2 kere gitme fırsatım olan güzel şehirdir. Belki de zamanın ruhu ile ilgiliydi ama tenhalığıyla huzur vermişti. Bir diğeri şehitlikti. O da huzur vermişti. Benim için Çanakkale Türkiyenin güzel kızıdır.
Bir haftalık tatilimi yaptıktan sonra bugün ayrılmak zorunda kaldığım şehir. Ayrıca nedendir bilinmez şehire giriş-çıkışta ve her feribota bindiğimde kimlik kontrolüne girdiğim şehir olmuştur. izmit kekosuyuz diye de bu kadar ayıplanmaz insan tamam gidiyoruz işte aq yemedik çanakkale'nizi.
kahramanlıklara ev sahipliği yapmışım, toprağının her yanı kanla işlenmiş bir şehirdir. farklı bir anlamda milletimizin ruhuna işlemiş bir vatan toprağıdır.
lisans hayatimi guzellestiren sehir.
Canakkale denince aklima ilk (bkz: şakir'in yeri) geliyor benim.
Bir de olmemisiz'i her dinledigimde aklima canakkale gelir. "tam uc sene once ruzgariyla unlu bir yerde tanismisiz, bugun ayni guzide semtimizde karsilasmisiz."
4 senedir yaşadığım şehir. bence türkiye’nin en yaşanılır şehri. şehitliklerden sonra karşıya gitmeden önce kilitbahir’e uğranmadan olmaz. karşıya geçtikten sonra ise canınız ne isterse küçük şehir merkezinde o yapılır. ha eğlenmek istiyorsanız mekanların çoğu damsız almıyor, bu önemli. gelip şakir’de 101 atmayın da.
Kızlarının ekseriyeti şort giyiyor. iyi güzel ama hepsinin bacaklar Carlos bacağı gibi. Gerçi onun gibi olsa yine güzel. Selülitli bacaklar lambur lumbur sallanıyor. Spor salonu kıtlığı var galiba.
Tıpkı istanbul gibi tuttu mu bırakmıyor.
(bkz: küçük istanbul)
Ruhun Sarışın’ın sözlerindeki “ Artık istesem de koşamam sımsıkı tutmuşsun yakamdan, ben de vazgeçip kaybolurum... “ kısmı ilişkimizi anlatıyor şu sıra.