dünyanın "ziyadesiyle s.kindirik olup da her nasılsa bir o kadar özgüvenli(ymiş gibi) olmayı başarabilmiş denyoları"nın röportajıdır. yapılan bile röportaj, ba ba ba, özgüvene bak. dayanamıyorum, yatmak istiyorum hepsiyle, 3'lünün kombinasyonlu haliye. "gözlerinin içine bakarak"
röportajı okuduğum hatta bu başlığa yazdığım için birazcık utanıyorum. yazmaktan değil utancım, bu insanları tanıdığım için. ama bu utancım, arkadaş sohbetlerinde adı geçen bbg karakterlerini, yrak krek şarkı söyleyen mcık ağızlı magazin kurbağalarını veya tırto ünlüleri bildiğim zaman duyduğum utançtan daha fazla değil. izninizle burada merve kavakçı'ya seslenen bülent ecevit tavrı alıyorum:
"birileri bu dallamalara, bu ülkede kimlerin ne gibi meziyetlerle meşhur olabildiklerini hatırlatsın".
lan oğlum internet gibi omurgasız bir ortamda meşhur olmak kolay. inanın benim gözümde ajdar'ın veya bbg melih'in veya atilla taş'ın şöhretleri, bunlardan daha yeğdir. televizyonda ünlü lan adamlar. kolay mı? (bu ara medyatik hafızamı da güncellemem lazım, 10 yıl öncesinin gerzekleriyle yola çıkmışım.)
efendim sizin algoritmanız da bu kadar basit: "erkek arkadaşının cinsel organını koltuk altında ısıtıp sekis eylerken mükemmele yakın sonuç alan şevkatli kız". la bu mu sizin o yüce beyniniz? insanlara saldırarak ve bunu bir de utanmadan teorize ederek, farklı olayım, marjinal olayım derken apolitizasyonu yücelterek, aslında tam da resmi ideolojinin savunduğu, herhangi bir kalıba girmiyormuş gibi gözüküp düşünme yetisi alınmış gerzekler grubuna giriyorsunuz.
uludag sozluk olarak daha ünlü bir "saçmalayan yazar"* bile çıkartamadığımızı bize gösteren röportaj. troll özentileri kendinize gelin. ya kaliteli saçmalayın ya da saçmalamayın.
- x :zenci
- bluevelve : ben?
- x: peder zickler
- bluevelve : ya ben?
- x: kayser sozer
- bluevelve : e beeen?
peder zickler, kayser sozer ve zenci bu röportajı vererek kendilerini bitirmişler. yazı boyunca ukala cevaplar vermeye, şaşırtıcı, farklı bir şeyler söylemeye kasmışlar; olmamış. hiçbiri farklı bir şey söyleyememiş.
hacı o değil de ben en çok zenci ye güldüm gene. röpartajımız olay yaratacak demişler buna belli ki. bu da onun gazına güzelce giyinip gelmiş. polemik çıkartan laflar etmeye çalışmış. röpartaj ekşisozluk de konuşulsun diye radioheadbanger, robin ve mortifera ya sataşmış. bu hülya avşar tavırlarını nereye kadar sürdürecek merak içindeyim. ba ba ba bi de başlık açmış utanmadan; http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=14288270
başlığa da sadece kendisi entry girmiş. canım benim...
tanım: sevimli trollerin röpartajı...(resimlerden anladım)
kabul edilmeli ki zeki, belli bir bilgi-birikime sahip adamlar.
lakin yüksek gönüllü, özünde işe yaramaz, laf kalabalığı yapmaktan çok da öte gitmeyen, dünya'ya bişey bırakmadan dönemsel bir şöhrete sahip olarak 3-5sene içinde unutulup gidecek entellektüel serseriler olduklarının ispatlandığı-su götürmez bir gerçek halini aldığı 3 troll'ün röportajı.
ayrıca kanaatimce, her nekadar aksi beyanlarda bulunmuş olsalar da, büyük bi boşluk içinde çırpınan ve aidiyet problemleri olan kişiler.
çevrelerinin gerek maddi gerekse manevi bakış açılarının nihayetinde anlamsız ve tatminden uzak olduğunu anlamış, fakat görüş değişikliğine gitmektense her şeye küfür eder olmuş acizler bunlar.
bir an için hasskkktir yarın çalışıyorum nasıl bakacağım diye yıkıldığım ama sonrasında ulan yarın 29 ekim iş yeri kapalı diye sevinçten havaya zıpladığım güne neşeyle başlamamızı sağlamış röportaj. keşke hayat insanları her gün böyle pozitif enerji yükleyen haberlerle karşılasa ama olmuyor işte...
peder zickler adına hayal kırıklığına uğradığım röportaj. büyüsü, tılsımı gitti gözümde. ayrıca şaklaban pozlar da olmamış. en azından doğal bir ortamda ne bilim bir ormanda falan verselermiş bu pozları. pek bi manidar olurmuş.