- bak şimdi seni görünmez yapıcam tamam mı?
+ tamam hadi yap bekliyorum...
- hoppp hokus pokusss
+ ben şimdi görünmez mi oldum.
- mrv nerdesin, seni göremiyorum...
+ hahaha... cidden göremiyor,beni (şen bir şekilde annenin yanına gidilir)
+ anne beni görüyor musun?!
- çekil kızım ayağımın altından.
+ nasıl yanı yaa, anne beni görüyor musun?
- ya havle...
ayıların ve aslanların şehir merkezinde, yakınlarda bi yerlerde yaşadığını zannetmek ve her gece "acaba gelir mi ve beni yer mi?" diye düşünmek.
karyolanın altında farklı bir alem olduğuna inanmak...
çalışma masasının altından ve kıyafet dolabının içerisinden uzaya çıkabileceğini sanmak... ve dolaptan her çıkışta dost uzaylılar yerine annenin "buruşturdun yine tüm kıyafetleri..!" feryatlarıyla karşılaşmak.
-mezarları parmakla göstermenin çok büyük günah olduğu (bu da yetmiyormuş gibi böyle bir densizlik yapınca işaret ettiğin parmağı ısırıp ayağının altına koymak gerektiği)
-yağmur yağarken çubuklardan A yapınca yağmurun dinme ihtimali olduğu (saçma görünse de zaman zaman yağmurun dindiği olurdu)
-köylerde kullanılmayan evlerde doğaüstü varlıkların olduğu ve bütün kuyuların içerisinde çocukları suya çeken yaratıkların olduğu.
-kuş yuvasındaki yumurtayı elleyenin kel kalacağı (saçlarım hafif hafif seyrekleşmeye başlasa da buna inanmak istemiyorum)
-köye gelen bohçacıların ya da hurdacıların potansiyel organ mafyası ya da çocuk hırsızı olması.
bütün deterjanlar birbirine karıştırılıp olmadık bir iksir üretilip onun dünyada en iyi temizleyici madde olduğuna inanmak.(ama işe yarıyordu anneanne)*
deniz köpürdüğünde balıklar çamaşır yıkıyor zannetmek.
allah'tan şimdi herşeyin farkındayım. aslında yıkadıklarının çamaşır değil bulaşık olduğunu biliyorum. çamaşırdan o kadar köpük çıkar mı hiç?**
sokaktan geçen ve demir satan amcanın; "demir aliooom, hurda aliooom" lafından yola çıkarak, çocuk alım-satım işleriyle de uğraştığını sanarak, demirci amcaya farklı misyonlar yüklemek.
dislerdeki curuklerin el sabunuyla yikanarak yok olacagini sanmak.
kimse dememisti bunu gerci tamamen kendim varmistim bu yargiya, biraz malak bir veletmisim zannimca. geberecektim sabun yutmaktan zor kurtardilar lan sozluk. neyse ki duruma cabucak uyandim, 12-13 sene kadar sabun yuttum ama olsun, cocuklukta olur boyle seyler.
uzun süreli bir gafletin etkisiyle, dünyanın sadece o küçük sarı küre tarafından ısıtılan, pamuk gibi bulutlarla dolu mavilerin en güzeli gökyüzünden, her zaman şen şakrak çocuk sesleriyle dolu parklardan, o parklarda satılan pamuk helvadan ve daima elinizi tutup sizinle birlikte sonsuza dek yaşayacağını sandığınız anneanneden ibaret bir yer olduğunu sanmak.