çarşı

entry1327 galeri150
    380.
  1. dün akşamki maçta kopuk görüntüler verdi. aslında bu olaydan sonra çarşı şöyledir, böyledir diye olumsuz şekilde eleştirmek haksızlıktır. 47 gün gol atamayan bir takım vardır ve, kimsede de peygamber sabrı olmadığından insanlar nefretlerini haykırmışlardır.

    (bkz: abartılan olaylar)
    1 ...
  2. 381.
  3. büyük beşiktaş camiasının önüne geçmeye çalışan herkes gibi yok olmaya mahkum olandır. tribünler futbol oyununda olmazsa olmazdır. tribünden kastım seyircilerin maç esnasında kullandıkları alan değil, stada gelen organize olamamış taraftarı sürekli desteğe kanalize eden oluşumlardır. daha doğrusu misyonunun bununla sınırlı kalması gereken birliklerdir.
    peki bunun günümüz endüstriyel futbolundaki etkisi nedir? dünyanın çoğu klubünde negatiflerdedir tribün yansımaları. bunu doğuran en önemli faktör rant sebebi ile gelişen yönetim yanlılığıdır. bu çark malesef ülkemizde daha da sert işlemektedir. deplasmana gitme zorunluluğu ve gerekliliği sebebi ile bu çevrede daimi olarak bulunmak zorunda olan bireylerin büyük bir çoğunluğunun da, ekonomik olarak daha düşük sabit gelir elde eden, eğitim seviyesi daha düşük gruba dahil olduğu düşünülür ve tribün oluşumuna aidiyetini tam olarak gerçekleştirebilmek için tribün ağalarının oluşturdukları totaliterizme karşı pek de mücadele etmeye meyilli olmadıkları ve bunun için de gerekli ve yeterli şartlara haiz olmadıklarını kabul edecek olursak bu çevrenin çok da demokratik gelişen ve saf biçimde klübün menfaatine çalışan oluşumlar olmadığı aşikardır.
    peki dünyada nasıl işliyor bu olaylar?; taraftarı ile en iyi iletişim kurabilen klüplerin başında rosenborg gelir. bu klübün de öyle milan' ın utc ultras, liverpool' un kop tribünü gibi ateşli, renkli görüntüler oluşturan bir tribün desteği yoktur maç esnasında. fakat rosenborglu futbolcular haftanın iki günü taraftarları ile yüzyüze sohbet etmek zorundadırlar. bu sohbetler sırasında küfür ve hakaret dışında diledikleri herşeyi iletebilir taraftarlar futbolcularına. aynı uygulama athletic bilbao takımında da böyle işler. her ne kadar, bilbao bask bölgesi temsilcisi olduğu için aktif olarak da karşılaşmalarda rol alsa da, gerek futbolcularla, gerekse taraftarlarla yapılan anketlerde, gerçekleştirilen bu sohbet uygulamasının takım için maksimum desteği oluşturduğu sonucunda birleşilir.
    futbolu seviyoruz, tüm gerçek taraftarları da seviyoruz, en çok da kartalı seviyoruz. ranttan beslenenlerden ise nefret ediyoruz...
    1 ...
  4. 382.
  5. işler iyi gidince aslan kaplandırlar bilmem desibel bağırırlar. fakat kötüye gitmeye başladığında takımın arkasında olmak bi yana onlar alehine tezahürat yapabilen bunu da beşiktaş sevgiyle bağdaştırabilen topluluk.
    2 ...
  6. 383.
  7. sevinmek için sevmedik felsefesinin yaratıcısı olduğundan dolayı sadece iyi gün taraftarı olmayan hatta aksine kötü gün dostu olan, bu günlerde takıma olan aşkı daha da zirve yapan tribün efsanesi...

    tribündeki olayları, kişileri ve grupları kısacası çarşı'yı bilmeden, tanımadan yorum yapmak ne kadar sağlıklı olur tartışılır. o yüzden çarşı'yı eleştirenler aslında tribündeki paralı askerleri eleştirmekteler ama haberleri yok...

    (bkz: çarşı bir ruhtur bedene indirgenemez)
    0 ...
  8. 384.
  9. görülüyor ki son zamanlarda beşiktaşlı olmayan, beşiktaşlılık hakkında ve çarşı ruhu hakkında bi bok bilmeyen herkesin yorum yaptığı dünyanın en ateşli taraftar topluluğudur.beşiktaşlılar dışında; ne olduğu, ne yaptığı yada ne yapacağı kimseyi ilgilendirmez, eleştirmek de kimsenin üstüne vazife değildir. sonuç olarak biz daha iyisini oluşturana kadar en iyisi bu*.
    0 ...
  10. 385.
  11. Dünyanın en ateşli taraftarını* eleştirmek kimsenin üzerine vazife değilmiş vay anasını yaa.fakat bu taraftarı savunmayı kendi üzerine vazife zannedenlerin olduğu bize göstermiştir. çarşı ruhundan bahsedilmiş sonrasında içindeki paralı askerlerden bahsedilmiş.peki sorarım size geçen sene hariç 5 sene demirörenin götünden dilini çekmeyen taraftar grubu hangisiydi. bu kadar başarısızlığa rağmen. bu nasıl bir ruhtur yoksa satılmış bir ruh mu demek gerekir. beşiktaşın efsane başkanı süleyman seba ve serdar bilgili zamanında özellikle son bilgili zamanında takım şampiyonluğa oynarken taraftarın o dönemde neler yaptıklarını hatırlıyomusunuz. iyi günde kötü günde çarşının yaptıkları apaçık ortadadır. daha hala nesini savunuyosunuz. beşiktaşlı oyuncular iç sahada neden özgüvenle oynayamıyorlar neden zorlanıyor bunu hiç düşündünüz mü? liverpool maçından bahsetmek çok güzel ama olayın diğer yönünü neden görmüyor bazı fanatik bünyeler. haa birde dünyanın en ateşli taraftarı demişken boca taraftarını bu klasmanın dışında tutulmuştur umarım yoksa kıçımla gülerim size.
    1 ...
  12. 386.
  13. forzabeşiktaş sitesindeki açıklamada -nihayet- takıma döndüklerini söyleyen topluluktur. yönetim yine eleştirilmelidir, fakat bunu takıma zarar vermeden yapmaları gerekmektedir. onlarsız maçın zevki yoktu zaten. umarım sağlam bir dönüş olur.
    0 ...
  14. 387.
  15. diğer takım taraftarlarının ibretle seyrettikleri taraftar topluluğudur. 1983-1992 seneleri arasında alayına yol vermiş, kutu tabir ettikleri tarihi (bkz: şeref bey) stadında kapalıyı mesken edinmişlerdir. diğer takım taraftarlarından (bkz: ezik) olanları halen çarsının en tanınmış, en fanatik, en bilinçli topluluk olduklarını kabullenememişlerdir. başkalarının şeyiyle gerdeğe girmeye alışık bazı taraftarlar halen kendi ülkelerindeki en büyük gurubu şu tabirle dile getirmişlerdir "haa birde dünyanın en ateşli taraftarı demişken boca taraftarını bu klasmanın dışında tutulmuştur umarım yoksa kıçımla gülerim size". (bkz: duysun alem böyle aşkı bu alemde kral çarşı)
    0 ...
  16. 388.
  17. yıldırım demirören yardakçıları ve karşıları olarak ikiye bölünmüş bir taraftar gurubudur.

    içinden yıldırım demirören'i beşiktaş başkanlığına yakıştırıp onun yanında olan bir grup varsa zaten beşiktaş taraftarı olacağına inanmıyorum. olsa olsa paralı askerlerdir.

    desibel rekoru kırmak, zeka ürünü müthiş tezahuratlar yapmak güzel. fakat süleyman seba'ya ve serdar bilgili'ye yaptıkları alınlarında her zaman bir kara leke olacak duracak.
    1 ...
  18. 389.
  19. 5-6 grup liderinin hırsına ve parasal teyamüllerinin kurbanı olarak tarihin karanlık sayfalarına gömülmüş kirli ilişkiler yumağı.

    not: bir zamanlar uğruna öldüğü bir beşiktaş taraftarı.
    1 ...
  20. 390.
  21. çarşı yüreğindeki asi, aykırı ve ateşi hisseden beşiktaşlı herkestir. çarşı, grubun liderleri değildir. çarşı bir ruhtur bedene indirgenemez.
    1 ...
  22. 391.
  23. demirören'e edilen son küfürlerden sonra. istanbul'da ki ilk maçta. bu fenerbahçe maçına denk geliyor. karagümrüklülerden yine dayak yiyecek taraftar topluluğu.
    0 ...
  24. 392.
  25. Dünya futbol tarihinin görüp görebileceği en harika taraftar grubu.
    0 ...
  26. 393.
  27. yıldırım demirören aleyhinde tezahüratlar başlatıldığında stadı terketmiştir bu satılmışlar ordusu. umarız karagümrüklüsü, uşaklısı, vanlısı herkes tekme tokat girer bunlara.
    1 ...
  28. 394.
  29. parlak insanlar, çağımızın elitleri.*
    1 ...
  30. 395.
  31. doğaçlama tezahuratlar yapabılen taraftar topluluğudur ayrıa.
    hiç unutmam geçen sene tribünde bir kişi rahatsızlanmıştı
    ambulans ambulans diye tempo tuttular gelip alsınlar diye rahatsızlanan kişiyi
    ambulans uzun süre gecikince ambulans ananı götünden s.kım diye tempo tutmuşlardı
    yarılmıştım resmen ambulansın götümü var anasımı var
    allah iyiliğinizi versin.
    2 ...
  32. 396.
  33. Türkiye'de takım sevgisini ses desibel büyüklüğüyle ölçen tek taraftar grubudur. Rekor bizde derler; fakat rekoru kırarken kimi geçtiklerini, yani kimin rekorunu kırdıklarını bilmezler.

    -Dünkü koşuda 3. oldum.
    -Kaç kişi yarıştı?
    -3.
    0 ...
  34. 397.
  35. desibelde tüm dünyadakı taraftarları geçmişlerdir.
    artık kaçtane taraftar grubu var siz sayın.*
    2 ...
  36. 398.
  37. 399.
  38. yaratıcı besteleri, takım sevdalarıyla yalnızca türkiye'de değil dünyadada en iyi taraftar grubudur. ulan dedem neden beşiktaşlı değildi, bile dedirtir.
    1 ...
  39. 400.
  40. Durun, hemen yargısız infaz yapmayın. Aslolan hayat ise, turizm hayatın atardamarı, futbol toplardamarıdır. Değilse, her kış binlerce takımın gelip Antalyada kamp yapmasına ne diyeceksiniz?



    Ya da, onlarca otelin, son birkaç yılda bahçesine bir futbol sahası kondurmasına?



    Ne demiş Simon Cuper;



    Futbol asla sadece futbol değildir.



    **



    Uzun bir süre görmezden geldim, aldırmadım. Çünkü fanatik bir Fenerbahçe taraftarıyım. Sen de rakip takımın taraftarısın.



    Arada bir, seslendirdiğin sloganların, tezahüratların içten içe hayranı olmadığımı söyleyemem.



    içimden, kimsenin duyamayacağı bir fısıltı ile "budur" dediğim olmuştur.



    itiraf edeyim, şu slogan senin yaratıcı emeğinin ürünü;


    Alemde iki büyük vardır, birisi 70lik rakı, diğeri Beşiktaş.



    Gerçekten de budur! Hatta buyur, buradan yak!



    Kısa, öz, anlamlı ve çarpıcı. Helal olsun.



    BiR iLKBAHAR SABAHI
    SOPAYLA UYANDIN MI HiÇ?
    ÇILGIN GiBi KAÇARAK
    MAÇKAYA UZANDIN MI HiÇ?



    Şiddete karşıyım, ama sizin söyleminizde, şiddet bile insanın sinirlerini gevşeten doğal bir mizah sosuna bulanabiliyor. Şiddeti bile sevdireceksiniz neredeyse



    Ama, hayır!



    Yapmayın. Sadece sözde kalsın.



    Yarı ciddi yarı şaka bir duruştan öteye gitmesin ne olur.



    Ortega'nın Fenerbahçe'de oynadığı sezon, sarı/lacivert forma ile Saraçoğlu'na kadar gelip, bilet bulamadık, içeri giremiyoruz diyerek, bizimkilerin eline Cobarde Galina Ortega pankartını tutuşturmanız, Ortega'nın, sarı lacivert tribünlerde korkak tavuk Ortega' yı okumasını sağlamak az buz fırlamalık değildi.



    Dilim en ağır küfürleri seslendirse de heyhat, içimden vay be dedim.



    Irak savaşı sırasında, mitinglerde açtığınız Beşiktaşlıyız. Savaşa karşıyız pankartınızı okuduğumda, tribünlerde haykırdığınız "Amerikan şahinlerine karşı Karakartallar" sloganını duyduğumda, beynimdeki hayranlık noktaları tahrik olmadı, demek ikiyüzlülük olur.



    Sarı Lacivert camia ne der kaygısı ağır bastı, kimse ile paylaşamadım, ama kendi kendime itiraf ettim, helal olsun dedim.



    Bizimkiler ve Galatasaraylılar, futbolun yeşil sahalardaki tepişmeden ibaret olduğu saplantısı ile tribünlerden hayatın içine taşamayan bağırış, çağırışlarla ses tellerini yıpratırken, bir baktım, Nazım Hikmet'in "aslolan hayattır" ının arkasına Hayat da Beşiktaş'ı ekleyivermişsiniz.



    Ne denir?



    Komşunun bahçesinden elma araklamaya girmişiz, mahallenin çelimsiz çocuğu en iri, en dolgun elmaları indirirken, bahtına çürük çarık birkaç elma düşmüş bir çocuğunkine benzer duygularla kahroldum.



    Kuzum, bu farklılık nereden?



    içinizden taşan bu yaratıcı fırlamalığı besleyen damar nerelere uzanıyor?



    Sadece varoşlar, desem mümkün değil, zira biliyorum ki içinizde doçent de var, Avukat da, Mühendis de.



    Sınıfsız toplumu hayata geçirdiğiniz bile söylenebilir.



    Bir işsiz ile bir işadamı ortak payda da buluşabiliyor ise, söylenecek tek şey var.



    Siz futbol evreninin nirvanasına ulaşmışsınız.



    Ve bir gün Pop'un ahir zaman peygamberi Michael Jackson öldü.



    Sizin sınır tanımaz cinliğiniz de tavana vurdu.



    "Hayatının yarısını siyah, yarısını beyaz yaşayan büyük Beşiktaş'lı Michael Jackson, ruhun şadolsun" pankartınızı gördüm.



    Bittim.



    Ruhen... Fiziken bittim.



    Kalbimde, ısrarla varlığını korumaya çalışan Çarşı karşıtı barikatlar tuzla buz oldu.



    Bu mesajı, kalıcı bir veda öncesi Dünyanın çevresini son kez turalayan Michael Jackson'un ruhunun da okuduğundan ve sonsuzluğa vardığında, o tarafa göçmüş ne kadar gizli, açık fırlama varsa hepsine anlatacağından eminim.



    Hepsinin "Vay kitapsızlar vay" diyeceğinden



    Ama benim teşekkürüm bunlar için değil



    4 Aralık 2009 Cuma gecesi. Beşiktaş-Diyarbakırspor maçı öncesi



    Bir hareketiniz ve bir sözünüz, aklımı, ruhumu kemiren korkuları sildi süpürdü. iç savaşı körükleyenlerin de heveslerini kursaklarında bıraktı, bundan eminim.



    Siz ki, o akşam "ırkçılığa karşıyız, Beşiktaş'lıyız" dediniz ya...



    Binlerce kilometre öteden, sadece futbol oynamak için gelen 11 delikanlıyı bağrınıza bastınız ya...



    Her kentte küfürlerle, hakaretlerle karşılanan bu ekmek kavgasındaki çocukları, Beşiktaşlı futbolcularla el ele çağırıp alkışladınız ya...



    Helal olsun size.



    Bir kere daha ve sizin sayenizde inandım ki, Türkiye yavaş yavaş uyanan, uyandıkça gücünün farkına varan, on, yirmi, otuz değil, yüzlerce kültüre, cemaate, inanca, imana, tercihe, siyasi görüşe Vatan olabilecek bir devdir.



    Ama, kusura bakmayın.



    Bu Ülkede eşini, siyasi görüşünü, tercihini değiştirene bile bir şey demiyorlar.



    Gelgelelim, çocuklukta yaptığı taraftarlık tercihini değiştirene "dönek" yaftasını hemen ve sorgusuz, sualsiz yapıştırıyorlar.



    Bunu göze alamam.



    Hücrelerim sarı lacivert.



    Bu iki rengin yanına ne siyah, ne beyaz eklenebilir. Biososyal genetiğim bozulur.



    Bizimkiler bunu hissettikleri anda sosyal linç beni bekler.



    Ama, çok daha derinlerde bir yerde Çarşı sempatisi bir rezerv olarak kalacak.



    Sağolun güzel insanlar.

    Kaynak: http://www.antalyabugun.c...?page=makale&MID=6909
    2 ...
  41. 401.
  42. bir galatasaray taraftarı olmama rağmen her zaman takdir ettiğim taraftar grubudur. türkiye'nin en güzel bestelerini çıkardıklarını kabul etmek gerekir. beşiktalı olmak değil ama çarşılı olmak bir ayrıcalık olsa gerek.
    1 ...
  43. 402.
  44. --spoiler--
    ÇARŞI bir ruhtur. ÇARŞI, New Yorkda metro trenine yazılmış siyah beyaz bir grafitidir.

    Pragda duvara yazılmış bir yazıdır.

    Erzincan&da bir dağın yamacına yazılmış sevgidir.

    Adanada bir rengi bozuk derneğin duvarlarına boyanmış Siyah ve Beyazdır

    Galatasaray Lisesi duvarına yazılmış ÇARŞI ulan işaretidir.

    Bir tiyatro sahnesinde hiç bir dekora uymadan sırtında taşınan kutsal BEŞiKTAŞ formasındadır ÇARŞI.

    Zonguldakta maden göçüğünden çıkarıldığında ilk nefesle sorulan Maç kaç kaç? sorusundadır ÇARŞI.

    Ezik Civcivlerin yalakalıklarına Tek adam, Atam yada Bir pankart da Verhaugene aç, Avrupa şampiyonu ol Fener diyen zekadır.

    Cezası(!) gereği boş kalmış tribünlere Ruhumuz Yeter yazan yüreklerdir.

    Kaşınanı tesislerinde ziyaret eden yada ellerine verdikleri Cobarde Gallina Ortega pankartıyla maymun edenlerdir.

    Erkek adam renkli takım tutmaz deyip alemi dut yemiş bülbüle çevirenlerdir.

    Işıklar söndüğü zaman tüm Fenerliler güzeldir pankartıyla herkesi güldürenlerdir.

    Bizim taraftarımız daha fazla diye böbürlenenlere En fazla sinek de bokun üzerinde olur cevabını yapıştıranlardır.

    Futbolcusuna kızdığında Aşkımız renklere, sizlere değil diyen renk aşkıdır.

    ÇARŞInın A sını, Anarşinin Asıyla yazan güce tapmayan isyankarlıktır.

    Aradıklarım *> 2 KM bayrak yapıp dünya rekoru kıran sevgidir; o bayrağın en arkasında hiç bırakmadan duran 72 yaşındaki teyzedir.

    Bükreş maçında televizyonların gösterdiği, o soğukta, ayakta boynunda Siyah Beyaz kaşkoluyla titreyerek Karakartallarini seyreden ninedir.

    Tribünde bir doktordur,işçidir,iş adamıdır,okuma-yazma bilmeyen bir sokak çocuğudur,profesördür. Omuz omuza zıplayıp Beşiktaşım benim biricik sevgilim; diye gözünde yaş, gırtlağını yırtan solcusudur, sağcısıdır, Ateistidir, hacısıdır, Müslümanıdır, Ermenisidir, Yahudisidir, Hristiyanıdır.

    Irak işgalinden önce savaşa karşı duran yurtseverlerin yanındaki ruhtur.

    Mitinglerde Beşiktaşliyiz, savaşa karşiyiz tezahüratlarında, tribünde Savaşa HAYIR Amerikan Sahinlerine karşı KARAKARTALLAR pankartlarıyla tepkisini koyandır.

    Bir F16 burnuna yapılmış KARTALDIR.

    Siyah-Beyaz, Ölüm-Yaşam diyen felsefedir.

    Holiganlığı kahpelik, delikanlılığıda hayat felsefesi olarak benimseyenlerdir.

    Sevinmek için sevmeyendir, inadına inançla bağlı olandır.

    Nazım Hikmetin Aslolan hayattırına, tribünlerin Hacı Babasıyla Hayatta BEŞiKTAŞ diye ölümsüzleştirenlerdir.

    Tribüne boydan boya Ölüm ne zaman ve nereden gelirse gelsin; mezarıma Siyah-Beyaz güller atılacaksa, mezar taşıma BEŞiKTAŞ yazılacaksa, böyle ölüm hoşgelsin sefa gelsin yazan ölümsüz sevgidir.
    --spoiler--
    1 ...
  45. 403.
  46. çarşı bir ruhtur ve kendisini o ruha ait hisseden herkes çarşıdandır.
    0 ...
  47. 404.
  48. Ramazan ayında kazanda bir maç öncesi yaşananlar
    topluluk oroçludur ezan saati beklenmektetir
    açlığa dayanamayan bir guruptan yükselen ses:

    cami imamı
    oku ezanı
    yeter artık
    ananın amı... (bkz: günah)

    maca gidilir kapalının ortasında günün anlan ve önemi için yükselen ses

    Koy! koy ataiste
    Koy sataniste
    Koy putpereste
    Koy hepsi göt olsun
    Ramazan ayı mübarek olsun

    (bkz: amin)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük