okulda herşeyin en doğrusu öğretilir, en mantıklısı uygulanır zannederdim. büyüyünce inönü ile atatürk arasında yaşanan sorunların, lys de çözülen felsefe sorusunun felsefe bölümünün alım yaptığı puanı etkilemediğinin falan farkına vardım.
geç saatlere kadar uyumayınca annenin tilkiler üzüm mü getirecek ne bekliyorsun deyimine ( tilkiler uyumayan çocuklara üzüm getiriyorlardı bizim oralarda efsane öyle diyor ), gece gece sakız çiğneme ölü eti çiğnersin deyimine, ıslık çalma şeytanlar gelir deyimine ciddi ciddi inanmışlığımız vardır evet.
genellikle utanç verici hadiselerdir. hanı ağzımız kapalı mırıldanıyoruz ya.. ben o sesi kimsenin duyamadığı na inanırdım. annemin duyup duymadığını test ederdim sürekli ve duyduğuna bir türlü inanmazdım. beni kandırdığını düşünürdüm. baya salakmışım ha. komik de gerçi bir yandan.
arapça biliyorum diye butun cocuklari duydugum arapca şeylerde sacma sacma kesitler alarak bayaa sacmalardim çocuklarda inanirdi ne dedigimi soruncada sacmaladiklarimi kendimce tercume ederdim .d