bugün

ÇOCUKKEN bir BEŞiKTAŞ FORMASI satın almasını iSTEMiŞTiM de ANNECiĞiM BiR TAKIM MADDi iMKANSIZLIKLARI ve bazı TEKNiK YETERSiZLiKLERi BAHANE GÖSTEREREK bu isteğimi karşılamamıştı. e TABi YOKLUK DÖNEMiydi. BABANIN BiLE KARNE iLE ALINDIĞI ZOR YILLARdı!

annemDE TERZiLiK VARdı YA BANA FORMA DiKMiŞTi saolsun. MAHALLEDEKi DiĞER BEBELERiN IŞIL IŞIL PARLAYAN FORMALARININ YANINDA ANNEMiN DiKTiĞi FORMA biraz GARiBAN, BEN iSE MAHSUN KALMIŞTIM.

ama YiNE DE eğreti dikişli çaputtan da olsa SiYAH VE BEYAZI BAŞKA RENKLERE DEĞiŞMEDiM HiÇBiR ZAMAN.

iŞTE BANA ALINMAYAN O FORMA HALA iÇiMDE BiR YARADIR. HANi, ANNEne KÜÇÜK BiR SiTEM ETME HAKKIN OLSA HANGi KONUDA SiTEM EDERDiN DiYE SORSALAR, BU KONDA BiR SiTEMiM OLURDU SANIRIM.
oyuncak telsiz. hala hatırımda satıldığı yer ve bulunduğu rafa kadar.
zengin olursam bol bol üçgen peynir yiyeceğim demiştim.
- bisiklet

Küçükken bir akrabanın bisikletinden öğrendim sürmeyi. 2 yaş küçüktü ve allahtan sürecek kadar şey değildi de ben biniyordum ehehehe.
Şimdi garajda bir tane var yazın sürüyorum ama keşke o zamanlar olsaymış benim diyebilseymişim.

-et bebek

Hani şu gerçeğe yakın olanlarından.
birkaç sene önce annem almıştı.
Oyuncak bir panda hep içimde ukte kalmıştı..

büyüdükten sonra mağazada görüyorum ama alasım gelmiyor çünkü hediye almak daha güzel olurdu.
birbirine sevgiyle sarılan anne- baba görüntüsü.
2 tekerlekli bisiklet. 4 kardeştik babam 3 tekerlekli bir bisiklet aldı. dolmuş şoförü gibi ben direksiyonda digerleri sağım da solumda oynardık sonra kırıldı. paramiz mi yoktu? vardi ama babam cocuklarina harcadigi parayi boşa gitmiş sayardı.
25 kuruşa bisikletle 30 metre alanda bir tur dönmekle yetinmek de güzeldi.
akülü araba.

küçükken toraman bir çocuktum. 5. sınıfa giden bir çocuk 50 kilo olur mu amk? normalde olmaz. ama konu bensem oluyor.

abim günün birinde beni akülü arabaya bindirmeye götürdü. sahilde böyle. nasıl heyecanlıyım ben. zaten oraya yaklaşınca abimin elini bırakıp koşarak gittim ben akülü arabaların yanına. içlerinden seçtim birini ve oturdum.

benim oturduğumu gören orayı işleten dayı bana doğru koşmaya başladı. elini de aşağı yukarı yaparak bir şeyler anlatmaya çalışıyor bana. o esnada abim de geldi.

"dayı çocuk binmek istiyor" demeye kalmadan dayı lafa girdi. günde 3 paket tekel 2000 içen default dayı sesi vardı adamda. "yiğenim çocukluğu mu kalmış bunun? görmüyon mu arabanın aksı yere değdi öhheehh öhheehh (öksürme efekti)" dedi.

orospu çocuğu.

benim hayatımda aldığım büyük darbelerden biridir. hala unutamadım. geçtiğimiz sene 5 yaşındaki yeğenim tutturdu akülü araba diye. bir şekilde abim almadı, alamadı o arabayı. ben de abime bu olayı hatırlıyor musun dedim. evet dedi. çocukta da aynı yara olmasın, dedim. gittim ben verdim parasını, en iyisinden aldım. 4 gün oynayıp 5. gün kenara koydu it. nasıl sinirlendim.

neyse. bu da böyle bir anımdır.
Çocukken yaptığım her şey şuan yapamadığım için içimde ukde kalmıştır.
Biraz klasik olacak belki ama ışıklı ayakkabı. içimde ukte kalmasının sebebi alınmamasından daha çok özellikle annemin sana bir gün bunu alacağım şeklinde umut vermesiydi. En büyük hayalim geceleri ayakkabımdan çıkan kırmızı ışığın yere yansımasını seyretmekti, olmadı.
babamın bir dükkanı işi ondan kalıcak bişeyin olmaması uktemdir haa babamı severmiyim? O benim yakışıklım taparım ona.
Yanıt veriyorum; point

Hiç bir zaman sıradan bir çocuk olamadım.
Pamuk şeker.
minik çocuklara uygun koltuklar.
Hep içimde kalmıştı. Babam daha güzelini yaptırırım diye hep kandırmıştı...