onbirinci nesil olması muhtemeldir. cevabında ne söyleseniz inanacak kadar saf ve iyi niyetli pozisyondadır. fakat bir kaç hafta sonra ortamın nasıl bir yer olduğunu anlayacak ve ortama uyum sağlayıp akabinde intikamını alacaktır.
Sözlüğe yeni katılmış, gözleri pırıl pırıl umut dolu, her yazarı arkadaşı belleyen, ortamı dost meclisi olarak gören, her şeyi hevesle okuyan, sürekli kendine değişik gelen başlıkları gördüğünde "aa bak bak ne yazmışlar", "ahaha manyak bunlar", "bu da yazılır mı yaa" gibi şeyler diyen, Sözlükte gezinirken sürekli ani tepkiler veren, körpecik çiçeği burnunda bir yazardır.
Kendisine cevap olarak "zall, Güney Amerika'da yaz ayları yetişen, koklamaya kalkanın yüzüne tüküren, koparıldığında ise içindeki zehri anında elinize nüfuz ettiren, gövde kısmında bolca su, toksin ve eriyik madde bulunan, kök kısmında magmadan lav parçacıkları taşıyan, taç kısmında ise beyaz ve yapışkan tehlikeli bir madde bulunan, eşeyli üreyen bir çiçek türüdür" diyebilirsiniz. Sonrasını oturup izleyin.
Not: Efenim bunlardan birkaçını tanımakla birlikte, şu an aralarından birinin son zamanlarda ahvaline bizzat şahit olduğumdan bu teşhisi gönül rahatlığıyla yapıyorum.
Edip: Bakıyorum da "zall ne diye soran yazar" başlığımız, buraya taşınmış. Aramaya inanmak'a burada inanmıyorum efenim. Biz de biliyorduk direk buraya yazmayı ya.. önemli olan bu cümleyi kurabilen vasıfta olmasıydı. neyse.. selam olsun..
bahar temizliğinde kime yalakalık yapacağını bilmeyen yazardır.
daha da kötüsü ayar vermeye kalkar.
...
en kötüsü de benim yaptığım gibi kim olduğunu bile bile bahar temizliğinden önce ayar dolu gerçeklerle bezenmiş entry gidip uzun süre sözlüğe küs kalır sonra dayanamaz tekrar millete ayar vermek için geri dönülür.
