kosar duman icine girerdik. bak simdi anladim niye erken olucem hissiyatina sahip oldugumu.
balkonda fındık yiyip kabuklarını yoldan geçenlerin kafasına atmak ki bu klasiktir.
bi de annem ahşap boyama yapardı balkonda tiner olurdu onu dökerdim yerlere güzel kokuyo diye. allahtan bi kaza bela çıkmadı.
Evde kimse yokken mutfağa gider şişeyi alır yarısına kadar su doldururdum.
daha v sonra aklınıza ne geliyosa içine ama tutam tutam
bütün baharatlar şeker çay un karbonat pirinç kapağını kapatr sallardim.
tüf tüf yapıp otobüslere nişan almak. Açık kapıdan içeri atarsa o kazanan olurdu. Sonra kapının önünde bulunan kum veya toprağı derince kazıp üzerini gazete ve hafif kumla kapatıp gelen geçene bubi tuzağı hazırlamak. insanlar düşünce ne gulerdik ..
Sizin tabirinizle saçma şeyler değil, tam tersine doğru şeylerdir. insan çocukken daha özgür olur hem bedensel olarak, hemde ruhsal olarak. Cesareti daha çok dur, daha girişken dir daha aktif dir, hata yapmaktan korkmaz çünkü hata yapmak onun için normal bir durum dur, kendisiyle barışık dır enerjisini etrafın daki herkese yansı tır, güçlüdür çünkü hayalleri vardır temiz ve berrak dır çamurlu sular da kirlenmemiş dir, sosyal dir arkadaşlığı ve paylaşma yı bilir, yalan söylemez söylese bile her zaman iyi şeyler için söylemiştir, doğruyu yanlışı bilir, çünkü düşmüştür ve ayağa kalkmayı öğrenmiştir. Şimdi sen diyorsun ki "çocukken yapılan saçma şeyler" aslında saçma olan bizleriz, saçma olan şimdi ki halimiz, saçma olan yaşantılarımız, saçma olan bir hayata karşı dimdik duramamamız ve saçma olan son bir şey varsa haksızlığın ve adaletsizliğin olduğunu bilmemize rağmen hayatın kahpe bir tokatıyla düşüp tekrar ayağa kalkamamış olmamız dır.
ilkinde arkadaşla taş atmacılık oynuyorduk(o nasıl oyunsa artık) arkadaş en son taşı kafama atmaya karar vermiş. kimse bana oyunun sonunda birinin kafasının kırılması gerektiğini söylememişti.
ikincide ise evdeki ranzaya merdivenlerinden değilde kalorifere basarak tırmanmaya çalıştımm. evet amacım aksiyondu. evet elimi uzattığım yatak örtüsü kaydığı için kafamı kalorifere çarpmak suretiyle aksiyonlu bir şekilde kırdım.
sonuncuda sandalyenin iki ayağı üzerinde dengede kalmaya çalışırken (ki amacım bu defa aksiyon değildi) en son gördüğüm şey tavandaki avizeydi.
her olayın sonunda hatırladığım üçleme annemin kafama havlu basması, benim ağlamam, babamın gelip bizi arabayla hastaneye götürmesi
kesikleri dikiş izlerini hastaneye yatışlarımı saymıyorum bile.
evet yaramaz bir çocukmuşum. evet belki biraz da salak gb
Küçük kardeşinin saçları olmadığı için üzülerek nutelladan saç yapmak.Emekleyen kardeşin koltukları,duvarları çikolata bulaştırması sonucu annenin fenalık geçirmesine neden olmak yaptığım en saçma şeylerin başını çekiyor.