Ortaokul yıllarindayken, sivri sinekleri öldürüp, kimini eve gelen misafir çocukların yiyip içtiğine koyar, kimini de okul kitaplarımın arasına yapıştırıp bi güzel kurutup onlara tek tek rıfkı, şecati, hüsamettin şeklinde isimler verip yıl sonuna kadar onlarla yaşardım.
can sıkıntısı işte tabletler vardı da biz mi oynamadık ahahah.
Ne manyak mışım lan.
Tabi sonrası malum ya çalı süpürgesi ya da terlikle iz bırakmalı anne dayağı.