inanmamayı veya inancındaki boşlukları sözde ilerlemiş zekasına yoran, araştırma ve algılama zorluklarına girmeden kendine hüküm kesen bir zavallının serzenişi olan önerme.
inancın zekayla hiçbir ilgisi yoktur. Dahilerin çoğunun inanmadığı da tamamen bir safsatadan ibarettir. Aklı çalışan bir sürü insan tüm dinlerin günümüzdeki bazı çarpık uygulamalarından ve tutumlarından rahatsız olmaktadır ve bunun için dahi seviyesinde olmasına da gerek yoktur. Birçok dahi ise yaratıcı bir gücün varlığının farkındadır, evrenin gizemlerini çözmeye devam ettikçe de bu mimarinin bir mimarı olduğu gerçeği daha yüksek sesle söylenmektedir. Günümüzde inancın zayıflaması dinleri ellerinde tuttuklarını iddia eden kişi ve kurumlara olan inancın azalmasından ibarettir.
Modern parçacık fiziği ve evrenin oluşumunu açıklayan büyük patlama teorileri inanan insanlara sayısız kanıtlar sunabilirken aynı kavramlar inanmayan kişilerce farklı şekilde açıklanabilir. bu ne inanan bilim adamlarını aptal, ne de inanmayanları dahi yapar. olaya iki farklı pencereden bakan iki insandır sadece bunlar.
inanmamak sizi daha zeki yapmaz, zekanızı kullanarak belli bir akıl ve bilinç boyutuna ulaşabilmişseniz inanıp inanmamayı tercih edebilirsiniz. o yüzden çok zekiler inanmıyor, ben de inanmıyorum öyleyse çok zekiyim yargısına varmayın, ancak böyle gülünç duruma düşersiniz.
genelleme yapılmış bir önermedir..bu önermenin dayandığı sebeplerden biri de zeka arttıkça her şeyi tek başına çözebileceğine olan inancın artması olabilir.
--spoiler--
Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerine konuştular. Birden Allah ile ilgili bir konu açıldı...
Berber: Bak adamım ben senin söylediğin gibi Allahın varlığına inanmıyorum..
Adam: Peki neden böyle diyorsun...
Berber: Bunu açıklamak çok kolay bunu görmek için dışarıya çıkmalısın lütfen bana söylermisin eğer Allah var olsaydı bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olurmuydu? terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı kimse acı çektirmez birbirini üzmezdi Allah olsaydı bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum...
Adam bir an durdu ve düşündü ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi...Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı..Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belliki tıraş olmayalı uzun süre geçmişti. Adam berberin dükkanına geri döndü..
Adam: Biliyor musun ne var bence berber diye birşey yok
Berber: Bu nasıl olabilirki ben buradayım ve bir berberim
Adam: Hayır yok..Çünkü olsaydı caddede yürüyen saçı sakalı birbirine karışmış insanlar olmazdı
Berber: Hmmm berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa ben ne yapabilirim ki?
Adam: Kesinlikle doğru..! Püf noktası bu..! Allah var ve insanlar ona gitmiyorsa bu gitmeyenlerin tercihi işte dünyada bu kadar acı ve keder olmasının nedenide bu...!
--spoiler-- *
M. Kemal Atatürk;
"Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar."
örnek verilen iki insan da yaratıcı güce inanmaktadır.
einstein, bu inancını çok meşhur şu sözleri ile ifade ederken, evrim teorisine bakış açısını dile getirmiştir;
tanrı, zar atmaz.
stephen hawking, olasılık ötesi bir nizamın olasılıklarla açıklanamayacağını, geriye tek olasılık olarak, olasılıkları düzenleyen üstün bir akıldan bahsetmenin mecburiyetinin kaldığını beyan ederek, tanrıya inancını bilimin verileri ışığında maddeye bakarak bulmanın tecrübesini aktarmıştır.
zeki olmayan insanlar dogmatik yöntemlerle yaradana kısa yoldan ulaşırken, zeka sahibi dehalar daha meşakkatli ve kati bir yoldan, binlerce badire atlatarak tanrıya ulaşmayı tercih etmektedirler.
bu durum da şuna işarettir ki, her yol roma ya çıkar.
yol arayıştır, roma da yaradan.
aradığınız takdirde, yaradan eninde sonunda karşınızda belirecektir.
bence inançsızlar, aramaktan korkanlar sadece.
asla yola çıkmayanlar.
gözleri kapalı, kendi patikasında daireler çizen bir ruhun, yaradanı bulmasını beklemeyin lütfen.
ibni yunus: (?-1009) galileden önce sarkacı buldu.
ibnünnefis: (1210-1288) küçük kan dolaşımını bulan ünlü i̇slam alimi.
ibrahim efendi: (18.yüzyıl)osmanlılarda ilk denizaltıyı yapan mühendis.
akşemseddin: (1389-1459) pasteurden önce mikrobu bulan ilk bilim adamı.
ammar: (11.yüzyıl) ilk katarak ameliyatını kendine has biçimde yapan bilim adamı.
battani: (858-929) dünyanın en meşhur 20 astronomundan biri, trigonometrinin mucidi, sinus ve kosinüs tabirlerini kullanan ilk bilgin.
cabir bin eflah: (12. yüzyıl) çubuklu güneş saatini bulan bilim adamı.
cahiz: (776-869) zooloji ilminin öncülerinden. hayvan gübresinden amonyak elde etti.
cezeri: (1136-1206) ilk sistem mühendisi, sibernetikçi, elektronikçi ve bilgisayarın babası; oysa bilgisayarın babası yanlış olarak ingiliz matematikçi charles babbage olarak bilinir.
demiri: (1349-1405) ilk zooloji ansiklopedisini yazan alim.
ebu maşer: (785 - 886) med-cezir olayını (gel-git) ilk keşfeden bilgin.
gıyasüddin cemşid: (?-1429) ondalık kesir sistemini bulan cemşid aynı zamanda cebir ve astronomi alimi.
harizmi: (780 - 850 ) ilk cebir kitabını yazan ve batıya cebiri öğreten kişidir. adı algoritmaya isim olurken, rakamları avrupa ya öğreten kişi olarak tanınır. Ayrıca 0(sıfır) rakamını ilk kullanan kişidir.
ibni cessar: ( ?- 1009) cüzzam hastalığının sebeb ve tedavilerini 900 sene önce açıklayan müslüman tabip.
ibni havkal: (10. yüzyıl) 10 asır önce ilmi değeri yüksek bir coğrafya kitabı yazan alim.
ibni karaka: (?- 1100) dokuzyüz yıl önce torna tezgahı yapan bilgin.
istahri: (10. yüzyıl) minyatürlü coğrafya kitabı yazan bilgin.
kambur vesim: (?- 1761) verem mikrobunu robert kochdan 150 sene önce keşfeden ünlü doktor
vs.
ayrıca ibni sina , mimar sinan dünyanın tanıdığı müslüman alimlerdir. piri reis haritasını da artık rulo yapar zeka seviyesi yüksek olanlar. Yukarıda belirtilenler yalnızca bazı müslüman alimleridir. Bunların yanısıra leonardo da vinci,beethoven vs. gibi zekasını dünyanın kabul ettiği hristiyanlarda mevcuttur. bu konuda çok ayrıntılı fikir sahibi değilim ama çok kısa bir araştırmayla bile bulunabilecek şeyler bile önermenin yanlış olduğunu düşündürüyor.
einstein tanrı zar atmaz demiştir. ilerleyen zamanlarda bazen atabilir demiştir. inançsız olduğu konusunda uydurma birkaç mektuptan başka birşey yoktur. onun dışında sürekli büyük ve tanrısal bir olguya vurgu yapar. ayrıca kendi aklınızla da inançsız olabilirsiniz. ama cemaat ruhuyla hareket eden vasat ve özgüvensiz isen mutlaka onanmak için kendine referans ararsın. çünkü inançsızlığına bile şüpheyle yaklaşırsın. inanmamayı bile beceremeyenler için hayat çok zor olmalı. çünkü zekanın arafı budur. ne aptal ne akıllı, arasında ve sürekli yalpalar halde. hawking düne kadar tanrı var diyordu dikkat edin yeni düşüncesi şudur ; tanrısal bir güce ihtiyaç olmayabilir demiştir. tanrı yok dememiştir. onun bildiğinin milyonda birini bilmezken bu kadar emin olabilmek sanırım ahmaklık emaresidir.
Kur'an hiç bir zaman iman ve zeka kavramını bir arada kullanmamıştır. Kur'an imanı sadece akılla bağdaştırır ve akıl ve zeka
ayrı kavramlardır. Zekayı araç (potansiyel) aklı ise o aracı en verimli biçimde kullanması gereken (ama bazılarının kullanamadığı) bi yönetmen gibi görebiliriz. Zeki ve inkarcı kişilerin dinle ilgili iddialarından biri de ;
"insanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. iyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler" bakara(13) Ayetine muhattap olmalarına neden olur. Aynen bu başlıkta olduğu gibi kişi kendi inkarını bu şekilde içsel çatışmalarından arındırmaya çalışmakta sürekli kendini kendine haklı göstermeye çalışmaktadır. Bir ateistle bir müslüman arasındaki en önemli fark bana göre şudur ateist her zaman inandığına kendini inandırmaya müslüman ise inandığına başkasını inandırmaya çalışır. Bunun temel nedeni de insan fıtratındaki inanca olan yatkınlıktır. Fıtrata aykırı bir ruhsal yapı her zaman içsel çatışmaları da beraberinde getirecek ve inkarcı kişi sürekli bu çatışmalarla başa çıkmak için;
*Sürekli en ufak kanıt sayabileceği bişeyler arayacak
*Dini kitapları o dinin mensubundan daha iyi analiz edecek *
*Kendi gibi düşünenlerin zeki insanlar olduğunu kanıtlamaya çalışacak
*Karşısındakini değil sırf kendini inandırmak için sürekli başlıklar açacak entryler girecektir.