Vardı böyle fazlasıyla zengin bir arkadaş… Dehşet parası olmasına rağmen yaşamasını bilmeyen, sürekli sivilceli ergenler gibi yalnız dolaşan, 'bir tane kız ayarlayamıyorum abi ya' diye ağlayarak gezen ve en sonunda kendisini uyuşturucuya vuran bir çocuktu mustafa...
Bir akşam oturmuş yine içerken, mustafa aynı muhabbetleri açıp, dert yanıyordu. Sonunda dayanamadım; 'gel seninle bir anlaşma yapalım mustafa' dedim. 'Ben senin bu sorununu çözeceğim ama sen de benim her dediğimi harfiyen yapacaksın, paraya da biraz kıyacaksın. Üşenmek yok, itiraz etmek yok. Sana bu Antalya'nın en taş, en güzel kızlarını ayarlayacağım. Tek şartım gerekli koşulları sağladığımızda Ben de ortamlarda olurum, eküri gibi takılırız yani.' Tamam diyerek kabul etti ve hemen icraata başladık.
Önce o iğrenç giyim tarzını değiştirmekle işe koyulduk. Çocuğunu alışverişe götüren ebeveynler gibi bunu alışverişe götürdüm. Giyeceği pantolonun modelinden terzide hangi işlemin yapılacağına, ne tarz ayakkabı giyeceğine, ceketinin, kazağının nasıl olacağına kadar her şeyiyle bire bir ilgilendim. Kendime de 1-2 pantolon, 1-2 ayakkabı aldırdım (ahahshs) yalan değil.
istediğim tarza kavuşmuştu. Şimdi sırada Bunun pr'ını yapmak vardı. Öğrencilik ve Televizyonculuk zamanlarımda fotoğrafçılığı kıvırmıştım, yüzlerce fotoğraf işine gitmiştim. Makineyi ayarladık, başladık bunla orda burda fotoğraflar çekmeye. Bi gün arabayla, bi gün manzara, bi gün mekanda şişe açtıran Mustafa... fakat henüz fotoğrafları hiçbir yerde paylaşmıyorduk... velhasıl 100'e yakın sağlam fotoğraf çektikten sonra Mustafa'ya Facebook Ve instagram hesaplarını kapattırdım, yeni hesaplar açtırdım. Kendisiyle kolejde beraber okuduğumuz için (ben atılana kadar ahshsj) listesinde müthiş potansiyel olacağını biliyordum. Hani zengin, kokoş, kolej kızları. Tabi bizim Mustafa mal olduğundan ancak listesinde duruyordur o hatunlar, bizimki de göze batmayan bir mal olduğu için kimse dönüp suratına bile bakmıyordur. Tüm bu düşüncelerle hesapları açtırdım. Kolejden kimler varsa hepsine takip, hepsine arkadaşlık yapıştırdık. Ondan sonra günde 2 instagram fotoğrafı, Facebook'ta hayvansever paylaşımlar, blues canlı performanslar...
Her şey istediğim ve tahmin ettiğim gibi gidiyordu. Önce beğeniler geliyor, sonra 'Mustafa yaşıyor Musun sen' temalı mesajlar. O kadar mal ki millet yaşadığının bile farkında değilmiş amk. (Ashsjsj) Mustafa'nın ağzından ben cevap veriyorum, yaşıyoruzlar koşturuyoruzlar falan... bu arada swarm da açtık tabi, her akşam mekanlardayız. Evdeyken bile soho club'dayız, o derece yani. At bi şişe açtırmış fotoğraf, kim anlayacak amk? Neyse, yavaş yavaş kızlardan buluşalım, görüşelim, oralara ben de takılıyorum muhabbetleri başladı. BiZim için asıl zor kısım da Bundan sonra başladı...
Bizim Mustafa mal olduğu için korkuyorum tabi, karının yanına gidip rezil olacak diye. Sürekli tembihliyorum; Mustafa cool ol, yavşama, havalı davran. Neyse bunu ilk buluşmaya gönderdim, merakla bekliyorum. Kızla önce yemek, sonra mekana gittiler. Sabaha karşı geldi 'olmadı amk' dedi. Niye lan dedim? Havalı davrandık kız siktir çekti dedi... bu salak olayın aslı astarını anlattı ki, anlatmaz olaydı. Salak havalı olayım diye kıza orospu muamelesi yapmış, hani paralar bizde, buralar benim hesabı. Amk malı, karşındaki kız da kolejli, sen niye hava yapmayı para konuşmak sanıyorsun ki? Neyse efendim; ilk 1-2 buluşma böyle gitti, baktık gerçekten olmuyor. 'Mustafa' dedim; 'Bundan sonra grup halinde takılalım, sen kızlara söyle arkadaşlarını getirsinler.' 15 gün sonra yine kolejden bi kızla muhabbeti kurduk buna. 2 kız otele gidiyorlar. 'Mustafa zarfla' dedim, Hatta telefonu alıp direkt ben yazdım. Hani biz de oraya geliyorduk ya falan derken pat ertesi gün biz oteldeyiz. Mustafa'nın karta 2 kişi 1 hafta konaklama için 4.000 lira girdi (ashsjsjd) ama olsundu, çapkınlık yapacaktık. Yerleştik otele, başladık kızlarla deniz, havuz, spa falan takılmaya. Mustafa kıza yürüyor, ben yanındakine yürüyorum her şey çok güzel hoş. Akşam içmek için planlaştık, odalara çıktık dinlenmek için. Mustafa'yı defalarca tembihliyorum, şöyle davran böyle davran diye adeta kafasını sikiyorum. Bizim mal her şeye tamam diyor ama şüpheliyim yani... akşam oldu indik bara, Mustafa yine pat küt şişe getirtiyor. içki Zaten bedava amk, sen niye ithal içki açtırıyorsun değil mi? Mal işte. Neyse parayı o ödüyor Zaten (ashsjhs) sorun yok... fakat gel gelelim açtırdığı içkilerin yarısını kendisi içiyor mal, ben anladım başıma geleceğini. Çaktırmadan yavaş falan yapıyorum ama çocuk kız ortamı mı görmüş, coşuyor bildiğiniz. Arka arkaya 5 Tane şeker atıp patlayan insandan hiçbir farkı Yok. Diğer kız da bana yavşıyor, ben kurmuşum tezgahı. Neyse saatler ilerledi, 'yeter artık dedim, hadi odalara çıkalım.'
Çıktık yukarı. Benim kıza dedim sen benle kal. Mustafa hala bizim odaya yöneliyor amk. Mustafa'yı tuttum, kızı soktum odaya. Mustafa dedim sen gel, hatunla beraber kalacaksın olm. Tuttum kolundan, kapıya kadar götürdüm... 'hadi mustafa' dedim; 'sana güveniyorum. Yüzümü kara çıkartma benim, lütfen emeklerimin karşılığını ver, aç artık bembeyaz bir sayfa...'
Gönderdim bunu içeriye, ben de geçtim odama. Baktım kız beni bekliyor içerde, hazır hesaplar da Mustafa'dan olduğu için ne varsa boşalttım mini bardan. Bir güzel seviştik ettik, vurduk kafayı yattık uyuduk. Sabah oldu, baktım bizim kız 'yok artık ya, olamaz' falan yapıyor ben de uyandım seslere. Bir ayıldım kendime geldim, ne olduğunu sordum. Mustafa'nın yanındaki kız ile benimki WhatsApp'tan konuşmuşlar, bana konuşmaları gösterdi. Aynen şöyle bir şeydi;
'- kızım mal amk ya, girdi odaya çıkardı pantolonu Boxerla yatağa girdi, arkasını bana dönüp uyudu. Hala şoktayım ya.'
içimden allah belanı versin mustafa dedim, biraz ıvır zıvır geveledikten sonra 'kusura bakmayın onun bu aralar problemleri var söz bu akşam telafi eder' dedim. Kız Da 'bilemem artık bizimki onunla takılır mı' falan dedi ama hallederiz deyip geçiştirdim. Gün boyu yine havuz, deniz, hamam, spa takıldık. Kız doğal olarak bizimkine surat yapıyor, yüz vermiyor. Akşamı zor ettik adeta. Yine akşam oldu, içmeye gittik. Mustafa'yı defalarca tembihledim ağır konuştum. Mal nedense gurur yaptı ve içtiğimiz süre boyunca ağırdan takıldı. Yine dün akşamki gibi yukarı çıkıp odalarımıza daldık. Mustafa'dan ümidimi kesmiştim, herkes kendi dalgasına bakarak sabahı etti. Sabah uyandım benim kız yine WhatsApp mesajlarını gösteriyor… Aman Allah'ım, mustafa bu sefer gerçekten de başarmıştı. Biliyordum ki bu mustafa için bir dönüm noktasıydı, maç daha yeni başlıyordu. Mustafa artık kendisine biçilen o dar gömleği yırtmış, tüm hayata meydan okurcasına çapkınlık âlemine biraz tökezleyerek de olsa tüm hayvanlığıyla giriş yapmıştı. Artık çiçekli günler, ateşli geceler bizleri bekliyordu…
Günler günleri kovaladı tatilimiz sona erdi. Mustafa hala şehre dönünce o kızlarla görüşelim diye kafa açıyordu ama papaz her akşam pilav yemezdi be Mustafa'cım. Biraz nefeslenelim, soluklanalım dedik, kızların bir yere kaçtığı yok... toparlandık, kendimize geldik başladık yine sağa sola akmaya. Mekanlara gidiyoruz, Mustafa'cım şişe açtırıyor, ben ona buna kur yapıyorum. Sırf içirelim diye geleninden tutun, Snapchat'e locadan fotoğraf atmak için yalandan dümen çekenine, kokoş ayağına takılıp eskortluk yapanına kadar bir sürü boş karı kıza hadi işine çektikten sonra kalan sağlar bizimdir hesabı takılıyoruz. Gerçi benim her gönderdiğim kızdan sonra mustafa salağı 'olm yapmasana ne güzel geldiler işte' falan diyor, söğüşlenecek haberi Yok. O mekan senin, bu mekan benim derken laila'dan Reina'ya tünel kazacak kadar * işi ilerletmiştik. Bi gece hapçısına denk geliyoruz, bi gece annesiyle kavga edip evi terkedenine falan...
Bizim mustafa artık kabak çiçeği gibi açılmıştı. Hatta bir keresinde nasıl yaptı bilmem; benden habersiz bir kızla muhabbet koyup, bir gün takılıp ertesi hafta kıza arkadaşını getirterek beni de ortama dahil etmişti. işte benim çekirgem buydu, başarmıştı. Yalnız bu şerefsiz başardıkça bana kazık atacağını, artık ihtiyacı olmadığını düşüneceğini biliyordum. Nitekim çekirge ustasına yanlış yapmıştı, her şey tam da tahmin ettiğim gibi olmuştu...
Her zamanki gibi ortamlardan ortamlara ZIPlarken bir gece iki tane kızla tanışmıştık, Berna ve dilek... Bunlar mankenlik yapan, bir türlü şahit olamasam da bana kalırsa halen futbolcu, işadamları camiasına eskortluk yapan kızlardı. Bunlarla mekanda tanışmıştık, sürekli takılıp birbirimizin evine gider gelirdik. Ben Dilek'le mustafa ise Berna'yla paslaşıyordu. Berna çok zeki ve çakal bir hatundu, Mustafa'nın salaklıklarını idare eder gibi görünüyordu. Ancak ne olursa olsun Berna'nın çakal olduğuna uyanmıştım, kimse karşılıksız olarak hele de bu kadar zeki iken mustafa'nın mallıklarına katlanmazdı. Dilekten 1-2 sefer laf almaya çalıştım ama maalesef olmadı. Mustafa yavaş yavaş değişmiş, artık bana karşı bile havalara girmişti. Bu hareketleri kazandığı özgüvenden çok daha fazlasıydı... sonunda tahmin ettiğim gibi Berna'nın onu bana karşı doldurduğunu anladım. Çocuğu kolayca sömürebilmesi için benim ortalıkta olmamam gerekiyordu. Mustafa'yı birkaç kez uyarmaya çalıştım ama başaramadım. En sonunda bir akşam içerken bana dönüp; 'sen de sayemde takılıyorsun böyle ortamlarda' dedi...
O lafının arkasından kalkıp siktir olup gittim. Ne ben onu aradım ne de o beni. Üç ay kadar görüşmedik. Bu süre içerisinde mustafa Berna yüzünden yeniden uyuşturucuya başlıyor. Karı içtiği için mustafa da ona eşlik ediyor. Her akşam çek kokaini, vur viskiye, seviş yat... Mustafa'yı gören arkadaşlardan bir kaç kez Zombi gibi dolandığını duymuştum ama Önemsemedim, ne hali varsa görsündü. Berna Bir müddet sonra Mustafa gibi zengin ancak Mustafa'dan daha zeki ve piç bir çocuk bulup Mustafa'ya tekmeyi koyuyor. Mustafa çıldırıyor, haftalarca kızın peşinden koşuyor, mekan basıp çocukla kavga ediyor... fakat olan oluyor tabii ki, herkes kendi yoluna. Bizim kamil 2-3 Ay depresyona giriyor, insan içine çıkmıyor falan. Bir akşam telefonum çaldı, arayan Mustafa'ydı. Beni almak için evin önüne gelmişti. Bindim arabaya vurmuş kokainin dibine. Tahmin ettiğim gibi yeniden başlamış ve karıdan ayrıldığından beri düzenli olarak içmeye devam etmiş. Özür diledi, Beni dinlemediği için pişman olduğunu söyledi, yeniden takılmayı teklif etti. ancak benim bir kere güvenim kırıldığı için kabul etmedim. En azından toparlamama yardım et diye yalvardığı için 1-2 ay daha onunla takıldım, ancak toparlanmak istemediğini anladığım için yol verdim. Benden 1 ay kadar sonra da uyuşturucu tedavisi görmek için hastaneye yattı zaten. Son duyduklarıma göre anne ve babası boşanmış, babası onu evlatlıktan reddetmişti. Bildiğim kadarıyla bir organizasyon şirketi açmış, kendi halinde takılıyordu.
Zengin mengindi Ama malın tekiydi mustafa. Ortaklığımıza ihanetin bedelini ağır ödedi. Gerekir miydi be mustafa?
