Son zamanlarda birçok zengin tarım işine el attı.bunda toprak,hayvan sevgisi demeyin.nasıl bir sevgi ki bu işi yapmayan kişi birden üç bin dönüm arazi alıp dört bin büyükbaş hayvan besliyor.
malesef sermaye buna da el attı.birçoğu halkın bırakmış olduğu tarıma,arazilere el attı.bu kişiler çok uzuca arazi alıp devasa çiftlikler kurabilmekteler.devletten aldıkları teşviklerle de bu çiftliklerin içini dolduruyorlar.bu bir kısır döngü haline gelip et ve süt piyasasını ellerinde tutabiliyorlar.
profesyonel, bilimsel ve büyük çapta yapıldığında besicilikte kar oranı çok iyi. nüfus artıyor,insanlar yemeden duramaz.
tarım işi köylünün elindeki üç beş dönüm tarla ile dönmüyor. miras yoluyla parçalanan tarlaları devlet birleştirmeye çalışıyor ama etkili olmuyor. yüz dönüm arazi varsa tarım işinden bir aile geçinebilir aksi halde işi çok zor. gençler şehirde iş bulabilirlerse hiç düşünmeden köyleri terk ediyorlar, çünkü köyde kalsa aç gezecekler.
Tabiki tarımda yenilikler takip edilmeli,endüstriyel tarımın getirdiği kolaylıklar uygulanmalı.ancak halk yeterli desteği görmediği için arazisini bırakırken tarım ülkesi denilen türkiye'de özellikle et çok pahalı satılmaktadır.bu da devletten teşvik alarak yurtdışından binlerce hayvan getiren spekulasyoncuların ekmeğine yağ sürmekte.