çobanlık ve profeorlük insanların edindiği, kazandığı kavramlardır ve zıt nitelikler değildir.iyi profesor ve iyi çoban olabilir.hatta vardır bunlar onların meslekleridir, işleridir.illa ki birisinin iyi, birisinin kötü, birisinin nitelikli, birisinin niteliksiz olması gerekmez.sonuç olarak ikisi de insandır.temel gıda, eğitim, sağlık, güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması yada daha iyisinin sağlanması için oy kullanma hakları vardır.ikisi de hayatlarını daha güzelleştirebileceğine inandığı siyasilere oy verebilir ki bunlar aynı bile olabilir.geçmişleri nerden geldikleri,neye sahip oldukları ile ilgili değil sadece insan olmaları ile ilgilidir oy verme hakları.insan olmanın temel haklarından birisidir oy kullanma.yoksa çobanlar iki tane oy kullanması yada profesorler iki tane oy kullansı dengesizlik adeletsizliktir
bir çobanın da ülkeyi yönetmeye, tarıma, hayvancılığa, hayvanseverliğe, köye,köylüye, toprağa, feodal düzene, tarımsal ve hayvansal sübvansiyonlara, hüükümetin tarım politikalarına dair sözü olamayacağını düşünen dar zihniyetin dar başlığı.
demokrasinin ne kadar guzel birsey oldugunu gosteren durum. ayrica sadece kulturlu insanlar oy versinler, koyluler, okumamis insanlar oy vermesin diyen zihniyete soyleyecek birsey bile bulamiyorum. o cobanla o profesor acaba ayni sartlar altinda mi buyuduler? cobanin profesor olma sansi vardi da o mu istemedi? ayrica ulkenin en luks restoranlarinda yemek yiyen profesor mu, yoksa ac olan bir coban mi ulkenin ekonomisini daha yakindan takip eder? cahillerin oy vermemesi gerektigini ima etmek bile utanc verici bir durum. kim boyle dusunuyorsa demokrasiden bir bok anlamamis demektir. insallah cabuk akillanir ve kendinden utanir.
insanları yaptığı mesleklere göre gruplandırmak cehaletin ta kendisidir. Önemli olan kendini geliştirmektir.
Nice çobanlar vardır ki profesörlere taş çıkartır. Sonuçta ülkenin geleceğini belirleyen bir seçimde kişinin mesleğine göre gruplandırma yapılırsa; profesör kendini geliştirmişte olsa siyasi görüşü, eğitimle değişmez ve belki kötü bir seçim yapabilir, bundan dolayı çoban yamana atılmamalıdır. *
hem çoban neden aşağılanır anlamış değilim.
ne insanlar gördüm üstünde elbise yok, ne elbiseler gördüm, içinde adam yok
(bkz: mahsun kırmızıgül)
öss sınavında fazla net yapan insan üniversite okur belki prof olur. nedir? integral alır, fiil çekimlerini bilir vs.. yani devletin durumunu görmek için, yorum yapmak için össde çok net mi yapmak gerekir. bu durumda prof.lerin kendi aralarında branşlarına göre,prof.lerle diğer öğretim görevlilerinin de yine kendi aralarında, sonra üniversite okuyanlar bölümlerine göre* ,okumayanlar.. onlarda aylık gelirlerine göre bir katsayıya tabi tutulsunlar oy kullanırken. abpp * da olsun tabi.. çobanlarda da kendi branşları dışında ki işlere burunlarını soktukları için 0.1 le çarpılsın. tam türkiye ye göre bi iş.
babası degil özel dersaneye ilkokula bile, devleti yöneten bu çok okumuşlar yüzünden gönderemediği için çoban olmak zorunda kalan bu insanlara saygıya davet ediyorum. sadece insan olmaları yeterli bi sebep olmalı.
(bkz: köylü şehirlinin efendisidir-mustafa kemal atatürk)
tarihi ayarlar..
tanım: eğer profesörlerimiz doğru düzgün ilim ve fen ile uğraşıyor olsalardı, türkiye bu konumda olmaz, her şeyi avrupadan görüp yapmazdı.
ayrıca cumhuriyet adı verilen yönetim şekli her ne kadar ülkemizde uygulanamıyorsa da bırakın kalıntıları içimizi rahatlatsın.
türk halkı, türkiye cumhuriyeti sınırları dahilinde yaşayan herkestir, hiç bir ayırım gözetmeksizin. bu durumda herkesin hakları eşittir.
sokakta yürürken farkedersiniz. birileri sizden daha yakışıklıdır. bir diğeri çok çirkin görünür gözünüze. biriyle konşursunuz ne kadar aptal olduğunu düşünürsünüz. peki daha yakışıklı, daha zeki ya da daha zengin doğmak sizin şansınızmıdır yoksa başarınız mı? her insan eşit doğar ve yaratıcının verdikleriyle ister istemez yetinmek zorundadır. daha zeki olmak sizin üstünlüğünüz olmadığı gibi kırsalda doğup çoban olmakta sizin suçunuz değildir. çoban olup eşitliğe inanmak, profesör olup böyle ayrımlar yapmaktn daha asil bir davranıştır. kimse cahil olmayı istemez ama şartlarda insanlara eşit davranmaz. tıpkı filistinde ya da ırakta doğmak zorunda kalmak ve california ya da londra da doğmak arasındaki fark gibi.
(bkz: savaş çocukları)
daha da kötüsü bu başlığı açan zat-ı muhtermle çobanın birer oy hakkına sahip olmasıdır. mesleği çoban olmak iyide kafa olarak çoban kadar olamayanlara yazıklar olsundur.
Profesor, coban ve yoneten kelimelerinin isiginda Cumhurbaskani ve Basbakan Prof. Dr. Coban Suleyman Demirel ise basliktaki verileri kullanarak cikarilabilecek guzel bir tanimlamayi olusturuyor.
demokrasi naralari atarken; bu dusunceye haiz olan birey "herkes esittir ama bazilari daha esittir" aymazligina kapilir.Yaziktir, günahtir. iki koyunu bile gudemeyecek adam ulke mi yonetsin diye de ters koseden ayar yiyebilir dogustan anadolu filozofu bir cobanın ağzından profesor kisisi!
