bazı güzel yazılarını,sözlükçülerin anıları baslığında bulabileceğiniz yazar.
hele bitane var ,
eve giriyor bir de çıkıyor arada yasananları ben bile unutmak istiyorum.*
sevistikten sonra hemen yatip uyuyan erkek başlığına yazdığı sick and tired yorumuyla şahane bir ironiye imza atmış yazar.
ayrıca doğrudur, sevistikten sonra hemen yatip uyuyan erkek yorgun olduğu için uyur ve en asil duygunun insanıdır.
bugün çalıştığı banka şubesinde bayılıp götü başı dağıtan yazar. doktorların ilk açıklamasına göre beynine bir süre oksijen gitmemiş. * ayrıca ayılmasıyla gözyaşlarına boğulan banka çalışanları olması ne kadar sevildiğini anlamasına vesile olmuş!! geçmişler olsun.
o değil de seninle özel mesaj yolu ile tartışmak pek zevkliymiş... şimdiki yeni yetmelerin bir gizem, bir havalanma, bir hakkında çok şey biliyorum tehditleri ile yetinmelerinden anladım bunu... **
yok yok. siyasi ve dini entry yazmaktan yana değilim ben. ama arada yazmak lazım bişeyler.
bizler karafatmalar, göbeğini kaşıyan adamlar zart zurt denilirken dikkat edilmesi gereken konu en basitinden şu. eğerki bizler diyerek kastedilen sınıf deprem allahsızları, dinsizleri, laikleri vurdu diyen sınıfa dahil olunuyorsa o sınıf bana göre ne insandır, ne de göbeğini kaşıyan yaratık. bir sıfat bulmak zor bunlara. bilmiyorum.
yurtta, aynı odada kaldığım bir arkadaşım vardı kocaelili. üst ranzada yatmamak için çok direnmişti. ne alaka diye sorulunca korkuyorum diyordu. sonra bir gece üzerindeki eleman uyurken yatağını fazla sallamıştıda çocuk deprem oluyor deprem oluyor diye çığlık figan uyandırdı bizi. meğer alt ranzada yatma sebebi deprem olursa daha hızlı kaçabilmekmiş. şimdi o korkuyu düşün, birazcık empati yapıp o psikolojiye girmeye çalış. ve sonrasında birileri çıkıp sana şunu söylesin. 7 nokta 4 yetmedi mi?
çağdaş kelimesi ingilizcede iki kelime ile tanımlanır. "contemporary" ve "modern". bu iki kavrama da çağdaş demek eksiktir. zira iki kavram arasında önemli bir farklılık vardır. contemporary, "aynı döneme ait" demektir. modern kavramında ise "yeni, eskiden iyidir" düşüncesi vardır. yani bir değer yargısı vardır. çağdaş dediğimiz vakit bu ayrımın modernlik kısmı ağır basmaktadır.
çok ünlü bir sözü vardır cagdas'ın bilir misiniz? "günaydın, nasılsın?" der her sabah gevreğini yerken. aslında çok şey anlatır bununla bile. yok aga bu olmadı bak, sunay akın gibi hissettim kendimi. ha bi de bu arkadaş izmirli ya; zeytinyağını içercesine yer diye düşünüyorum beslenme alışkanlıklarını bilmesem de; akşamları çiğdemini çitlerken bira şişesinin kağıdını soyacak kadar da umarsız geliyor. sarhoş sarhoş araba sürecek kadar maceraperest, ama yine de o halde emniyet kemerini bağlayacak kadar da temkinli bir arkadaş. kendisini iyi tanıdığımdan değil, ben biraz bunları kafamdan uyduruyorum, biraz da yazdıklarından esinleniyorum.
ama bildiklerim üzerinden gidecek olursam, yani kendisi hakkındaki düşüncelerimi, nesnellikten uzak şekilde değerlendirecek olursam, genel geçer bir doğruyu belirtmeden: kendisi gayet güzel anlatım biçimiyle anılarını bizle paylaşıyor, güzel ve kısa diyalogları ile eğlendiriyor beni. her sabah işe gelişte suratımda oluşan meymenetsiz ifadeyi, yazılarını okuyarak giderdiğim birkaç yazardan biri. tekrar ediyorum, herhangi bir yargı belirtmiyorum, sadece kendi düşüncelerimi paylaşıyorum.
ama şöyle de bir güzellik de yapmıştır bana, uzun sayılmayacak bir süredir yazdığım sözlükten sıkıldığım, yazmaya üşendiğim zamanlarda, ıskartaya çıkmış raksotek kasetlerinin üzerine yeni albümü çıkmış popçunun şarkılarını çekiyormuşçasına, bana tekrardan yazma şevki aşılayanlardan biri de bu arkadaş. yanlış anlaşılmasın, iyi yazdığımı düşünmüyorum, daha çok okumak için giriyorum zaten sözlüğe.
bir de en başta tanımadığımı söylemiştim ya, okuyunca tanıdığımı farkettim.
dü düt: bu yazı 'komşunun tabağını boş göndermek olmaz' maksadıyla yazılmamıştır. içimden geldi valla sahanda yumurtamı paylaşmak.
bencede feyk atıyo bu yazar. gösteripte vermiyo. verecekmiş gibi yapıyor, tamam alıyorum derken vermiyo. gösteripte verilmez mi lan? ayıp ki seni o bankaya miy yapmışlar. tühhh..
zaten robotta olabilir bu. yoksa bir insan evladı eline koca bir şişe alıp gece sokaklarda dolaşır mı ya? hadi şişeyi aldın şat bardaklarını almasaydın, limonunu taşımasaydın. bu ne lan bu ne lan ortam mı lan bu?