voltran oluşturan robot haline gelen çizgi filmlerin etkisiyle tanrıyı demirden devasa boyutlarda bir varlık sanıyordum.
ay dedeyi gerçekten sakalları falan olan beyaz saçlı nur yüzlü bir dede sanıyordum.
bir de kardeşimin bir melek olduğunu sanıyordum. büyüyünce anladım ki adam cehennem zebanisiymiş.
küçükken filmlerde başka birinin yerine seslendirme yapılabildiğini ilk öğrendiğimde o seslendirilen kişinin fısıldadığını diğerinin de onun yerine konuştuğunu sanırdım.
çok eskiden küçük bir ilçede yaşıyorduk. kapımıza sürekli uzun boylu bir dilenci amca gelirdi, annem de para veya babamın giymediği kıyafetlerini verirdi o amcaya. annem bir gün "o adam senin baban" diye kandırmıştı beni. yaş da 4 mü 5 mi ne. gel de inanma.
sadece çarşamba günü çarşıya çıkılacağına inanırdım. hadi pazar günü pazara çıkılacağına inanmak neyse. sanırım "ç" lerden bağlantı kurmuşum o yaşta.**
kemal sunalın gulyabani filmindeki gulyabani yi gerçekte de var olduğunu sanmak ve gece yatarken allaha dua etmek gelmemesi için. ayrıca küçüklüğün verdiği yine bir korkuyla yazın ortasında battaniyenin altına girmek.
evet aga torbacı diye bir torbacı kadın var diye yuttururlardı bizi. bu kadın her mahalleyi tek tek gezip akıllı durmayan çocukları toplayıp çöpe atarmış. işte bu kadın yüzünden psikolojim bozuldu.
küçükken aşık olduğum çocuğun şeytan olduğunu bana dokunursa benim de şeytan olacağımı söylemişti kuzenlerim. çok da safım hemen yedim. küçücük elleriyle bana çiçek verecekti ben bunu çok uzun zamandır beklememe rağmen şeytan olucam anneee diye ağlayarak kaçmak zorunda kalmıştım. yaş 4-5 falan. kandırıyorlar efendim.
inanırdık bizi leyleklerin getirdiğine,
inanırdık ilkokuldayken ortaokul ceketi giymenin daha iyi olduğuna,
inanırdık bazen yaşımız 18 olduğunda yapacağımız her şeyin iyi olduğuna,
inanırdık tüm bu inandıklarımızın baki kalacağına,bilemezdik ki hayatta herşeyin değişip yenilendiğini...
4 yapraklı yoncanın şans getirdiğine inanmak.
evet çok klişe bir inanış, zamanın birinde şans yüzüme güldü sanmıştım o 4 yapraklı yoncayı bulduğum da. o günden sonra hiç bir şey istediğim gibi olmadı, aksi gibi şansım ters tepti ve birilerinin arayıp bulmadığı benim yoluma çıkan o yonca şansızlığım oldu resmen.