''Bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum.'' diyerek düşüncelerime tercüman olan mükemmel yönetmen.
"Masumiyet" filmi ile tanıdığım yönetmendir. Daha sonra tüm filmlerini ilgiyle takip edip sevdim. Vizyondaki onca gereksiz yapımların arasında kendimi yakın görüyorum.
anlamsız bir egoya sahip türk sinema filmi yönetmeni. kaliteli işleri vardır masumiyet filmi türk sinemasının dönüm noktalarından biridir. ayrıca bulantı filmi ile de kalitesini ortaya koymuştur.
son zamanlarda Recep ivediklerle dibe batan türk sinemasına kalite getiren yönetmenlerden biri. başrolünde kendisinin yer aldığı film muhteşem.
(bkz: bulantı)
Tarzını güney koreli yönetmen kim ki duk a çok benzettiğim ve beğendiğim bir yönetmen olmakla birlikte bir süre sonra kendini tekrar eden filmlermiş gibi bir tat verir insana. Ağır Dostoyevski hayranıdır. Filmlerinde ya bir kitap ya da birkaç replik mutlaka göze çarpar.
Karakterleri genellikle marjinaldir. Stockolm sendromlu aşklar aşırı kıskanç dramatik ilişkiler trajik varoş hayatlar üzerine karamsar filmlerdir. Son istanbul film festivalinde ödül alan kor filmini görmedim ama kader filmi oldukça başarılıdır. Filmin oyuncusu ufuk bayraktar ı röportajına göre dolapderede bir kahvede keşfetmiştir. Oyunculuk teklif ettiğinde ufuk bayraktar yönetmen olduğuna inanmayıp dalga geçtiğini düşünerek kendisine küfretmiştir.
bana göre insanların zeki demirkubuz filmlerini sevebilmeleri için belli eşikleren gerçerek , evrilmiş olmaları gedrekiyor.zira üniversite yıllarında -yani gençlik başımızda dumanken- izlemeye yeltenip , filmi- üstelik de masumiyet'i- tamamlayamadan yarıda bırakmıştım...yıllar yılları kovaladı denizlideki 2. senemin sonunda artık bir zeki demirkubuz hayranı ve filmlerinin tümünün de müptelasıydım.en çok da kader'in.
doğma büyüme ıspartalıdır. babasının ısparta'daki işleri yürümeyince istanbul'a göçmüşlerdir ailecek. burada bir süre güngören'deki ütü atölyelerinde çalışmış, daha sonra siyasi nedenlerle cezaevine girmiştir.
Bu adamlar yeni bir sinema ekolü yaratmaya çalışan insanlar, hem de buna sinema salonlarının boş kaldığı dönemde başladılar. Bir kere çalışkanlıklarına saygı duyuyorum. Filmlerini beğenmeyebilirsiniz, entelektüel kapasitesini çok yüksek görmezsiniz anlarım da aşağılamanın emeğe saygısızlığın anlamı ne?
kullandığı teknikten, peşinden gittiği sinema akımından hiçbir sik anlamayanların, alt metin okuması nedir onu bile bilmeyenlerin özentilikle izledikleri büyük önder. bu adamın yaptığı filmleri sırf film izlemek için izleyenler bi bitsin artık lütfen.
adamlar daha bağımsız sinemanın tanımını yapamıyor; ''abi kader filmi neydi be öyle off off'' diye goygoy çeviriyorlar. herif popüler kültür malzemesi olacak ona yanıyorum.