sanırım vefat ettiğinde ben 6 yaşındaydım. annemle beraber televizyon izlerken birden haberlere gidildi, ölüm haberi duyuruldu. siyah bir giysi vardı üstünde. kocaman göbeği ile yardım alarak masasına getirdiler. saçlarından çok korkmuştum o zaman. bir şeyler oldu apar topar alıp götürdüler adamı. öldüğünü anlamamıştım, çevrede kameralar vardı, yayın akışı öyle sandım. annem vah vah buda gitti sıra kimde acaba deyince ne sarası yahu demiştim. meğer ülke büyük bir sanatçısını kaybetmiş. zaten öyle tsm ile tanıştım. her yerde şarkıları çalar oldu, nefret ederdim. tabi yaş büyüdükçe adamın sesini ve kıymetini anladım. ben severek dinledim, dinliyorum. benden sonra gelen nesilde eminim sevecek.
Her insanın hayatının en az bir bölümünde eserlerini aralıksız dinlediği efsane insan. Rakı sofrasının birkaç mezesi söylediklerinde gizlidir bu sesin.
icra ettiği eserlerde veya şiirlerinde veya sahne duruşunda bir çok felsefeden izleri barındırmış olan üstad. sadece sesi ile değil duruşuyla da icra ettiği eserleri vurgulayan, kısacası sanatı yaşayan ve yaşatan kişi.
bilgi teknolojileri dersinde sunum yaptığım türk sanat müziği sanatçısı. gönlümüzün paşa'sıdır kendisi. rakı ile eşlik eder kendisi bize her gece, saygıyla önünde eğiliriz. trt'deki son programı insanı ağlatır bile..
bilmem kac sene olmus gocmus dunyadan ama her zaman herkes tarafindan saygi gorecek gercek sanatcidir. hic bir zaman unutulmayacak unuturulmayacaktir, rahmetle aniyoruz buyuk ustayi.
zeki müren'in kendi kaleminden çıkan yazılardan bazılarını okudum az önce. şimdiki sanatçı geçinenlere dönüp küfretmemek elde değil. yazarken bile bir insan bu denli efendi olabilir mi? ben okurken kendimi bir şey sandım. bana kendimi değerli hissettiriyor ötesi var mı?
sanatçıları geçtim zaten, anca mangal partisinde görüntülenip halkın yarısından fazlasının ağzını açık bırakıyorlar ekran karşısında. denize karşı lahmacun keyfi...yıllardır albüm çıkarmadan yada yeni bir üretimde bulunmadan geçiniyorlar ünleriyle. zeki müren gibi bir adam da hayranlarından uzak kalıp albüm yapamadığı için kederlenen bir adammış.
hadi bir de köşe yazarlarımıza bak, adamları okuyoruz ama bize saygı gösteriyorlar mı? hiç görüyor muyuz parasını kazanma sebebi insanlara "efendim" diye bir hitap. ben görmüyorum. neredeyse okuyucularına sövecek. yada kendi kitlesini yüceltip diğerlerine hakaret edecek.
açıp okuyup biraz insanlık, samimiyet ve saygı öğrensinler... hayırlı işler.