benim çocukluğum antalya'da geçti. Su kanalları vardır orda tarlaları sulamak için. bizim evimizin önünde de vardı ben hep içine girerr yüzerdim evden aldığım makarna süzgeçiyle de balık tutardım yani balık sanardım. Meğer onlar balık değil yvru kurbalarmış. Evde kavonoz bırakmamıştım sürekli ben getirirdim annem camdan dökerdi. Bi gün annem bana dedi ki kızım bunları dökmemin sebebi sen uyurken kocaman olur kavonozu parçalar ve seni ısırır o günden sonra ne kanalda yüzdüm ne de balık tuttum...
dişini yastığın altına koymak, sabah kalkınca buna sevinmek ve sırf para için bütün dişlerini sökmeye uğraşmak. evet bu saçmalığı para için yaptım ve inandım.
arabanın direksiyonu düz tutulunca hızlı gittiğini, direksiyon çevrilince arabanın yavaşladığını sanmak.
gözlem yapılmış ama pedallardan bihaber olunca, tespit bu kadar oluyormuş.
kırmızı giyenleri öldüren bir adam varmış , nasıl inandım nasıl kandım ama ne zaman kırmızı bir şey girsem, tedirgin olurdum ve gelen geçenden işkillenirdim lan.