ne beşiktaş'a, ne istanbul'a, ne futbola ne de türk milletine bir faydası olan topluluk. işleri güçleri zarar, ziyan, rezillik. dün maslaktan tophaneye gitmek için beşiktaş hattını kullanayım dedim. kullanmaz olaydım. hayvan gibi bir trafik. neymiş efendim? maç varmış. bana ne ulan varsa maç. maç yol ortasında mı? ama olur mu. pek süper çarşı grubumuz bir kamyon, taşıt edasıyla dolmabahçe caddesinde yol ortasından yürüyor. kazanın orada içip sıçıp otobüstekilere etraftakilere küfrediyor, haklarını gasp ediyor. allah korusun bir ambulans o yoldan gitmeye çalışsa ölür kalır o hasta oracıkta. neymiş efendim derbiymiş de, çarşı da en iyi grupmuş da, en iyi şekilde kutlarmış. bu mu lan kutlama, büyüklük, siyasilik, farkında taraftarlık anlayışı? insanlara içip sıçıp kazanda küfretmek mi? otobüstekilere zorluk çıkarmak mı? devlet büyüğü gib yolu kapatıp yol ortasından yürüyüp 100 metrelik yolu bize 30 dakikada geçirtmek mi? bu mu sosyal taraftar grupluğu?
gidin bi allasen ya. kökleri zarar işte. ne takıma faydaları var, ne insanlara, ne topluma. işleri güçleri içip sıçıp "kata go go go"
her fırsatta toplumcu, sosyalist mesajlar verip baki mercimek gibi bir futbol emekçisine yapmadığını bırakmayan, taraftarlığı takıma destek vermek olarak değil kendi egolarını tatmin ederek popüler olma amaçlı algılayan, bir grup insan...
baki mercimek gibi bir kazmaya tepki vermekte yaklaşık 2 yıl kadar geciken, yönetimi istifaya davet etmekte nedense(!) hala beklemede kalan, kendisine olan büyük hayranlığımı 2-1 biten liverpool maçında en üst noktaya taşıyıp, geçen süre içinde dibe vurdurmayı başaran taraftar grubu.
2 haftadır süregelen hakan sivriservi facialarından sonra internet sitesinin girişine; kaderi önceden yazılmış bir ligde mücadele ettiğimiz için spor kamuoyundan ve camiamızdan özür dileriz yazısını yazmış topluluktur.. ayrıntılı bilgi için: http://forzabesiktas.com/ unutmadan bir de şöyle bir şey var, ezikler bakıp biraz kendilerini geliştirebilirler: (bkz: yaratıcı beşiktaş taraftarı)
Sivas tan Manisa dan vb den gelen, geldiği otobüsten önce bira şişeleri ile dolu çöp torbalarını indirip sonra kendi inen, arkalarında akıllı ol çarşı burada yazan, 90+5 de bile avazı çıktığı kadar bağıran, inönüyü 132 desibelle yıkan, maçlar için farklı farklı besteler yapan, bizim taraftarımız daha fazla diye böbürlenelere en fazla sinek bokun üstünde olur diyen, Tümer fenere geçince ona "Koluna Sadece Tanrı Beni Yargılayabilir yazmışsın, ama bir şeyi unutuyorsun, Allah Affeder Çarşı Affetmez" diye laf sokan, Liverpool maçında tipik bir maganda ile ince belli bir bayanı kol kola tasvir eden ve üzerinde You will never walk alone yazılı pankartı açan, yine aynı maçta hiçbir taraftarın yapamayacağı birşey yapıp bütün maratona Ay Yıldızlı bayrak açan üyesi olduğum tarafta grubu.
fanatik bir galatasaray taraftarı olarak beğendiğim taraftar grubudur.
evet diğer taraftar gruplarında da olduğu gibi hata ve yanlış yapmaktadırlar. ancak söylendiği gibi toplum yalakası falan değillerdir. olacaklarınıda zannetmiyorum zaten. 4 mayıs 2008 ankaragücü beşiktaş maçına gösterdikleri ilgi ile takımlarını ne kadar çok sevdiklerinide göstermişlerdir.
son olarakta beşiktaş yönetiminin böyle bir taraftar grubunu hak etmediği çok açık şekilde ortadadır.
manisa maçında , şampiyonluğa şampiyonlar ligine havlu atmış olsak da ..... 90 dakika...susmadan...yumruklar havada...sadece ve sadece aşık olduğumuz renkler için boğazını yırtacak olan taraftar grubu...umutlarımız kırıldımı evet! umutlanıp utandık mı evet! yönetimin gitmesini istiyomuyuz evet! ama bizim tek aşkımız BEŞiKTAŞ! mabedimizde son maçımızı oynıcaz! orada yaşadıklarımız anlatılmaz yaşanır...anılarımız, sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, kaçırdığımız goller, uğurlarımız, sergenimin şampiyonluk golü, carewin valerenga maçındaki bizi yıkan 3 golü, pascalımın dinamo kieve olan füzesi, gitmesine neden olan hareketi, liverpoolu 2-1 yıktığımız maç, meşale şovlarımız, 132 desibel rekorumuz, kavgalarımız, üstümüze kalan o üzücü olay, deli ibonun panter gibi tüm sahayı koşup topu auta atması, tellonun kesmeleri, toramanın kafaları, bakiye olan isyanımız, serdar bilgiliye olan istifa çağrımız, pankartlarımız tezahuratlarımız vs. vs.....hepsi artık kalbimizde hatırlanıcak!!! son maçımızda da sadece takımımız için debelenicez...çünkü biz sadece takım tutmuyoruz,o bizim yaşam biçimimiz!
yönetmenliğini Hakan Alak' ın yaptığı Asi ruh belgeseline de konu olan taraftar grubu. yanlızca bir taraftar grubu değil insanlık adına daima haklıdan yana tavır alan bir duruşun adı.
feshedilmesi alen markaryan'ın tribünden indirilebilecegine isaret olan gruptur.
daha öncesinden tribünde böyle bir huzursuzluk söz konusuydu. harun veya ayhan gecsin, alen gitsin homurtuları ayyuka cıkmıstı. alen'in carsı ruhuna ihanet eden adımları, laflarını yemesi, carsı durusunu yalpalatması, sinan engin'e veya yönetime yönelik en ufak elestiride karsı cıkması vs. bircok konuda besiktaslılık durusunun gerisine düsmüstü. adama derler ki;
aleni ocakbasını yönetim aldı derler, ne kadar dogru bilemeyiz elbette. tribünde öldürülen ferdi'nin katillerine kol kanat gerdin derler, ne kadar doğru bilemeyiz elbette. ferdi'nin yakınları tarafından mekanın dağıtılmıs derler, ne kadar dogru bilemeyiz elbette. ama sunu iyi biliriz ki; sen besiktas'a da, carsı'ya da ihanet ettin alen. abi de demiyorum artık, cek git!
bugünden itibaren, kapalı çarşı olarak anılacak olan ruhsuz, taş,odun (mevsimine göre değişkenlik gösterebilir) gibi malzemelerle çevrili yarım adacık.
alen markaryan ın son bombası. daha önce yaptıkları yetmediği gibi, kendi kararları doğrultusunda, "çar$ı, be$ikta$ adının önüne geçti" diye sudan bir sebeple fesh etme çabasına girmi$tir. kimin ne kadar desteklediğini zaman gösterecek fakat unutulan bir kaç ayrıntı var sanırım.
sen ki, 25. yılını, desibel rekorlarıyla, dünyanın en iyi taraftar grubu olmakla, ezeli rakiplerini dize getirmekle, saygılarını kazanmakla kutla, en iyi taraftar grubu olduğun dünya tarafından bile kabul edilsin, arkasından çık böyle bir açıklama yap.
kendi adına yapılmı$ onca bestenin, çalınan o kadar sözün, hazırlanan o kadar pankart ın, tribün kavgalarının, kendi tribününü kapatmaların üstüne sünger çek, gel çar$ı' yı kapatıyoruz de.
stad in$aatı, be$ikta$ semtinin içine etmeler derken, son olarak bu kapatma davası. sen ba$ından beri bazı $eylerin, herkeste olamayacağını, bunun bir ruh olduğunu, asla bozulamayacağını, inönünün çimlerine gömülü olduğunu, kapalı tribündeki kutu denen yere "ruhumuz burada" yazdığını hiç mi dü$ünmedin?
grubun adının brothers olarak deği$mesi de gündemdeymi$. bu sahiplenme hastalığı yıldırım bey amcamızdan bula$ıyor sanırım. ba$kan olan, yönetici olan kendi malıymı$ gibi davranmaya ba$ladı.
sen ki eğer çar$ı ba$kanıysan, üzerinizden geçinen rantçıları ya da pislik olu$turan insanları dı$arı atarsın, eskiden olduğu gibi tribünlerde olursun, dimdik ayakta tezahüratını yaptırır eskisi gibi herkesi kendine hayran "bırakırsın..
galatasaraylı olarak hayran olduğum, dünyanın en iyi taraftar grubu olduğuna inandığım beşiktaş taraftar grubu. zaman zaman anarşizmin ateşini anımsatmakta desek yalan olmaz gibi.
bir ruh.
nasıl ki türklerin savaşçı ruhu değişmez,
nasıl ki hitlerden kalan faşizm değişmez,
nasıl ki mensubu olan kimseye, lideri olduğu söylenilen alen markaryan her ay maaş ödemiyorsa,
oraya* gidip boğaz patlatanlar* bunun karşılğında hiçbirşey beklemiyorsa kimseden*,
bu o insanların o ruha** sahip olmalarından mütevellit yaşanan bir durumdur.
kaldı ki kimse insanların din, vicdan gibi manevi değerlerini kaldırıp atamayacağı gibi,
alen markaryan'da çarşı'yı kafasına göre kapatamaz.
pek görülmese de çarşı artık aradan geçen 25 yıldan sonra beşiktaş taraftarı için manevi bir değerdir.
öyle kapanıyoruz demekle de kapanmaz, komple tribünü başlarına yıkmak bile yetmez onları durdurmaya.