çiftçilik

    8.
  1. Allah yardımcıları olsun tam Emek işidir.

    tıpkı yufkacılık gibi (bkz: yufka dükkanı)
    3 ...
  2. 9.
  3. Allah yardımcıları olsun tam Emek işidir.
    3 ...
  4. 7.
  5. Allah yardımcıları olsun tam Emek işidir.

    tıpkı yufkacılık gibi (bkz: yufkacı)
    3 ...
  6. 5.
  7. baba meslegidir
    elimizden geldigi kadar devam ettiriyoruz iste.
    2 ...
  8. 3.
  9. Dünyanın zor işlerinden birisidir. Evet.
    2 ...
  10. 12.
  11. Gübre ve mazot fiyatları sonrası bitmiştir.
    2 ...
  12. 2.
  13. turkiye'de yapilmamasi gereken meslek. baba meslegiyse bile bugunden tez yok birakmanizi tavsiye ediyorum. emeginize, tarlada gunesin altinda gecirdiginiz onca saate yazik gunah. dunyadaki diger buyuk ulkelerin - abd, cin, canada, avustralya - tarima ve ciftciye halen en buyuk onemi verdigini goz onune alirsak, turkiye ve turk ciftcisi durup bir dusunmeli. ulkemizde ciftcilikle geciniyorum derseniz, durumunuzu daha fazla aciklmaya gerek kalmiyor. gecinemiyorsunuzdur biz bunu hemen anliyoruz. turkiye halen arpasini, bugdayini, bakliyatini yurtdisindan ithal etsin, ne geregi var ulkede tarim yapmanin.
    3 ...
  14. 10.
  15. Profesyonel olarak icra ettiğim meslek.
    1 ...
  16. 4.
  17. 18.
  18. ekmeğini topraktan çıkaran meslek grubuna verilen ad.

    çiftçinin kendine has takvimi yani anadolu takvimi vardır. nasıl ki biz standart vatandaşlar takvimi 12 aya bölüyoruz, onlar da nesillerin tecrübelerine dayanarak kendilerince "tabii" takvim oluşturmuşlar. 6 şubat itibarı ile fidan dikmişler, 20 şubatta birinci cemrenin havaya düşmesine 27şubatta da ikinci cemrenin suya düşmesine tanıklık etmişler. martın başında ağaçlara su yürütmüşler, hemen akabinde de cemrenin toprağa düşmesi ile şenlenmişler.

    kadınlar günü dediğimiz 8 martta bağ budamışlar, bir sonraki gün kalem aşılamışlar, sırasıyla asmalara su yürütmüşler ve kocakarı soğuklarına hazırlık yapmışlar. martın ortasında kocakarı soğuklarını atlatmış, belki de mart martlığını yapmış ve sürpriz bir kar yağışıyla karşılaşmış, ayın sonuna doğru da ağaçların yeşermesine şahit olmuşlar ve de oluyorlar.

    nisan başında çiçekler açmış, laleler yeşermiş, april yani abrulun beşinde camız kıran beş gününü yaşamış -kork aburulun beşinden öküzü ayırır eşinden- mayıs ortalarında güllerin açmasını izlemiş, yine aynı ayın sonunda da "engirkıran" denilen kar yağışına maruz kalmış. haziran gelmiş, yaprak aşısı yapmış, sıcaklar artmış ve temmuz ortasında üzümlere alaca düşmüş. ağustosta olgunlaşan meyveleri toplamış, eylül başında sebzelere girişmiş, 9 eylülde ceviz çırpmış, aynı ayın ortasında bağ bozumu olmuş, ekimde yine ağaç fidanı ekmiş ve mevcutları budamış, yine adı ile müsemma ekimde arpalar, buğdaylar ekmiş, aralıkta da yaprak dökümüne şahitlik etmiştir çiftçiler.

    yani zemheriye, erbaine, hamsine, berdelacuza, göcüğe, abrulun beşine, gün dönümü fırtınalarına, yaz sıcaklarına, ilk güze, orta güze, son güze ve yine karakışa aşinadır adına "çiftçiler" dediğimiz toprak ve iklim zanaatkarları. baş tacı edilmeleri gerekirken hakir görülenlerdir ki, hamsin ya da zemheri dönemi bile onlara bu kadar ıstırap vermemiştir. tüm zorlu koşullara, komisyonculara, aracılara ve berbat politik fiyatlandırmalara rağmen ekmeye devam etmiş, sefa değil cefa çekmeye devam etmiş ve etmektedirler.

    bugün muhtelif yerlerde çıkan çiftçi isyanlarına burun kıvıran ve aşağılayan sözüm ona burjuva (!) sözlük yazarlarının bilmem nereleri hayalarına denk ki, anadolu insanının acılarından ve koşulsuzluklarından bi' haberdir. onların siyasi görüşlerine odaklanıp, derinlerine inmemekte bir beis görmezler. çünkü onların aldığı eğitimi, dünya görüşlerini, okazyonlarını ve olanaklarını sıradan bir periferi veyahut dağ çiftçisi de almıştır gibi addederler. ne diyebiliriz ki, kürekle dövülesidirler.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük