beni aşık atışması başlığında ezdiği iddiasında olan yazar. son yazdıklarını beğendiğimi itiraf etmeliyim ancak o başlık altında yapılan atışmaların halk edebiyatı kuralları çerçevesinde yapılması gerekir. yani uyak düzenine öncelikle dikkat edilmeli. sayısal çıkışlı olmasına veriyorum. yoksa kişi düz yazı esintisi kokan dizelerde elbette kendini daha iyi ifade edebilecektir. hatta edebiyatın serbest ölçüye doğru gelişim göstermesinin de nedeni budur. ancak netice itibariyle bu bir "aşık atışması" ise bu kurallardan sapılmamalıdır. yazarımız ise bu kurala riayet etmekten geri durarak adeta olması gereken formatın dışına çıkmıştır ve bu vesile ile daha anlamlı ve derin bir metin oluşturmuştur. o nedenle kural dışına çıkılarak yazılmış son entry fikrimce bir ezme olarak değerlendirilemez, istediği yere kadar serbest ölçü ve düz yazıda kapışabiliriz, ama o başlıkta atışacaksak biraz halk edebiyatı okuyalım.
bir insanın ruh zıddı nasıl olabilirse biz de bu adamla böyleyiz, hani bir gün bir noktamız da örtüşse açıp truncus brachiocephalica sinister ve dexterlarımı keserek intihara kalkışacağım o derece. neyse hastane ortağım olmasa iki dakika çekmem de, anlaşmayı da bozmak istemiyorum böbrek hatrına *
o değil de hakikaten "adam" sıfatını hakedenlerden, seviliyorsun.
itici biri olduğuna kanaat getirdiğim kişidir ki hissi kablel vûkûyatim bu yönde olmasından mütevellit zannederim ki kendisi haris biri.
Ya da kensi şebi çerağ gibi iyi biri bilemedim.
uzunyazı yazıp okuyanları kör etme çabası güden yazarlara inat, kısa ve öz entry girerek gönlüme taht kurmuş yazar kişisi.
uzun uzadıya, saatlerce yazmanın ne alemi var ?
olayı 1 cümle ile özetleyin, canımı yiyin. badi listeme girerek kendine sözlük tarihinin en büyük piyangosunu vurdurtmuş über yazar.
sen ömrü hayatın boyunca güdülmeye mahkum bir koyunsun bence.
siyasi çarpıtmalara karşıyım ama biraz beyin gerekiyor bunu düşünebilmek için.
insanın içinden geçeni cesaretle yapması gerekir ama kölelik sisteminin getirdiklerine göre herkes belli kalıplarda ve belli sınıflarda dolanmak zorunda bırakılıyor.
bu senin günümüzdeki etiketin işte, tıpkı kurbanlık koyunlara vurulan sayılı damga numarası gibi.
yani sen o kıza düşünme ve yaşama diyorsun bir nevi ve böylece eleştirdiklerinden farkın kalmıyor.
18 yaşından küçüklerle cinsel ilişkiye girmeyi savunan, pedofili olduğunu düşündüğüm yazar. nickaltıma cinsel rüşt yaşı ile ilgili wiki sayfasını atmış. (bkz: http://tr.wikipedia.org/w...%BC%C5%9Ft_ya%C5%9F%C4%B1) attığı linkteki satırlarda bulunan ve türkiye'de bu yaşın 18 olduğu satırlarını okusaydı kendisi açısından da iyi olurdu.
bu yasa yine 15 yaşın üstündeki bireylerle "kendi rızası var" dedikten sonra ilişkiye girilebiliyor diyor. o yaştaki çocuğu şekerle mi kandırıyorlar çikolatayla mı bilmiyorum artık. kaldı ki bu tür ilişkide rıza koşulunun aranması şartı iki bireyin arasındaki yaş farkının maksimum 5 olması. 15-18 yaş arasındaki biriyle beraber oluyorsan ve bu kişinin rızası olsa bile yaş farkı 5'i geçerse suç işlemiş oluyorsun. tck'da açık açık belirtilmiş tüm bunlar. bir ülkede 13-14 yaşındaki kızlar adet görür görmez evlendirilip, hamile kalıp, ailesinden şiddet görüp hayatını kaybediyorsa, hormonal ve vücut olgunluğundan çok kişilik olgunluğuna bakılması daha doğru olur.
savunduğu şeye bakıyorum ve 15-16 yaşındaki kızlara ağzının sulandığını düşünüyorum. nasıl bir mantık anlamıyorum. bu tip insanların dünyadan silineceği zamanı merakla bekliyorum.
değişik fantezileri olan yazar. 13 yaşa takmış. 13 yaşında gelin yapılan ve hamile kalan insanlara bu kadar dikkat çekse belki ülkesi için iyi bir şey yapardı.