Çocukken yapıldığı an yapan çocuk için dünyanın en önemli ve olmazsa olmaz hareketi olup, büyüdüğü zaman ise;
(bkz: hadi be) hakikaten böyle miydim ben sorusunu sorarken, çocuklukta yapılan şeylerin anlamsız olduğuna kanaat getirilen hareketlerdir.
elime makas geçtiğinde kesebildiğim saç, elbise gibi şeyleri ve sevmediğim insanların giysi dolabına dalıp giysilerini kesmek. kimse anlamadan küçük hayvan şekilli çocuk makaslarımdan biriyle tehlike arzediyordum.
boru savaşı yapmak. onun içine koyduğun külahların ucunu yalamak, boruyu kibrit kutularıyla modifiye etmek ve bir tüfek havası katmak. bazen sokakta külah yapacak kağıt bulamayınca ağaçtaki çin elması da denilen kırmızı ufak meyveleri doldurup "tufff" diye üflemek.
bilimum çirkin olma efekti .
yağmur yağdırma diye tabir edilen dudakları büzüp tükürme seansları,
makasla saçları ve perdeleri budama,
boya kalemlerini burna sokma,
not:sanırım hastalıklı bir çocukluk yaşamışım.
balkonunun kenarındaki demir korkulukların üzerinde yürümek mesela. Çok pis hala bayıltır.
ayrıca kendini temel reis sanıp ıspanak yiyince herkese kafa tutacağını düşünmek de sayılabilir.
kapıya tırmanırdım, kendimi powerrangers sanırdım annemin oklavalarını alıp abimle savaşırken ışın kılıcı niyetine kullanmışlığım çoktur.
abim liseye gidiyordu o zaman kiraz bebeğim vardı yeşil saçlı kiraz kokan, onun saçlarını kesmişti.bir gün annemler evde yokken abim uyuyor odasında.kafasının bir tarafındaki saçları komple kesmiştim makasla, tabi o zamanlar aşık mıydı neydi saçlar sıfıra verilince 2 hafta gitmemişti okuluna.*
anaokulundayken en büyük minder benimdi, pembe üzerinde kuş dondurma uçak yumurta desenleri vardı, başkaları oturmasın diye annemle kavga edip minderimi küçülttürmüştüm.
cin ali kitaplarımı 6. sınıfa kadar saklamıştım.
Aylardan temmuz yaş 12 'i ve okul tatildir . kuran öğrenmek için anne tarafından hocaya gönderiliyoruz ve yaşın verdiği sivri zekalılıkla iki defa abdest alınmaktadır. nedir biri kaçarsa biri kalsın.