çocukken inanılan abuk subuk şeyler

entry508 galeri4
    320.
  1. götümüzden uydurduğumuz halde birbirimize korkunç anılar anlatmak ve bunları sanki yaşamışız ve ömrümüzün sonuna kadar unutamayacağımız bir anı gibi anlatmak. ama öyle bişi yok herkes bişiler uyduruyodu lan. örneğin ; bizim orda bi köşk var o cinlii ben gördüüümmmm beyaz beyaz uçuyoollaaaaaar

    örneğin;ben almanyada yaşıyom, orda vampir var biliyonuzmu geçen bize saldırdı, çok zor kaçtık polisi aradık hemen üzerlerine hac tutup sonrasında sinsice onlara yaklaşıp sarımsak rendelediler. almanya çok güzel fantastik siz bilmiyoğuz!!!
    0 ...
  2. 319.
  3. akıllı bir çocuk olursam şirinleri göreceğimi hayal etmiştim. lakin yanılmışım.
    0 ...
  4. 318.
  5. büyüyünce çok mutlu olacağını sanmak.
    0 ...
  6. 317.
  7. araçların beygir gücünün ölçüm biçiminin şu sekilde olduğunu sanıyordum: bir ipin ucuna 250tane at , diğer ucuna araba bağlanır, araba atları çekebiliyorsa araba 250beygir gücündedir.
    0 ...
  8. 316.
  9. oyuncaklarimin da canli oldugunu biz evden gidince ya da ben uyuyunca canlandigini sanmak.
    0 ...
  10. 315.
  11. sari cicekler vardi eger onlari koparirsak annen baban olur denirdi.
    birde agzimizda dilimizi yanagimiza vurup laklak diye ses yapinca annen baban olur denirdi. cok korkardim yapmaya.
    0 ...
  12. 314.
  13. ablamın geceleri uçan bisikletiyle göklerde uçtuğu. ciddi ciddi anlatmıştı. çocuk aklı inanıyor işte.
    0 ...
  14. 313.
  15. annemannem yeni çek-yat almıştı baya küçüktüm kuzenlerle üstünde zıplamaya bayılırdık anneannemde "zıplamayın bomba var" der bomba patlar derdi .
    Çok saftık .
    0 ...
  16. 312.
  17. Dedemin uyumam için uydurduğu tak tak dede. onsuz uyumazdım. gerçi onla da uyumazdım acayip bi çocuktum işte. Tak tak diye ses çıkarırdı "bak, taktak dede geldi uyu hadi çabuk gitsin" derdi hep.elini kolunu tutsam da çıkarırdı o sesi. çikolatamı da verirdi sütle. ama iki yudum süt, bir ısırık çikolata öyleydi. neyse işte...
    0 ...
  18. 311.
  19. (bkz: jumanji) küçüklüğümde izleyip günlerce beni korkutan evde adeta bir gölge gibi yaşamama sebep filmdir. kendine nasıl inandırmıştır hala hayretlere düşürür kendi kendimi.
    1 ...
  20. 310.
  21. Kizlarin gobek deligine sokuldugunu sanmak.
    0 ...
  22. 309.
  23. kahve içme kararırsın. akşam sakız çiğneme ölü eti çiğnemiş olursun. yalan söyleme bak burnun uzar gibi saçmalıklar.
    0 ...
  24. 308.
  25. 9999x yazan atari kasetlerinin içinde gerçekten 9999 oyun olduğuna inanmak.Hayatın ilk kazığını burada yedim ben!
    0 ...
  26. 308.
  27. Trafik canavarı diye tabir edilen tamlamanın gerçek olmasına, yani trafikte gerçekten bir canavar olduğuna inanmak.
    2 ...
  28. 307.
  29. Yalan söylediğinde burnunun uzayacağını sanmak.
    0 ...
  30. 306.
  31. Koridorun ışığını kapatınca arkadan saldırabilen saklanmış/gizlenmiş canavarlar, kişiler.
    0 ...
  32. 305.
  33. 5 yaşımda harry potterdan nasıl etkilendiysem artık, babama cetvelle sihir yapacağıma inanmışım ya. tamam vurmayın.
    0 ...
  34. 304.
  35. gökyüzündeki aydede'nin elini öpeceğimi hayal ederdim ben hep.
    1 ...
  36. 303.
  37. Mersinin, silifke ilcesinde bulunan goksu nehrinde yasayan canavar. Her silifkeye gittigimizde babaanne tarafindan anlatilan canavari dinlemis aglayarak uyumuslugumda vardir.
    0 ...
  38. 302.
  39. noel baba demem yeterli galiba.
    0 ...
  40. 301.
  41. koridorun ışığını kapatıp diğer odaya gidemezdim, arkamdan direkt biri tutar çeker diye çok korkardım.
    0 ...
  42. 300.
  43. kızların ayaklarından işediklerini sanıyordum 6-7 yaşına kadar var mı daha ötesi.
    1 ...
  44. 299.
  45. üç dört yaşlarımda, parkta çekilmiş bir fotoğrafım vardı.o fotoğrafı albümde ne zaman görsem'annemler beni terkedip gitmiş' diye ağlayıp,zırlardım.

    annemin, "ben fotoğrafı çektiğim için orda yokum kızım" diye durumu açıklama çabalarına rağmen, her seferinde aynı şeyleri düşünüp mütemadiyen ağlardım.

    çok melankoliktim galiba o zamanlar bilemedim. yada çok saftım.
    0 ...
  46. 298.
  47. 297.
  48. şöyle ki, çocukluğumuzdan beri bize "atatürk 19 mayıs 1919'da samsun'a çıktı" cümlesi ezberletildi. yaklaşık 6-7 yaşlarında olan bir çocuğun "çıkmak" kelimesinin "karaya ayak basmak" anlamına gelebileceğini düşünmesi imkansız gibi bişey. öyle olunca, samsun'un deniz kıyısındaki yüksek bir dağlık bölge olduğunu zannediyordum. hatta denize bakan kısmı uçurum. e atatürk samsun'a nasıl çıkmış olabilir? hem de deniz tarafından? tabii ki tırmanarak.

    işte bu düşüncelerden dolayı kafamda hep şöyle bir kurtuluş savaşı başlangıcı şekillenirdi. atatürk dağcıların dağa tırmanırken kullandıkları aletle uçuruma doğru yavaş yavaş tırmanıyor. bu o kadar zor bir şey ki, başaracağından hiçbir ümidi yok. ama azimle yukarı çıkmaya devam ediyor. ve azminin zaferi olarak tırmanışı başarıyla bitiriyor ve samsun'a çıkmış oluyor. yukarıda da halk ellerine çapa, kazma, kürek, tabanca, tüfek ne bulduysa hepsini eline almış ve savaşa hazır halde, bağırıp çağırıp, tezahürat yapıyolar. tam o anda atatürk elini havaya kaldırıyor ve herkes susuyor. daha sonra "kurtuluş savaşı başlasın" diyor ve halk ellerindeki silahlarla, denizin tersi yönünde koşmaya başlıyorlar. böylece kurtuluş savaşı başlıyor.

    çok hayalperestçe ama yaklaşık 4-5 yıl bunun doğruluğuna inandım....
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük