Öyleki, geçenlerde nordin amrabat'ın bir röportajını okudum bu gazetede. röportajların aralarına serpiştirilmiş "inşallah kazanacağız, elhamdülüllah iyi takımız, allah'ın izniyle madrid karşısında dualarla kazanacağız," şeklinde hoş eklentiler vardı. Faslı futbolcu da koyu bir cemaat üyesiymiş meğer.
an itibariyle eksilen, her saniyesinde kaybedilen, geri getirilemeyen, nefes alınan her günü, sizden çalan, aynı zamanda her günü size hediye olarak verip, nasıl harcadığınızı sorgulamayan, ölçü birimi, yaşıyor olmak ya da olmamak bile zaman endekslidir.
Yorulmayan, durmak bilmeyen zaman;
insanoğlunun iyi vakitlerinde koşan, hüznünde uyuşuk bir çocuksun sen.
Hiç farkında olmadan şaşkınla yollarımızı kesiştirensin, buluşturduğunda, bizi hiç dinlemeden koşsan da, değerlisin içinde onu barındırıdığın için..
apartman kapılarına konulan, çoğu zaman köpeğin pislemesi için bri gereç, bazen üzerinde yemek yediğimiz; kah paspastan sonra yerler kurumadan önce konulan kah sinek öldürdüğümüz... her zaman elimizin altına konulan ve zannımca kısmen vergilerimiz sayesinde yine kapımıza gelen mükemmel gazete.
zaman insan icadıdır. tükenmez kalem kadardır aslında. hayatı kolaylaştırmak, iş için, ilişki için, hay huy için mutabakat sağlamak içindir. zaman ve mekandan sıyrılamadığı sürece sırrına ermediği evreni insan için anlaşılmasa da yaşanabilir kılma aracıdır. ve her kul yapısı gibi fanidir, gel geçtir.
Hafta içinde Kandil'de toplantı düzenleyen ve dünya medyasını oraya toplayan PKK şov yapmış oldu. Bu şovu Avrupa'da başlatılan PKK'lılar terörist değil, aktivist tezinden farklı düşünmemek gerekiyor. Döktüğü onca kan ve aldığı cana rağmen uluslararası arenada bu vahşi örgüte barışçıl manalar yüklenmesi boşuna değil. Bölgede yeni bir yapı tasarlayanlar, PKK'ya bir rol biçiyor. O rolü yokmuş gibi farz ederek yazı yazanlar meseleye -kusura bakmasınlar- safça yaklaşıyor. Sadece barış demekle, terör bitiyor demekle mevzu izah edilemez.
Gelinen noktada dünyanın en kanlı örgütünün, uluslararası siyasi bir figür olmaya doğru sürüklendiğini görmek gerekiyor. Bu gerçeği atlamak için ya belli bir noktaya odaklanıp realiteyi ihmal etmek gerekiyor ya da daha büyük bir plandan bîhaber olmak. Karayılan'ın ağzı kulaklarına varıyor her cümle sonunda. Kibirlenerek ve böbürlenerek anlatıyor. Uluslararası siyasette ve medyada o (ve tabii ki örgütü) meşruiyet kazanıyor. Oradan herkese akıl veriyor; o aklı (hızlı ulusalcılar başta olmak üzere) yazıp yazıştırıyor. iflah olmaz cemaat düşmanlığı' bazılarının gözünü öyle görmez hale getirmiş ki daha düne kadar karşı oldukları herkese kahraman muamelesi yapıyorlar.
Bak şu garip tabloya ki adam, MiT'ten bahsederken bir duygudaşlık yaşıyor adeta. MiT Müsteşarı Hakan Fidan'dan bahsederken neredeyse bizim Hakan' diyecek. Öyle zannediyorum ki MiT yöneticileri de (başta Sayın Fidan olmak üzere) rencide olmuştur bu söylemden. Aksi takdirde Karayılan'ın MiT raporlarından kendi dokümanı imiş gibi bahsetmesi tuhaf çağrışımlar içeriyor...
Haklı olarak Yalçın Akdoğan, Karayılan süreci yanlış anlamış diyor. Umarım öyledir. Karayılan'ın zafer havası içinde verdiği mesajlar örgütün uluslararası arenada meşruiyeti içindir ve bu çizgi ileride başka sıkıntılar doğurabilir. Şu andaki iyi niyetli yorumlar bu örgütün uluslararası siyasi bir figüre dönüşmesini perdeleyemiyor. Bu durumu sadece, Dört aydır şehit verilmiyor. diyerek savuşturmak yanlış; zira şehit verilmemesi örgütün kararına bağlıymış gibi bir çıkarıma neden oluyor. Bu örgüt yeniden eylem kararı alır ve kan dökmeye başlarsa (üstelik bu kadar meşruiyet çizgisi yakalamışken) daha büyük sıkıntılar yaşanır. Temkin şart, tedbir şart...
türkiye'nin en demokratik gazetelerinden biridir. durun hemen eksilemeyin. *
inasanları sınıflamak hiç hoş değil ama şöyle bi gerçek var şu an zaman gazetesinde yazan ve önceki dönemlerde yazan bi kaç isim söyleyeceğim.
has şakirtler: ekrem dumanlı, hüseyin gülerce.
eski ya da yeni ülkücüler: ahmet turan alkan, mümtaz'er türköne.
solcular: şahin alpay.
ermeni: etyen mahçupyan.
eski yazarlardan,
kürtçü hatta kürt: bejan matur.
hümanist: elif şafak
1 milyondan fazla günlük gazete sattığını söyleyen firma. fakat bilinmesi şart ki o 1 milyondan yarım milyonu bedava dağıtım. diğerleri de fem vs. kaynaklı abonelikler. kuryelerine de selam olsun. gazeteyi pencereden çöp fırlatır gibi motordan apartman girişine sallıyorlar.