bugün

Allah figürünü cami ile eşleştirmem yani muhtemel sebep ise cami "allah'ın evidir" tamlamasıyla ilgiliydi bu illustrasyonum.

Tanrı imgelemi rüyalarımda ağzı, burnu ve gözleri olan bir cami ile ilintili kaldı senelerce zihnimde. Aşağı yukarı yüzüklerin efendisindeki konuşan ağaçlara benziyordu. Tok sesliydi.
Ezani allah okuyor sanmak.

Cocukluk iste tovbe estagfurrulah
Allahı gökyüzü zannederdim,sonuçta her şeyi görüp duyuyordu ya.En yakın şey gökyüzüydü bana göre.Gülümsediğini hayal ederdim arada,bulutlardan sakalları vardı sanki.

Şimdi ise uzaktan bizi izliyor bence,evrenin en ücra köşesinden.Yaşanan acılara bu kadar seyirci kalmasının başka açıklaması yok çünkü.
zamanın ilaç olduğunu her şeyin düzeleceğini zannederdim.
Dünyanın iyi bi yer olduğu.
herşey çok güzel olacak sanıyordum,daha da boka sardı.
Fay hattını insanlar döşüyor sanıyordum.
Salçanın, peynirin hemen hemen yenilen herşeyin ağaçta yetiştiğini sanardım.
Tatli olan Tavuk gogsunun Tavuktan yapıldığını sanmak.
babamla fidan diktiğimizde hep “can suyu” koymanın anını beklerdim, ona o anda o suyun can verdiğini zannederdim.

büyüyünce yine bir fidan dikelim konuşması geçtiğinde, aa ama buna can suyu lazım onu nerden bulacağız dedim. meğer o can suyu, normal bir suymuş. özel bir su değilmiş.

üzülmüştüm, sandığım şey çok özeldi.
Çocukluğum hep kedilerin içinde geçti. Babam kedi beslemeyi çok seviyor. Özellikle yavru kedilerle oynarken, insanları anlayabildiklerini sanırdım. Küçük bir kediyi kucağıma alıp yarım saat gözlerini seyretmişliğim var. Gözlerine uzun süre bakınca insanlara hemen alışacaklarını sanıyordum.
hayat boyu çok eğleneceğimi sanıyordum.
Herkesin tek kişiden oluştuğunu düşünürdüm. Bu kişi babamdı. Evde babam okulda öğretmenim. Onun ruhunun olduğunu düşünürdüm.
sesim güzel sanırdım lâkin yanılmışım...
atam izindeyiz lafını çok yanlış anlıyordum.
Insanların öldükten sonra hayvan olduğuna inanıyordum. Hatta kendimden küçükleri bile ikna etmişliğim var bu düşünceye.

Mahallenin köpeği gülcan'ın büyük büyük babasıydı.
Peceteyi orkid sanıyordum.
Çocukken babam “ben kahveye gidiyorum” dediğinde akşamları kuruyemiş dükkanında çalışıyor ve orada kahve öğütüyor sanıyordum. Hatta Ne kadar Çalışkan olduğunu falan düşünüp duygulanıyordum. Meğer adam orada batağın dibine vuruyormuş!
Amma mal bi çocukmuşsun.
Babamın beni sevdiğini sanıyordum.
Nedense mandalinayı insanlar üretiyor sanıyordum.Yani teker teker mandalinayı birleştirip kabuğuna sarıyorlar diye hayal ediyordum.

Bir de anaokulunda bir arkadaşımın babasını polislerden kaçıyor sanıyordum.Çünkü arkadaşımın babası, her sabah kızının unuttuğu bir adet meyvesuyunu kız sınıfa girdikten beş dakika sonra getirir ve kapıdan sadece elini uzatırdı.Bu sebeple adamın yüzünü asla görmediğim için polisten kaçtığını düşünürdüm.
Büyüyünce her şey cidden güzel olacak sanıyordum ben be. Sefiller kitabını baştan yazdım.
Yanyana uzanınca hamile kalınıyor sanıyordum
Yıldız kayınca tutulan dilekler gerçek olur sanıyordum

Tabağımdaki yemeği bitirmezsem dedem cennette ağlar sanıyordum.
muzu sadece maymunların yediğini sanırdım. mağer fakirmişiz.
20li yaşlardan büyük olanlar ne kadarda büyük ve akıllılar falan derdim 20li yaşlara gelince çocukluk işte deyip geçtim.