gelişmemesinin nedeninin yarısına askeriyenin kurulmuş olmasından dolayı olduğunu düşündüğüm memleketim. gelişmesi için de kaz dağlarında maden aranacaksa, o güzel ormanlar mahvolucaksa, dokunmayın biz mutluyuz küçük ama şirin şehrimizde.
beş yılda gelişmek adına herhangi bir aşama kaydedememiş şehir. cesurca çarpışıp şehit düşen yiğitlerin üstünde durmak bilmeyen alkol trafiğide düşündürücüdür. sahil boyunca mekanların çoğu içkilidir.
şu sıralar kordon ve barlar sokağı civarının köstebek yuvasına döndüğü, troyes şenliklerine 1 hafta kala hala da bitirilecek gibi görünmeyen, fırtınanın non-stop devam ettiği, 1-5 lira arası onlarca süs eşyası alınıp dönülebilecek; enteresan, gelişemeyen, gelişmek gibi bir kaygısı da olmayan şehir. en geç 2 sene sonra bu şehrin cazibe merkezi olacak yeni gözde yerleşimi için;
şehitler diyarı olan şehir,yaşanılası şehir. kışın hayatın daha güzel olduğu,öğrencilerin de gelmesiyle hareket bulan şehirdir. aynı zamanda peynir helvası yenmeli ve yedirilmelidir.
çanakkaleye girdiğiniz andan itibaren, içinizi hem bir hüzün hem de bir huzur kaplıyor.
hüzün kaplıyor; her bir metrekaresine 1 şehit düşen tarihi şehre adım atma,incitme korkusu, huzur doluyor çünkü güven veriyor. kısacası tarih kokan şehir. her türkün mutlaka ama mutlaka görmesi gereken yer. tekrar gitmek için can attığım yer.
havasından bir bok anlamadığım şehir. Bir soğuk olur ki bu öyle böyle değildir bildiğin sarıkamış gibi, bir sıcak olur böyle sonbahar aralarında. Anlamadığım için anlatamıyorum da.