artık taraftar grubu olmaktan çıkmı$, neredeyse sivil toplum örgütü olmuş topluluk.
sivil toplum örgütü olsalar bile ilk öncelikleri beşiktaş'tır, bunu biliyorum.
beşiktaş'ın sportif başarısızlıklarını kapatmak için yatırım yaptığı yeni spor dalı olan tribüncülüğün türkiye'de ve dünyadaki en büyük temsilcilerinden olan grup...
(bkz: siyah beyaz ölüm yaşam)sloganı ile üyesi olduğum grubun çığır açan sözlerine bir yenisi eklenmiştir. Kült olma özelliğini her zaman elinde bulunduran kitle...
başlarında alen yoklugunda sercan reisin oldugu gruptur. sercan reis beykozludur.beşiktaş ile beykoz ile iki yıl önceden kavgalıdırlar ne olacagı bilinmez ama bir şekilde devam eder.
(bkz: sercan reis)
tek eksiği "ultras" adını taşımaması olan, kuşkusuz ve tartışmasız türkiye'nin en iyi taraftar grubudur. içinde birkaç tane kol barindirir. bu kollardan bazıları sol görüşlüdür ve sosyal olaylara karşı daima duyarlıdırlar. bu yönden de ülkemizde enderlerdir.
en bilindik sloganları "bu alemde çarşı herşeye karşı" dır
bütün iyi özelliklerinin yanında ilk günkü ruhu taşımadığı ve grup üzerinden sağlanabilinecek ekonomik faydaların gözetildiği bir gerçektir.
siyaseti en çok tribüne karıştıran tribün grubudur.
ua gfb nin sağcı olması, bjk ile aradaki rekabeti doğal olarak azaltmaktadır. *
lakin çarşı kendi deyimleriyle her boka karşı oldukları için herşeyle tartışırlar.
yeni stat yapımıyla etkisinin büyük çoğunluğu gidecektir.90 lı yılların en büyük taraftar gücü olan fenerbahce maraton tribünü gibi.
yeni stat yapılınca büyük ihtimalle kendine kale arkasında yer bulacaktır.fenerbahce taraftarı gibi.
yeni stat yapılınca büyük ihtimalle kendisini çoluk çocuklu aileler arasında bulup onlara tezahürat söyletmeye çalışcaktır.fenerbahce taraftarı gibi.
peki bir fenerbahce li olarak ben bunun olmasını istiyormuyum hayır.beşiktaş maçlarının çoğunluğunu tezahürat dinlemek için izlerim.o tezahürat olmayınca banane beşiktaştan.
beşiktaşlı futbolculardan daha hırslı taraftar olusumudur.
bir fenerbahçeli olarak kimi zaman imrendigim kimi zamanda üzüldüğüm gruptur. böyle taraftar varken kötü yönetilen bir takıma bukadar destek verilirken, olan bitenin cefasını neden ceken taraftar olur acaba. bu sorunun cevabını versin yıldırım başkan. sen git kendi koltugun icin del bosque yi gönder öde 8 milyon euro, milyonlarca dolar verdigin korayla burak yılmaz ı gönder ustune 5 milyon euro daha ver al holosko yu, sonra başarı bekle. Tabi olanda taraftara olmakta bu arada. Sonra klubun borcu olsun sayın başkana. e tabi kim gelir ki başa okadar borçla.
ama burda taraftara kızmamakta elde değil. siz değilmiydiniz serdar bilgili'ye küfür eden. siz değilmiydiniz süleyman sebalara küfür eden.
şimdi vurun başınızı taşlara.
geçen yıl tümer'e gösterdikleri saygının onda birini su yıl alex'e gösterememiş taraftar grubu. yaratıcılar falan dedik saygı duyduk ama haftaiçi ülkeni temsil edecek takıma bok muamelesi yapmanın hiçbir manası yok. özellikle alex'e şişe atıldığında kolunu abuk sabuk sallayan beyaz montlu sözüm sana. ne içtiysen aynısından istiyorum dostum.
diğer takım taraftarlarınca hep kıskanılan bir oluşumdur. bu nedenle en ufak falsosunda zavallıca espri konusu yapılmaya çalışılması (ki, bu çaba buna uğraşanların rezil olmasıyla sonlanacaktır) artık alışılagelmiş bir durumdur.
ama tabii bir yandan da rakipleri güçleniyor. her gün yeni rekorlar geliyor karşı taraftan.. 50 bin kişinin senkronize çekirdek yemesi, "niye japon bayrağı açıyosunuz ya ühühüü" diye ağlaştıktan sonra bu sezonki gs galibiyetinden sonra açılan japon bayrakları, "beşiktaşlılar stadyumun üzerinde helikoptlerle dolaşcak. koruyun bizi yaaa.." diye sayıklamalar, vs.. hakikaten bir numerö sizsiniz ya. bak şimdi hak verdim.