1950lerde amerika'da toplu taşıma araçlarında beyazlar ile zencilerin koltuklarının ayrıldığı geldi aklıma birden, bir garip oldum. demokratlaşmak için daha kırk fırın ekmek yememiz lazım, yolumuz uzun.
burnunu tıkayıp morarana kadar hatta mümkünse ölene kadar solumaması tavsiye edilen organizmanın elzem davranışı...
her insanın dünyaya geldikten sonra eşit haklara sahip olduğu gerçeğini kabullenememiş bünyeler için normal olsa da, hayvanların düşünmemesi ve konuşmaması gerektiğini savunan bünyelere fazladır bu davranış.
anlamayan eziğe özel adit: carsaflılarla aynı havayı solumaktan utanana sıtemımız onun carsafına degıl tercıh ozgurlugune mudahale etmesi sebebiyledir. carsaf yerine mini etek giyene hitap olunması halinde de aynı sitem sözkonusudur ve aklı olan herkesin anlayacagı üzre doğuştan kazanılan ve saygı duyulması gereken hak, carsaf gıymek hakkı değil ileride bunu secebilme özgürlüğüdür. içimde kalmasın diye yazdım anlayacağına zerre kadar inanmasam da.
böyle düşünen insan küçükken damdan düşmüştür, feci şekilde örselenmiştir, ne seveni vardır ne sevdiği. başkalarına kızacak kadar kendinden acze düşmüş bir bünyedir. yazıktır, bırakınız debelensin.
bu konuda .oktan espiri yapanlarla aynı havayı solumaktan daha iyi olduğu kesindir. zenci beyaz ayrımına gülen ama bu ülkede insanları çarşaflı çarşafsız çıplak giyinik diye ayıran bir zihniyet ne acı ki mevcuttur ve biz onlarla aynı havayı soluyoruz.
(bkz: faşolar)
