yalan söylerken ayak kaldırınca sırf karşındakini değil allah'ıda kandırazcağını zannederken sadece kendisi kanmış olmak. yemeyince arkasından ağlayan bir yemek ordusu olduğuna inanmak. her yaramazlıkta "akşam babana söylerim" saçmalığı. hayır o babada da ne yürek varmış dinle dinle yani .
golden goal yani altın gol olayını türkçe golden goal zannetmek. şöyle açıklamak gerekirse çok uzun zaman bu golden goal ne demek diye düşündüm. gol attıktan sonra bir tane daha mı atmak gerek, golden gole bir bağlantı kurmak mı gerek diye kafayı baya yordum. sonunda onun altın gol kelimesinin ingilizcesi olduğunu öğrendim.*
üniversiteye başlayınca ders çalışmayacağını sanmak. nedense üniversite okumuş abilerimiz bize hep şöyle derdi: "hadi hadi dişini sık biraz daha. üniversiteye girdikten sonra hep yatacaksın."
ikitelli semtini sağında ve solunda teller olan bir cadde zannetmek ki bir keresinde aile ikitelli ye gitme kararı almışken o yoldan geçince 'aa ikitelli ye geldik' demek.