lise çağındaki çocuğa zorunlu müzik ve resim dersi vermekle aynı kıvamdadır. blok flüt öttürerek, yeteneksiz bir biçimde manzara resmi çizmerek bir sanatçı çıkmayacağı gibi sure ezberleterek imam ya da hacı çıkmamız beklenemez tabi.
dinde zorlama yoktur. ama okullarda zorunlu din dersi vardır . çünkü okul din değildir. milli güvenlik dersi kaldırılsın çünkü öğrencileri ulusalcılığa teşvik ediyor ama din dersleri insanları özgür düşünceye teşvik ediyor . din evrimi kabul etmiyor ama biyoloji kabul ediyor .tartışılması gereken zorunlu biyoloji dersidir.sitelere erişimi engelledik ama sorun eğitim sistemimizde; evrim diye bir konu var müfredatta .inceledim çok saçma insan maymundan gelir mi hiç? maymundan gelip eşşeğe gidiyoruz o zaman ehhu ehhu ehhu.
sınıfımızın ingiliz vatandaşı christopher'ın muaf olduğu derstir. herif arada derse girer arada kantinde gitar çalar. sınıfımızın alevi kökenli türk vatandaşı ise tahtanın önünde namaz kılmak için kendini kasar.
din hakkında bilgi verilmesi kadar doğal bir şey olamaz, başına "zorunlu" kelimesi olması son derece gereksiz, ha eğer içeriği yada müfredat denen şeyle ilgili eleştiri varsa bu da son derece doğaldır.
aslında zorunlu olmamasının gerekmesinin sebebi çok basittir. çünkü müfredattaki tüm dersler teoride kesin bilgidir. ama söz konusu dinse böyle bir şey mümkün olamaz, zira neticesin de din metafizik bir şeydir, eh metafizik bir şey de insanoğlu tarafından açıklanamaz. bu yüzden din tamamiyle bir kalp işi olduğundan, bunun bireye bırakılması gerekir. tabii ki bireyden kasıt ergen bünyeler veya bebeler değil, ebeveynlerdir. eğer aile çocuğunun islami bir eğitim de görmesini istiyorsa, onu kuran kursuna gönderebilir (veya malum mecralara!). velhasıl, din eğitimi okullar da değil, bizzat kendi yuvasında verilmelidir.
çok enteresan tabi. din kültürü ve ahlak bilgisi ile yetişmiş toplumumuza bakalım.
her gün kadın cinayetleri, kadının bekaretini kanla temizleme, yerlere tükürme, havuza işeme, halka bozuk ürün yedirtme, avrupadan dönen ilaçlı malların fakir halka sunma, rüşvet, tecavüz.
hakkaten çok ahlaklıyız.
size ahlak anlayışınız anlatayım mı?
türkiye'de "sus sus sus kimseler duymasın" tarzında işleyen anlayıştır.
türkiye'de kimse görmediği/duymadığı sürece her boku yiyebilirsiniz.
evet. bireylerin kendi ahlak kıstasları başkalarının duyup duymamasıyla alakalı.
ne konuda? her konuda.
mesela ağız dolusu balgamı kimse görmediği sürece caddenin ortasına tükürebilirsiniz, orada ki saygı ahlakınız bireylerin görüp görmemesiyle doğru orantılı.
adam havuza işerken etrafa bakınır gören var mı diye. görülmediği sürece hareketinde sorun yoktur çünkü.
"senin kızı bir erkekle görmüşler" işte bu cümle ahlak anlayışımızın potansiyelini ortaya koyar.
"kimse görmezse"...
tecavüz edip kimseye söylememekle tehdit ederler tecavüze uğrayanları. neden mi? tecavüz ettikleri için ahlaksız olmazlar çünkü, başkaları duyarsa ahlaksız olurlar.
işçinin sigortasını başlatmazlar çünkü umurlarında bile değildir ta ki devlet duyana kadar.
birilerini ezip durursun, kimse duymadığı sürece önemli değil nasıl olsa.
işte bizim koskoca ahlak yapımızın oturduğu temel.
din'i olmayan bir ülkenin uyguladığı saçma sapan müfredattır.
türkiye cumhuriyetinin anayasasında değişmez ilk 3 maddede din hedesi yoktur ama okullarında değişmez müfredattır. tam bir ironi tabi. hele hele bu tek din ve tek mezhep üzerinden ise.
sürekli "mozaik gibiyiz biz, her çeşit din ve mezhepten insan var" diye reklamı yapılan bir ülke için abes hacı.
ya din dersi olsun ama tüm dinler öğretilsin. bu da saçma. ne gerek var. ha seçmeli dinler tarihi dersi olur o ayrı.
bence sonuna kadar yanlış şekilde verilen derstir. ayrıca muaf olma şansının çocuklara zorla verilmesi ayrı bir konudur. fakat ben bu gün farklı bir şey sizle paylaşacağım.
bir arkadaşım var, ismi lazım değil. aynı okulda okuyorken zorunlu din dersinden çok şikayetçiydi. hele şimdilerde ateistim diyor. neyse okul bittikten sonra o ailevi sebeplerle israil' e taşındı. öğrendiğime göre okulunda zorunlu din eğitimi varmış ve bizdeki gibi bu din eğitimi tek din üzerindenmiş.
kendisine sordum: " olm türkiye' de şikayetçiydin. şimdi de şikayetçisin dimi? " diye. fakat aldığım cevap: " ben burda müslümanlık mı görüyorum? yahudiliği ilk defa göreceğim. " oldu. ben ısrar edince ise beni facebook' tan engelledi. zorunlu din dersi düşmanı olan adam, bana resmen dersi savundu!
lan salak istersen hinduizm gör, sonuçta zorunlu bir din dersinin verilmesi, hele ki bunun tek din üzerinden yapılması yanlıştır.
''inanç bir özgürlüktür'' ancak inanmamkta bir inançtır. Din dersi'nin öncelikli olarak ismi değiştirilmelidir, islamiyet dersi olmalıdır, çünkü öğretmen başka hiç bir din hakkında bilgi vermez. 70 milyon nüfuslu bir ülkenin 60 milyonu bir dine inanıyorsa bu okullarda anlatılmalı konuşulmalıdır, ancak bu not ortalamasını etkileyen zorunlu bir ders olamaz.
zorunlu ahlak dersi olarak değiştirlmesi gerekir.çünkü günümüzde çocuklar ahlak gelişmini gitgide dışarıya bağımlı olarak geliştirmektedirler.tabiki ülkemizin din profili hakkında bilgi verilmelidir çocuklara okulda.aileler de bu konuda yardımcı olmalıdırlar.ancak ahlaki açıdan iyi yetişmiş bir çocuk ilerde dinle olan tercihini yapar ve hoşgörüyü sağlar.burdaki gibi din üzerinden polemik yaratmaya sorun üstüne sorun çıkartmaya çalışmaz.
içeriği değiştirilerek yapılması gerekendir. din olgusunun gerçekleri gösterilmedir. dinlerin kaynağı, hangi mitolojilerden beslendiği, nasıl birbirlerinden evrildikleri, tarih sahnesinde hangi katliamlara neden olduğu, hangi düşmanlıkları körüklediği gibi.
adam gibi öğretilmesi durumunda haftada 12 saat olmasını istediğim derstir.
hiç kimse din dersi adı altında namaz kılmayı, abdest almayı, arapça duaları öğrenmez. bunlar öğrenciler için bir yaptırımdır ve biz türkler olarak bu yaptırımlardan pek hoşlanmayız. din aile büyüklerinden öğrenilir, bu derslerin amacı ahlak ağırlıklı olmalıdır. bu derslerde vergi kaçırmanın ne kadar ahlaksız bir durum olduğu, insanlara eziyet etmenin yanlışlığı, komşum aç ilken benim tok yatmamın yanlış olduğu daha ilkokul 1. sınıfta çocukların beynine kazınmalıdır.
ders adı altında bir not veriliyorsa öğrenci bu dersten geçmek için her türlü numarayı yapar. eline arapça duaların okunuşunu yazar sözlüden 100 alır, yazılıda kitabı açar 100 alır. bu çelişkiylede büyür gider.
Okullarda dinimizle ilgili bilgilerin öğretilmesini konu alan durumdur.
Ben kendi ilkokul dönemimi de hatırlıyorum. Hristiyan bir arkadaşımız vardı sınıfta. Din Kültürü derslerine girmezdi. Yani bu dersin diğer dinlere mensup arkadaşlara hiç bir zararı bulunmamakta. Ayrıca o kişilere ders notu verilmemekte ve ortalamaya katılmamaktadır. Bu durum ışığında şimdiki çocuklarımız 1-2 bişey öğrense Allah ve kelâmı ile ilgili, gelecekte belki 1-2 kötü şeyden uzak dururlar buradan yola çıkarak. Bunun da kimseye zararı olduğuna inanmıyorum.
darbe geleneğinin ürünüdür. referandumda ters oy hakkını kullanan herkesi darbeci ilan eden über bünyeler, din dersinin zorunluluğu konusunda başını kuma gömer. ne bileyim din dersinin tamamen kaldırılması yolunda talep olsaydı, verilen tepkileri anlardık. lakin seçmeli olması isteniyor. seçmeli kavramanın ne olduğunu bilmeyenler için açıklayalım. yani isteyen herkes bu dersi alabilir. ama istemeyenleri de devlet zoru ile bu derse sokamazsınız. tıp ki zorla insanların başını açamayacağınız gibi. değil mi..? gel gör ki türban konusunda özgürlükçü kesilenler, bu ders konusunda yine içindeki şeytanı ortaya çıkarıp baskı uygulamayı şiar edinmişlerdir. işte sizin hürriyet, hak kavramanız bu kadar.
haftalık ders saati arttırılması, olayın teorik bilgilerinin yanında uygulamalı olarak da verilmesi gereken ders. bir götürün çocukları cami'i ye. görsünler, tanısınlar, anlasınlar. bilgiler havada kalmasın.
