kafayı bir yere vurunca 2. kez vurmak. zira vurmazsak kel kalacağımıza dair söylemler vardı.
ama ben bu vuruşların şiddetinin eşit olmsı gerektiğine de inandığımdan 1-2 saat süren kafa vurma seansları düzenlerdim. dışardan bakanların bu çocuk salak olcak yorumlarına maruz kalırdım.
dondurma külahının dibinde kulak kiri var sanmak ve asla yememek, 18 yaşıma kadar külahın sonunu asla yemedim sonra düşündüm taşındım böyle birşey olmayacağına ikna oldum. (şimdide kilo aldırıyormuş diye yemiyorum)
-akşam yolda yürürken ayın kendisiyle beraber yürüdüğüne inanmak.
-yerde otururken üzerinden biri atladığında boyunun kısa kalacağına inanmak.
-canı birşey çektiğinde eğer o şeyi elde edemezse çükünün düşeceğine inanmak.
karpuzu çekirdekleriyle yersem karnımda karpuz çıkacağı saçmalığıdır. bir kere çekirdek yemiştim yanlışlıkla, yediklerimin fazlalığından dolayı şişen karnımı görünce ağlamıştım. işin kötsü karpuzu çekideğiyle yiyince karpuz çıkıyo fakat kavunda kalan bi iki çekirdeği yemekte bi sakınca olmuyo çelişkisini çözememiş olmam cidden salaklıktır.
çıkan dişi yastık altına koyarak diş perisinin geleceği.
noel babanın yılbasında hediyeler getireceğini bekleyerek liste hazırlamak.
bu köfteyi de yemezsen kardeşleri miğdende olduğu için o da ağlar diyerek anne tarafından zorla köfte tabağının bitittirilmesi.