yatarken battaniye boyna kadar çekilmezse, geceleyin vampirin gelip boyundan ısıracağı. sabahleyin uyanıldığında battaniyenin açıldığı farkedilince, aynanın karşısına geçip acaba vampir ısırdı mı diye kontrol etmek.
yaptığı dans figürlerini bir türlü beceremeyip, düşüp orasını burasını yardıktan sonra michael jackson' ın robot olduğunu düşünmek.
öcü. öcü ne lan ? hepimiz 5-6 yaşlarında bu tongaya bastık kabul edelim. salonun kapısını açma öcü çıkar yok iğneli cadı gelir. demedi demeyin büyüklerin* hayal dünyası daha geniş.
Yemekte pilav varsa ve tabakta kaç tane pilav tanesi bıraktıysam ileride o kadar çocuğum olacağını söylemişlerdi 5-6 yaşındayken. Korkudan hepsini yer bitirirdim. Yine o yaşlarda karpuz çekirdeklerini yutardım,ananemde içinde karpuz ağacı çıkıcak derdi. ilkokula başladım ve karpuzun ağaçta yetişmediğini öğrendim. Öğrendiğimde de ister istemez bi hayal kırıklığı oluştu tabi.
Köydeyim 4-5-6'lı yaşlar. O zamanlar doğuda sık sık elektrikler kesilir.Ama ne hikmetse karşı köyün sokak lambaları hep yanardı...Azcık yaramaz oldugumuzdan ninem bak HATTAT geldi aha lambası orda şimdi ordaki yaramazları götürüyor derdi...O evi dört dolaşan bende bir ölüm sessizliği. Üç buçuk atardım lan öyle böyle değil...
çocukken izlediğim filmlerde ya da dizilerde oyuncuların hiç tuvalete gitmediğini farkeder ve onların g..süz olduklarını düşünürdüm. Aslında bunu itiraf olarak mı yazsaydım ne.
yıldızları sayınca aileden birinin öleceğine inanmak. bi kez denemiştim korka korka sonra yanlış saydım herhalde demişliğim olmuştur. şimdi düşündüğümde güldüğüm olaydır.
anneannemin küçücük bir veletken gözümün önünde foşurt diyerekten tavukları kesmesi sonucu bir sürü abidik gubidik soru sormam ve en sonunda anneannemin beni susturmak için:
-konuşma kızım kesilen hayvanın yanında konuşursan ölmez, can çekişir demesi.
benimde buna inanmam.
not:aslında pekte velet sayılmazdım 11 yaşındaydım.