1. dünya savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında osmanlı devleti ve itilaf devletleri arasında yapılan kara ve deniz savaşlarını kapsamaktadır. osmanlı devleti'nin başkenti olan istanbul'u ele geçirmek ve rusya ile askeri ve tarımsal ticareti kolaylaştırmak amacıyla itilaf devletleri çanakkale boğazına girmişlerdir. ancak saldırıları başarısız olmuş her iki tarafta ağır kayıplar vermişlerdir.
birinci dunya savasindaki diger cephelerle karsilastirildiginda ufak capli savasdir.
osmanli devleti acisindan savasin daha fazla uzamasina kanal ve filistin cepherlerinde yuzbinlerce askerin olmesine sebeb olmustur.
tüm yollar tıkanınca diplomatlar müttefik ararken bol keseden atarken, genelkurmaylar da açılacak cepheler arıyorlardı. işte çanakkale bu tıkanıklığı gidermek için düşünülmüştür. gelgelelim gerçek bir tokat suretini alıp suratlarında patlamıştır.
eşsiz, benzerine rastlanılmayacak derecede büyük bir zaferdir. Bu zaferle sömürge altındaki tüm devletlerde bir hareketlenme olmuş, büyük devletler ellerindeki bazı sömürgeleri kaybetmişlerdir. Çanakkale Savaşı hem Türk hem de dünya tarihi açısından çok büyük bir zaferdir. Yenilmez armada diye nitelenen ingiliz donanması, Marmara'nın sularının dibini boylamıştır.
tamam dünya tarihinde emperyalizme karşı kazanılan en büyük zaferlerden biridir. tamam itilaf devletlerine karşı kahramanca savaşılarak bu devletlerin istanbul'a ulaşmaları engellenmiştir falan ama 1915 yılında yüzbinlerce şehit verilerek kazanılan zaferin 3 yıl sonrasında ingiltere istanbul'u işgal etmiştir.
Allah ın sadece Türk milletine bahşettiği mucizedir. Zira dünyanın süper güçlerinin birlikte saldırıp, savaşı kazanamadığı başka bir ulus yeryüzünde mevcut değildir.
askeri açıdan mustafa kemal atatürk'le enver paşa arasındaki farkı açık ve net ortaya koyan savaştır. biri 50 bin kişilik orduyu hiç savaşmadan sarıkamış'ta heder etmiştir diğeri 150 bin şehitle çanakkale'yi geçilmez yapmıştır.
metrekare başına altıbin merminin düştüğü ve havada çarpışan kurşunların bugün bazı müzelerde görülebilir olduğu savunma durumunda olduğumuz savaş.
çıkarma yapılacak ve savunulması gereken noktaları tespit edip kusursuz şekilde savunulmasını sağlayan mustafa kemal'in düşman askerinin çekilmeye başlayacakları tarihide aynı şaşmaz kararlılık ile kestirdiği savaştır.
iyi yazılmış ingilizce ve fransızca notların türk siperlerinden atıldığı gittiklerine üzüldüklerinin söylendiği bilinir.. oysa ingilizler hala geri çekilmenin ve tahliyenin gizli yapıldığını iddia etmektedirler.
"Cepheye gönderilen askerler arasında 15-17 yaşlarında çocuklar dikkatimi çekti.Bu gençler istanbul GALATASARAY Lisesi öğrencisi,gönüllü delikanlılardı..
Çoğunun sakalı ,bıyığı bile çıkmamıştı.Hayatlarında tüfek görmemiş ,silah kullanmamış gencecik çocuklar. O gün çok sınırlı saatler içersinde onlara tüfek tutmayı ,nişan almayı , ateş etmeyi öğrettim..
Ertesi gün mevzilerde ateş altındaydık. Mermiler vızıldıyor,
makineli tüfek tarakaları kulakları çınlatıyor ,patlayan bombalar etrafı cehenneme çeviriyordu...
GALATASARAY`lı 15-17 yaşındaki gençler birbirlerine sokulmuşlar ,korku dolu gözlerle bakışıyorlardı ki içlerinden biri
bir zafer şarkısı söylemeye başladı...
" Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı...
Al sancağı teslim etti ALLAH`a ısmarladı..."
Bu marşa yanındaki , onun yanındaki derken hepsi bir ağızdan
katıldılar..Kurşunlar vınlıyor , bombalar patlıyor ecel tırpanı yaralıların acı feryatlarının yükseldiği mevzilerde ölüm dağıtırken GALATASARAY`lı gençler bu siperlerde ne için bulunduklarını sanki dünyaya ilan ediyorlardı...
" Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı...
Al sancağı teslim etti ALLAH`a ısmarladı...
Boş oturma , çalış dedi , hizmet eyle vatana...
Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana..."
GALATASARAY`lı gençler o gün ölüme böyle meydan okudular...
Arkadan "ALLAH ! ALLAH !" nidalarıyla birer yırtıcı panter gibi
düşman mevzilerine saldırarak şehadet şerbetini içtiler...
istanbula gidip yolu Beyoğluna düşenler GALATASARAY Lisesi`nin bahçesindeki anıtta bu kahraman çocukların isimlerini görebilirler...
türkiye halklarının değil türk milletinin savaşıdır.vatan gerektiğinde yemen de yanmak sarıkamış da donmak çanakkale de ölmektir.
--spoiler--
Çanakkale çanakkale yanar dağlar yanar deniz
Elinde güvey kınası ondokuzunda öldük biz
Ateşte açan güldük biz ateşte açan güldük biz
Çanakkalede öldük biz
Anam yasımı tutmasın sevdiğim beni unutmasın
Düşman ayağın atmasın vatana kurban olduk biz
Ateşte açan güldük biz ateşte açan güldük biz
Çanakkalede öldük biz
Ah anam
Vatan şükür seccademizdi
Alınyazımızdı
Kulağımıza okunduğunda ilk ezan
Şehitlik defterine adımız yazıldı
Mehmetçe
Ah anam
Yemende yandık sarıkamışta donduk çanakalede öldük
Yiğitçe
Ah anam
Sanma ki solduk
Gülce
Kanımız ateşe düştü
Ateşte güller açtı
Bir rüzgar esti sakaryadan
Mustafa kemalce
Ah anam
Işte o zaman yeniden doğduk
Velbasübadelmevt
Emrince.
--spoiler--