Büyük futbolcudan büyük teknik direktör olmaz tezini Çürüten adam. Ok; real Madrid şu anda kadro olarak dünyada bir numara. Takımın neredeyse yarısı dünyada mevkiisinin en iyisi( ramos, marcelo, modric, ronaldo) ama Zidane bu kadronun ekmeğini yiyen bir hoca değildi. Çok doğru ve akıllı bir taktik anlayışa sahipti ve takıma dokunuşları çok yerindeydi. Dünya futbolu iyi bir teknik direktör kazandı bence. Bu noktada bırakması ise bir nevi zirvede bırakma saikidir. Çünkü bu raddeden, bu rüya gibi 3 sezondan( dile kolay 3 sene üst üste şampiyonlar ligi Kupasi) sonra real önümüzdeki sezondan itibaren duraklama dönemine girecektir. Ronaldo da yüzde 99 gidiyor. Zidane çok doğru bir noktada bıraktı. Çünkü çıtayı öyle bir noktaya koydu ki şampiyonlar liginden yarı finalde elense başarısız denilecekti. Yolun açık olsun zizu...
Neden istifa ettiğini anlamadığım adam 26 yıldır kimsenin arka arkaya kazanamadığı kupayı geldiği ilk seneden itibaren üç sene üst üste kazanıp istifa etmek saçma. Bari şampiyonlar liginden elenince istifa et.
Gerek futbolcu gerek teknik direktör olarak farkını ortaya koymuş futbol adamıdır. Aldığı karar çok yerinde resmen tadında bırakıyor real madridi. Şunu da belirtmek gerekir ki gideceği takımın hali hazırda güçlü bir kadrosu ve iyi bir bütçesi olacak. Böyle bir kariyer küçük takımlarda mucizeler yaratamaz ve prestij kaybına yol açar.
kendisini ilk gördüğüm turnuva euro 00 dı. baktım kel bi adam var ama bir sanatçı gibi harikalar yazıyor, çocuktum ve zidane fanı olmuştum o yaşta. takımını araştırdım juventus forması giydiğini öğrendim. gerçekten juventusun juventus olduğu dönemlerdi. siyah beyaz çubuklu sarı renk içeren o efsane formasıyla harikalar yarattı. sanırım 2001 de reale rekor bonservisle transfer oldu.
real madrid formasıyla oynarken çıktıkları 2002 cl finalini izleyenlerdenim yine. leverkusene jeneriklik bir gol atmıştı. yine bir scout edasıyla michael ballack ı da orda keşfetmiş, çok beğenmiştim. *
tipini sanki biraz bizden birine benzettiğim için fazla sempatik buluyordum. zaten sonradan öğrendim, avrupa ırkından değil cezayirli imiş. fifa 2002 de takım olarak varlık gösteremeseler de 2006 da harikalar yarattılar. o zamanda. materazziye kafa atarak final maçında zirvede bırakmıştı, şimdi de yaptı yapacağını. kendisi jupp heinckes ve jürgen klopp dan sonra 3. saygı duyduğum teknik adam. başarılar zizou.
şimdi yine efsane bir karar verdi. yolu açık olsun.
zirvede bırakmak deyimini hem futbolculuğunda hem teknik adamlığında yaşamış olan efsanedir. adam dünya kupasının finalinde kafa atıp elemanı göçerterek futbolculuğa veda etti şimdi 3 sene üst üste ( 2 si kendisinin zamanında ) şampiyonlar ligi şampiyonu olan takımdan ayrılıyor.
Kariyerinde chelsea bence geri adım olur.
Gittiği her ülkede ilk iki takım dışında her adım hata bence.
Münih, united, vb takılmalı. Ya da back to madrid.
Real Madrid'in 3 sene üst üste 3 CL kazanmasında kendisinin payı fazla değildir, o da bunu biliyordu ve 4/4 yapamayacağını anlayınca takımdan ayrıldı. Teknik direktör olarak fazla iyi olmadığını düşünüyorum. Real'e şu kadroyla başarı kazandıramaz.
materazzi’ye attığı kafadan sonra nerede görsem ağır küfürler ettim. ne kadar iyi topçu olursan ol, başka bir insana kasıtlı zarar vermek insanlık dışı bir harekettir.
materazzi’ye attığı kafadan sonra nerede görsem saygı duyar, hayranlığımı dile getiririm. ne kadar iyi topçu olursan ol, başka bir insana kasıtlı llarak kufur etmek, onu kışkırtmak, insanlık dışı bir harekettir.
materazzi ye attığı kafa her aklıma geldiğinde içim neşe ile dolar. ayrıca müslüman bi sporcudur. yeteneğinden bahsetmeye gerek bile yok. çoğu sözde fransız gibi oda cezayir asıllıdır.
varoşlardan gelip fransız ukalalığını dize getirmiş, müslüman olduğu halde - bunu fransızlar böyle söylediği için öyle söylüyorum- fransız milli takımını kaç kere ipten almış, efendi bir adamdır.
bizim kafadandır, matarazzi maç boyunca adamın anasına küfretmiş, öyle bir durumda sen de ben de o matarazzi´ye bişey yapardık- kendimizle dürüst olalım- hatta ben adamın kafasına kafa diil çenesine yumruk atardım herhalde...ne demek karşı takımın oyuncusuna habire "zizou, bak gene ziktiler ananı" falan demek, korner de gol falan kaçırdığında...
okuduysanız, kaç kere hakeme gitmiş "hocam bu herif bana mütemadiyen küfrediyo, bişey yapın" demiş, hoca da "hiç oralı olma sen oyununu oyna" demiş- e o da haklı....ama kardeşim 1 diil 2 diil 3 diil 4 diil....90 dakika lan bu- zaten maçın sonunda attı kafayı...niye maçın sonunda? çünkü oradaki en önemli adam olduğunu, maçı çevirebilecek yegane adam olduğunu kendisi de biliyo...
adam o durumda bile "takımı yalnız bırakmamam lazım, şimdilik idare ediim, maçın sonunda bu matta´ya bi iyilik düşünürüm" diye düşünmüş besbelli. orada bile profesyonel düşünmüş...
kaçınız o küfürleri 50 dakka boyunca yer? sorun kendinize...
maç artık iyice belli olduktan sonra- bunu kendi anlattıklarından anlatıyorum size- gene matta´nın yanından geçerken bu sefer matta "bak bu sefer de bacını zikerttiler" şeklinde bişey söylemiş, orada zizou, içinden "ne diyon lan sen orospu çocuğu" diyip kafayı geçiriyo, ve direkt kırmızı kart tabii...
kaç kere dedi kendisi, valla hiç pişman falan diilim diye...
geçen bikaç sene önce, bi kere fransız milli takımı gene çok kötü oynuyo...tribünler "kendiliklerinden" - olayın güzelliği orada zaten - "zizouuu zizouuu" diye bütün stadyum inliyo !! ...zizou orada diil, ne sahada ne kenarda ne de tribünde...teknik heyetin gözlerinde yaşlar...
bi fransızla konuşacaksın zizou´yu...o mbappe falan, onlar basıt kalır zizou´nun yanında.
zizou sana "koş olm" dese sen pakistan´a kadar koşarsın, öyle bir adamdı o. maç çevirebilen gerçek bir karizmaydı, onun bu yönü bi beckenbauer de vardı, bi de cristiano´da var.
ben kaç kere fransızların zizou´dan bahsederken gözyaşlarını tutamadıklarına tanık oldum.
kim ne derse desin, yeryüzünün gördüğü en büyük futbolculardan biriydi zizou...