Mahalleye yeni taşınanların gündüz ziline basıp,gece camına lazer tutmak. Dayağı yedikten sonra ki azar kısmında halının dekorlarını dikkatlice izlemek.* Anneden dayak yediğin halde anne diye bağırken akla gelen ''dur ulan. beni döven zaten annem ne s.kime anne diye ağlıyorum Babaaağ'' diye ağlamak. Taso kapışışı yapmak,futbolcu kartı tokuşturmak ve mahalle maçına giderken kendini prof. futbolcu sanmak.
yemek yemek. gerçekten yemek yerken çok zevk duyardım. hala daaha severek yiyorum. zevkli, tatlı, ekşi, tuzlu, acı ve doyurucu bir eylem. mutluluk veriyor. midenizin alabileceği kadara her şeyi yiyebilirsiniz. yerken yemeğin size verdiği o tat... ömrümün sonuna kadar yemek yemekten zevk duyabilirim.
- yokuş aşağı bisiklet yarışı yapmak,
- örümcek ağına karınca atmak.
- dut ağacına tırmanıp en büyük ve tatlı dutları yemek için çabalamak,
- leblebi tozu yerken konuşmaya çalışmak ve daha nice güzel şey.
garip bir şey belki ama süt dişlerinden biri düşer ya hani. o boşluğa sürekli dilimle dokunmak çok hoşuma giderdi.kafayı oraya takar sürekli dilimi sürterdim oraya .
ellerimi deli gibi sabunlayıp balon çıkarmaya çalışmak. bir de ne balonlar ne balonlar. uzaya ilk adımı atma derecesinde bir başarının getirebileceği ego olurdu o anlarda. nedendir bilinmez.
kendimi banyoya kilitleyip sıvı sabun, krem, tıraş köpüğü, tıraş losyonu, diş macunu, şampuan gibi şeyleri karıştırıp abuk sabuk karışımlar elde etmek ve bunu yaparken anormal eğlenmek.
zillere basıp kaçmak,30-40 zili olan apartmanların ziline basmak zaman alıyordu biraz,ama en eğlencelisi zili olmayan evlerin kapısını tekmeleyip kaçmaktı *