Birde bunların romantikliğin beter zıkkım zehir edenleri var.
Güneş battı batıcak denize yanınızda sevgiliniz ve birden " abe alsan ya suna bir gül yüzü gülsün " al ya da alma gittikten sonra onla beraber o hava da gidiyor.
pis oldukları, lanetli oldukları, tiksinç oldukları, yok efendim bi çingeneyle yatarsan tuğla eritene kadar yıkanıcan zırvaları kesinlikle bana göre değil. ancak toplumla ortak yaşamayı becerebilen insanlar olduklarını düşünmüyorum. ırkçı değilim, ırkçı olsam üstüne basa basa söylerim yaparım ırkçılığımı.
çingenelerle ilgili çok bilgim yok, onlarla içiçe yaşamadım, ancak tanık olduğum olaylar var.
öncelikle kızlarında aşırı bir histeriklik görüyorum, kimse kusura bakmasın, yani aşırı erkek düşkünü gibiler. yanında sevgilisi olan insanlara bile bakın hoşlanarak değil, bildiğin gözlerinden ateş fışkırarak baktıklarına tanık oldum. seksi sevebilir, bu çok normal bundan daha normal hiç bir şey yok fakat toplum normları, etik kuralları, en azından insanların sevgililerine, kocalarına eşleri yanlarındayken rahatsızlık vermesen?
erkeklerinde sürekli sataşma odaklı laf atmalar görüyorum, sapıklık değil bakın öyle kızlara laf atma taciz etme gibisinden değil, lafla utandırma, rahatsız etme, olay çıkarmaya çalışma, huzursuzluk verme gibi.
hırsızlığa ve madde alışverişine, kullanımına meyilli olduklarını görüyorum. çevremde esrar kullanan insanlar var, çok yakın arkadaşlarım olmasa bile bunları kimlerden temin ettiklerini biliyorum. ha almayan almasın zorla değil orası doğru, ancak olay bunu satıyor olmaları insanları zehirliyor olmaları değil, insanlar para için kıçını yırtarken geçimlerini karanlık taraftan kolaydan sağlamaya çalışmaları.
genel olarak tahrik edici olduklarını görüyorum, 5 6 yaşında çocukları bile durduk yere yapışıyorlar yakanıza yolda giderken, güzel dille hadi canım hadi bak bebeğim git annenin yanına diye konuşuyorsun, anlamıyor çocuktur diyorsun, geliyor vuruyor, elindeki birşeyleri fırlatıyor, sonra biraz sert uyarınca annesine şikayet ediyor. annesi sbahtan beri olayları izlediği gördüğü halde yine sizi haklı bulmuyor bir de size çemkiriyor. kendilerini hatalı görme ihtimalleri, hatalarını anlama ihtimalleri neredeyse yok.
saldırgan olduklarını görüyorum, yoldan geçiyorsunuz balkonlarında otururken kafanıza bir şey atabiliyorlar, tükürebiliyorlar, bunu eğlenmek için yapmıyor o an. sataşmak istiyor anlatabiliyor muyum.
bunları neden yazdım, kötülemek ya da aşağılamak için değil, her milletin iti kopuğu yok mu var. ama sen beni toplumdan dışlıyorlar dersen, bunları duyurmak zorunda kalırım sana gerçeklerle yüzleşmen için, çünkü bu olaylara bakınca biraz kendi kendini sen soyutluyormuşsun gibi görünüyor.
"Siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve köyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler Siz sevemezsiniz. Sevmeyi yalnız bizler biliriz Bizler: Batı rüzgârı kadar serbest dolaşan ve kendimizden başka Allah tanımayan biz Çingeneler!"
[ Sabahattin Alinin Değirmen adlı öyküsünden ]
çingeneler gruplara ayrılarlar şoparlar gaci ler günlük kazanır günlük yerler onlar için farketmez kimin karısı kiminle yattıgı. (bkz: en önemli özellikleri ise roman oyunları)
açık e kullanmayı seven ancak h harfi kullanımını beceremeyen insanlarımdır.
burnunda et varmışçasına konuşanı,
bir de sakız gibi cümleleri çiğneye çiğneye söyleyeni makbuldür.
genelde sezonluk ya da dönemsel işlerde çalışırlar.
mantıken; ''yazın çalışırım kışın yatarım atarım göbecikleri'' fikrine sahiptirler.
ama kazandıklarını o gün yemekte üstlerine olmadığından,
kışın yatamayıp, yine orda bura çalışmaya devam ederler.
doğuştan müzisyendirler ve damarlarında arabesk akar.
- adi ağkşam oldu güzel abim beyaaa...!
hint asıllı oldukları söylenen topluluktur.
küçüklüğümden beri korkmuşumdur bunlardan. belki de sebebi genelde falcılık yaptıklarından cinlerle ilişkilendirmemdir.
hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde... müzik akışı kesilmeyen topluluk. dansları süperdir. olmayan ya da altın olan dişler makbuldür. cıbıllıktan hoşlanırlar. elleri ve ayakları kirli gibidir. içten gülümserler. göbekleri doğuştan atarlıdır. üşümezler.. sevilesiler.
dünyada ki toplumlarin çoğu tarafından ırkçilıga maruz kalan ırktır. Hatta bazı insanlar küfür niyetine bile kullaniyor.insanlarının bir çoğu çok yaratıcı matrak eğlenmesini bilen saygı duyulasidir.Diğer insanların onları dışlamasıni önemsemiyormuş gibi gorunecek kadar onurludurlar.
dere kenarlarında ve kuytu köşelerde obalara halinde yaşayan göçebe topluluklar. özellikle ben inegöl tarafında hep dere kenarlarında görmekteyim bu insanları.
çingene veya roman. Türkiye de yaşamakta olan hindistan kökenli azınlık halk. kürtleri sevmezler ama yaşadıkları bölge onlarla birbirine çok yakındır ve birbirleriyle dolaylı yollardan hep ilişki içindedirler.
Gündüzleri roman mahallelerinde pek fazla insana rastlamak mümkün değildir. Geceleri yaşamayı seven bu insanlar gündüzleri uyurlar.
Sanıldığı gibi tehlikeli insanlar değildirler ve türkçe haricinde roman dilini konuşurlar.
Eğlenceyi severler ve türkiye de yaşayan romanların azda olsa seks ile ilgili tabuları olsada avrupada yaşamakta olan romanlar gibi tabusuz değildirler.
Namus kavramları farklıdır ve insan öldürmezler.
kadınlarında ambiti vardır aman dikkat diyim.koyu ten renkleriyle kendilerini ifşa ederler photoshop ışık makyaj hak getire.10 kilometreden kezban oldukları anlaşılır.
yaşamanın dibine dibine vururlar, düğünlerinden birine katılmayan ben düğün gördüm demesin, yaşayış biçimleri çok renklidir. Ülkede yaşayan her azınlık gibi türlü ayrımcılıklara maruz kalırlar.
2008 senesinde polislerin bile girmeye cesaret edemediği bir roman mahallesine davet edildim. ( polisler girebiliyorlar 1000 1500 polis hep birlikte olurlarsa) bir eve girdik. yanımda 2 senelik çay arkadaşım o roman. neyse ortam fena değildi. herkes rahat. kadınlar erkekler tam uygar. sonra çay geldi. sonra o geldi bu geldi. yalnız geceleri çok fena oluyor roman mahalleleri. hapçılar pıtçılar falan.