bir şişe kola içerisine attığımız kemik parçalarının bir hafta sonra el ile rahatça ovalandığını görmek hayli şaşırtmıştı beni.
ammavelakin hala kola içmeden de yapamamaktayım...
karşı cinsin orasını burasını görmek için yeni yeni deneyler yapardım.
başlarda bilindik hikaye kalem atma mevzusu.
sonraları kızlar yemeyince kavga ederken düştüm mevzusu.
en sonraları bokunu çıkardım. annemin arkadaşının kızı evde 20 yaşında falan. tuvalete girdi bende midem bulandı ayağına kapıya asılırım kapıyı açarım. kız domalmış bir şekilde orasını burasını temizliyorken klozetin üzerinde lan nereye geldim amk moduna girerim. midem harbiden bulanır kapının eşiğine kusarım.
olaydan böylece yırtarım. yoksa çok pis göte gelmiştim. evirip çevirip sikerlerdi belamı bu yaşta sapık mısın diyerek.
Olen japon baligini ortadan kesmek ve icini incelemek. Siringayla gulun suyunu cekmeye calismak. Muhabbet kusunu balkonda salip geri donmesini beklemek. Saklambac oynarken eve gidip arkadaslarimin sabrini denemek.
toprak üzerine tahta sandalye koyulur. ve 1 metre uzaklıkta çevresine daire şeklinde tahta küçük çubuklar dikilir(30 santim civarı arayla). çubuklara tel yada ip bağlanır. telin bir ucu dairenin dışında ki başka büyük bir çubuğa, öteki ucuda daire içindeki sandalyeye oturtulan mahalleden sevilmeyen bir arkadaşın saçına/kafasına bağlanır. düzeneği başlatacak profesör oyuncu çocuk daire dışındaki çubuğu kendine doğru çeker. ve bir bok olmaz. ama yinede sandalyede oturan kişinin beyni alınmıştır.
bizim orada ev yapılıyordu ve evin temelini eşemediler dev kayalar çıktı sene 2003 mü ne. o zaman taşları patlatmak için uzaktan kablolarla bir şey bağlayıp taşları patlatmışlardı. jandarma filan geldi bizi evimizden uzaklaştırmıştı. patlattıktan sonra gittim oradan bir sürü kablo topladım çok sevinçliydim ha. birde küçük bir arabam bozulmuştu. onun motoruna pil takip oynuyordum. tepesi dönünce çok seviniyordum. işte bende o kabloları aldım motora bağladım. babamın odasında priz vardı oraya takacaktım ve motor daha hızlı dönecekti. abi prize bir yaklaştırdım tam takarken bir ışık filan ananısikiiiim ölüyorum dedim. bir korktum bir korktum motorum yandı ortalıkta bir duman titriyorum. bizimkiler geldi sigortalar atmış neyse sonra babam halletti. o gün bugün daha kablolar ve tellere dokunurken korkarım saçlarımı kurularken bile korkuyorum. o derece buda böyle bir anımdır.
insanın özgür beyinle yaptığı en manyak çalışmalarıdr.
birkaç torpilin içindeki patlayıcı maddeyi bir ilaç tüpüne döktükten sonra üzerine biraz talaş biraz pamuk ve bir torpil fitili yerleştirmek suretiyle sağlam bir bomba yapmışlığım vardır...
bir leğen sıcak suya bir poşet buz atıp evin mistik ve cennetimsi bir dumanla kaplanışını seyretmek istemiştim. ama ne yazık ki bu kez kurgu değil de bilim üstün gelmişti,meğerse o öyle değilmiş özel imiş o buzlar. ne hayal kırıklığı ama...
kafanızı buzdolabıyla kapağının arasında tutuyorsunuz sonra kafanızı geri çekip ufak bir aralık kalana kadar aralıyorsunuz daha sonra ışığın söndüğünü görüyorsunuz ve
Dinamo aracılığıyla elektrik üretmek. ilk başlarda çok marjinal duruyordu ama bi bakmışım yapmayan yok anasını satıyım. Ne yıkılmıştım oysa ben einstein olacaktım.
peçetelerle sızdırmayan kadın pedi yapma çalışmaları.
hanımellerini toplayıp ocakta anneme kaynattırdıktan sonra el kremi ile karıştırıp doğal vücut losyonu elde etme çalışmaları.
