masrafsız ve zahmetsiz olan şey. ve çayın asıl tadını almaktır.
deneyip de başaramayanlara no: çaya içilen oranda şeker atılır, yanında bol bol tatlı şeyler yenir. bölece şekerliyeken bile tatlı tatı gelmez çayın, kahvenin. daha sonra şekerli içmeye kalkıldığında artık çok tatlı gelecektir.**
yaz aylarında akşamları evde hep terasta vakit geçirdiğim için çayımı koyar öyle yapardım ne yapacaksam. çayı demledikten sonra terasa götürüyor ama her defasında şekeri unutuyordum derken üşengeçliğim yüzünden bir kaç kez şekersiz içtim ve şuan şeker atmıyorum çaya. ilk defa üşengeçliğin yararını gördüm.
Bundan yaklaşık 3 sene önce, şeker hastası olan annemle iddiaya girdiğimden beri yapmakta olduğum eylem. Daha sonra kahveyi de şekersiz içmeye başlamam, bir adım öteye geçmemi sağlamıştır. Çevremden bazı eleştiriler alsam da baskılara göğüs gerdim ve bir daha şekerli çaya dönmedim. Artık istesem de dönemezdim zaten. Çayın tadını almıştım bir kere.
çay gurmesi olunmmak istenirse yapılması gereken hadisedir. çünkü şeker çayın tadını kamufle eder iyi çay ile kötü çayı ayıramaz insan. gerçi benim şekersiz içme amacım tamamen sağlık için.
aileden gelen alışkanlığımdır. evde herkes çayı şekersiz içtiğinden bende çocukluğumdan beri öyle alışmışım. daha sonraları bütün sıcak içeceklerden ve hayatımdan şekeri çıkarmama vesile olmuştur. zira her şeyin kendi tadını alıyorum şekerden ziyade.
tiryakileri için yapılabilecek en güzel eylemdir. klasik bir devlet memurunun günde 10 bardak çay içtiğini ve her bardağa 2 adet ortalama küp şeker attığını farz edersek basit bir hesaplama ile 20 tane küp şekeri mideye hüpletmiş oluyor. oldu olacak on iki parmak bağırsağı üzerine şeker fabrikası kursun.
çaya yapılmış en büyük samimiyetsizliklerdendir. çay şekersiz yani tatlısız olmaz eziyet etmeyin kendinize bırakın bu inadı artık.
edit: ulan ne büyük konuşmuşum şekerli çay mı içilirmiş arkadaş.
çay içmektir. şeker kattığın anda o şekerli çay olur. birde sütlaç yapar gibi 10 kaşık şeker katanları var. ee olm o baya muhallebi oldu al kaşığı öyle 'ye'.