yalçın ayhan'ın transferi kabul görmedi diye istifa edecekse hiç beklemesin. dany alınırken de bu arkadaşın isteğiyle alınmamış mıydı? ballandıra ballandıra oyuncunun artılarını anlatan da kendisi değil miydi? sonuç? başkan neden bir daha girsin bu riske?
dany'yi önder özen aldırdı ama küfrü başkan yedi.
gitmesi beşiktaş'ın hayrınadır. henüz bir halta yaradığını da gören olmamıştır. süslü, ikna edici ve kendi futbolcusundan tut yöneticilerine kadar herkese sallayan ama her nasılsa kendisi hep işin içinden sıyrılan bu şahsa futbol takımı falan emanet edilmez arkadaşım.
hayranları da aralarında takım kurup başına getirsinler bakalım kaç gün tutacaklar.
güney amerika'nın feci yetenekli futbolcularını diğer takımlardan önce bularak getiren bir sistem kurmuş bir sistem yaratmış kral. güney amerika'da el imparatore özene olarak bilinen zekinin bütün güney amerika takımlarıyla bağlantısı vardır. kurduğu bağ ile mahallede düzgün bir futbolcu gören vatandaşlar portoyu aramadan 12 saat önce beşiktaş'ı ararlar.
ülkemizin futboldan pek anlamayan fanatikleri tarafından , porto gibi bir sistem kuramadığı için eleştirilen koç yiğit.
ulan kirloz pasaklı, ulan şapşal suratlı, sulu salyalı ayyyaşş ! portodaki sistemin kökleri doksanlı yıllarda atıldı. 12 ay önce göreve getirdiğin adamdan ne beklersün, bre dürzü !
her yıl sadece bir tane, pedro gibi oyuncular getirse yine başarılı sayılabilir. üstelik kendisi göreve geldiğinden beri kadro kurmakta sıkıntı çekmedi Beşiktaş, unutma, unutturma. malzemeci Süreyya nın maça çıkma ihtimali olup da ağda yaptırdığı zamanları da unutma. üstelik fiko nun akrep beslediği cebinden para çıkmazken takım şu anda hiç yoktan çok iyi bir seviyede.
kısacası önder özen ve de bilic i eleştirmek Beşiktaş düşmanlığıdır.
bir '' memurun '' yapması gereken şey olan az laf çok iş felsefesinin hakkını vermekken kendisi daha çok bir profesyonel yönetici gibi çok laf az iş yapan bir adama dönüşmüştür.
Beşiktaş futbol direktörü önder özen görev yaptığı bir yıl içinde takım kadro planlamasını başarıyla yürüterek, minimum Euro ile takıma gerekli olan oyuncuları kazandırmıştır. transfere layık gördüğü oyuncularda genellikle kalite şartı aramaktadır, son zamanlarda düşüş yaşayan oyuncuları kalitesine güvenerek almak istemesi yüzünden her öğle ikindi ve akşamları eleştiriye tabii tutulmaktadır. futbol direktörü denince futbol sempatizanlarının aklında bayern deki veya ajax daki gibi karizmatik, esrarengiz şahıslar gelir. türkiye şartlarında ise bu tipe uyabilecek veya ne yazık ki anca yanından geçebilecek şahıs önder özendir. kaldı ki zeki bey, ne yapmaya çalıştıysa göze girememiş, takımda sanki herkesin yeri tammış hiç gereksiz yokmuş gibi bir o fazla görülmüştür.
Tayfur havutçu nun takımda departmanlar arası fink atmasına,hatta bu serüven zarfında Beşiktaşı şike iddialarına bulaştırmasına rağmen onu "beşiktaşın çocuğu Tayfur havutçu" olarak gören sevgili kitleler, zeki beye nereden geldiği belli olmayan bir yabancıymış gibi muamele etmektedir. bunun yanı sıra Tayfur havutçunun kendini ifade etme problemine takılmakta ısrar edildiği hatırlanırsa özen in kendini çok iyi ifade edebilen hali uzun süredir yine birilerini rahatsız etmektedir. bu konuda onun için sadece boş boş konuşan şahıs nitelemeleri yapılmaktadır. sportif olarak yine çok fazla sakat verdiği bir sezonu geride bırakan Beşiktaş geçmiş yıllarda 18 kişilik kadroyu bile ucu ucuna oluşturabilirken, bu yıl bu tür bir sorunla karşılaşmamıştır. kısacası türkiye de futbolun gelişememesinde en önemli sebep taraftarlardır, onları mutlu etmek neredeyse imkansız. bir de bu işin yönetici ayağı var onların çıakarlarına hizmet etmeye çalışarak taraftarı mutlu etmeye çalıştığın zaman, önder özen örneğinde olduğu gibi yıpranırsın ve işini bile yapamaz hale gelirsin.
fikret orman tarafından planlı bir şekilde istifaya zorlandığını düşündüğüm futbol adamı. hatta sezer öztürk fikret orman ve yönetimden aldığı cesaretle rahatça çıkıp "önder özen bizim takıma faydalı olup olmayacağımızı anlayabilecek kapasitede değil, kendisi takımın antrenörü değil ki" diyebiliyor. futbol direktörü hakkında böyle konuşan bir futbolcunun kulübün kapısından bile geçmemesi gerekirken, aynı kulübün başkanı kendisini kamp kadrosuna almaya çalışıyor.
istifa haberleri dolaşan, beşiktaşın başına gelmiş en iyi şeylerden biri olan insan. eğer istifa ettirilirse, yönetim istifa diyenlere, şu an yönetimi savunan kesim de katılır. vizyonsuz olduklarının ispatı olur. bu adam olmadan hiç bir şey yapamaz amatör yöneticiler. menajerlerin önerdiği ortasınıf oyuncuları alıp 3üncülüğe oynarlar en fazla. önder özen en azından gelecek için çok önemli hamleler yapıyor. pedro franco, musa muhammed transferlerinin yanı sıra, belçika 2inci liginde pilot takım uygulaması, brezilya liginde de yapılması planlanan pilot takım uygulaması, transfer politikasında ilgilendiği oyuncular, kısacası vizyon var bu adamda, bir de elinde bütçe olsa tüm türkiye'ye futbol nasıl yönetilir onu gösterecekti.
'i.toroman ve sezer öztürk sorunu, displin sorunu değil, kalite sorunu var, bizim kadromuz için yeterli değiller.' açıklamasıyla gündeme oturmuş futbol direktörü. bu açıklama özelinde bakarsakyüzde yüz haklı. fakat bunun altını doldurabilmesi için yerinde ve "kaliteli" transferler gerçekleştirmek zorundadır. yoksa toraman yıllarca haketmediği bir itibar gördü beşiktaşta biliyoruz.
belli ki yönetim tarafından i.toromanoğlu ve sezer öztürk'ü affetmeye zorlanıyor. yönetim devre arasından bu yana bu iki oyuncunun affedilmesini istediğini söyledi. önder özen bugün köprüleri atan açıklamayı yaptı. yönetimi, bu oyuncuları göndermek zorunda bıraktı.
Edit: açıklamayı bilmeyenler için; 'i.toroman ve sezer öztürk sorunu, displin sorunu değil, kalite sorunu var, bizim kadromuz için yeterli değiller.'