dişini yastığın altına koymak, sabah kalkınca buna sevinmek ve sırf para için bütün dişlerini sökmeye uğraşmak. evet bu saçmalığı para için yaptım ve inandım.
benim çocukluğum antalya'da geçti. Su kanalları vardır orda tarlaları sulamak için. bizim evimizin önünde de vardı ben hep içine girerr yüzerdim evden aldığım makarna süzgeçiyle de balık tutardım yani balık sanardım. Meğer onlar balık değil yvru kurbalarmış. Evde kavonoz bırakmamıştım sürekli ben getirirdim annem camdan dökerdi. Bi gün annem bana dedi ki kızım bunları dökmemin sebebi sen uyurken kocaman olur kavonozu parçalar ve seni ısırır o günden sonra ne kanalda yüzdüm ne de balık tuttum...
(bkz: casper) hayır yok mu o kısa misafirlik ziyaretleri? o zamanlar ne korkardım evde yalnız kaldığımda. psikopatlık derecesi mi bilmem ? lakin evde olduğumuz zamanlarda onu izlemekten de kendimi alıkoyamazdım.
siyah beyaz filmlerin üzerinden zaman geçtikten sonra o hale gelmesidir efendim. Yani anneme "şu filmi 10 yıl sonra siyah beyaz seyretcez di mi" dedim.