aynı öğrenci evinde kalan 5 arkadaşın ayrı ayrı gazete aldırılmasıyla ortaya çıkan durum. gazete iyi ya da kötü bişey demiyorum. tiraj konusunda bokunu çıkartmış görünüyorlar şu anda.
büyük bir cemaat olmanın avantajıyla cümbür-cemaat gazeteye abone olmanın bir sonucu. ayrıca hiç su geçirmiyor bekar evlerinde yer sofrası için gayet ideal.
yaftalamadan düşünürsek eğer bu sayı tiraj değil basılmış gazete sayısıdır. yarın çıkıp bulvar gazetesinin sahibi gemileri yakıp 3 milyon bulvar bastırsa, bunları da her posta kutusuna bıraktırsa rekor tiraja mı sahip olacaktır?
yapar doğrudur. zira memlekette cahil müslüman çoktur. esnafa gelip bu gazeteyi almazsan şöyle olur böyle olur diye dini ajitasyon yaparsan, esnaf zaten bıkmış bu pazarlamacıdan içinden defol git kardeşim de diyemiyor. adamı başından savmak için abone oluyor sayıda böylece artıyor.
fem yurtlarında kalmış birisi olarak götümle güleceğim olaydır. zira her fem yurdu öğrencisi 1 abonelik, her öğretmen 3-5 arasında değişen sayıda abonelik, her müdür 7-10 arasında değişen sayıda abonelik yapmak zorundadır. bunları oturma organımla uydurmuyorum bizzat bu kişilerle konuşarak öğrendim. ben daha gidip de bir gazete bayiden zaman gazetesi alanı göremedim. ayrıca şu an kaldığım öğrenci evinin bulunduğu apartmana da kime olduğu belirsiz 1 zaman gazetesi bırakılmaktadır her gün. böyle tiraj yapacaksa yapsın.
edebiyat tarihi hocamızın kendi adına 10 aboneliği olduğunu görünce tamamen reklamasyon işi olduğunu farkettim adamçaz her ay 150 lira ödüyordu.
(bkz: herşeyin bir karşılığı var)
mevzu bedava dağıtılması değil bir şekilde okunmasıdır. zira düzenli yayınlanan dergi, gazete ya da magazinlerin en büyük sorunu sürekli bir okuyucu potansiyelinin olmayışı ya da giderek azalmasıdır.
ama zaman gazetesinin içinde bulunduğu durumda bu sayı her geçen gün artıyor. bu da ne demek biliyor musun? ister yere sersin isterse götünü silsin öühim değil. o gazetenin bir köşesindeki bir haberi o insan bir şekilde okuyor. işte önemli olan bu. alışkanlık haline getirmek.
ülkemiz insanları önce okuma alışkanlığını bir edinsinler de okuyacaklarını daha sonra seçerler...
insanları aptal yerine koymasıdır. zaman gazetesinin kendi sadık okuyucuları bile bilmektedir ki bu 800 bin rakamı şişme bir rakamdır. kesinlikle zaman gazetesinin bu kadar okuyucusu yoktur.
200 bin bilemedin 300 bin okuyanı olabilir. ondan sonrası şişmedir.
çoğu esnafta bir sayfası bile açılmadan verildiği gibi biriktirilen gazetenin şişme trajıdır. esnafa sorarsın abi senin bu gazeteyle ne alakan var diye, cevap açık ve nettir, burda barınabilmem için mecburen almak zorundayım der. içeri giren gazeteye bakıyor, sehpanın üstünde görülmesi yetiyor.
eğer üretilme sayısıyla kalite karşılaştırması yapılacaksa, porno sektörü sanatın en kaliteli halidir. bir sene içinde üretilen porno filmler, sinemada gösterime girenlerin sayısından çok daha fazladır zira. nicelik değil niteliğin önemli olduğu bilgiye dayalı ticarette, şişirme rakamlarla saf halkın gözünü boyamak kolaydır, hem de çok kolay.
abonelik usulü çalışan bi gazeteden bahsediyoruz. isterse 75 milyon gazete basar her eve postalar ya da gazeteleri geri dönüşüme sokup tekrar üzerlerine bi kaç harf topluluğu koyarlar ve 75 milyon tiraj yaptık derler. *
beleş dağıtılan, çöpe dökülen miktarın da tiraja sayıldığını gösteren durum. zira bu gazetenin yüzde 90'ı cemaat tarafından bedava dağıtılmaktadır. kamu kurumlarında cemaatçiliğin işareti olduğu için işini seven okurmuş gibi yapar.
şaka maka 100 milyon traj yapsa ne yazar? her evde 100 tane zaman gazetesi bulunsa ne yazar? medya 30 yıldır yanlı yayın yapanların elinde bulunuyor. gazeteciliğin özü olan tarafsızlık yerle yeksan olmuş durumda iken bir gazetenin yaptığı traj ancak genel müdürünü, o gazetenin yazarını irdeler, beni değil.
